Salı, 05 Kasım, 2024
HABER: CANAN BİLGİN
Yaşantımızı, işimizi ve birbiriyle bağlantılarını esas olarak değiştirebilecek teknolojik bir devrimin eşiğinde duruyoruz. 1. Sanayi Devrimi, üretimi makineleştirmek için su ve buhar gücünü kullandı. İkincisi, seri üretime geçmek için elektriğin gücünden faydalandı. Üçüncüsü, üretimi otomatikleştirmek için elektronik ve bilgi teknolojilerinden yararlandı. Şimdi ise dördüncü bir endüstriyel devrim geçen yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıkan dijital devrimin yani üçüncü sanayi devriminin üzerine inşa ediliyor. Bu, fiziksel, dijital ve biyolojik alanlar arasındaki çizgilerin belirsizleştirildiği teknolojilerin birleşmesi olarak nitelendiriliyor. Kısacası gelecek 10 yıla kadar şekillenmesi beklenen 4. Sanayi Devrimi, insan ve doğanın biyolojik düzeninde çığır açacak. Tabii ki bunda en etkin araç, dijitalleşme ve teknolojinin işbirliği olacak.
LİDERLERİN GÜNDEMİ
Dünya Ekonomik Forumu’nun 20-23 Ocak tarihleri arasında Davos’ta yapılacak olan yıllık toplantısının ana teması da, “4. Sanayi Devrimi ile baş etmek”. Bu temanın belirlenmesindeki en büyük etken ise daha önceki sanayi devrimlerinden daha kapsamlı bir devrimin önümüzdeki 10 yılda pek çok alanda çarpıcı gelişmelere sahne olacağı.Önceki sanayi devrimleriyle karşılaştırıldığında 4. Sanayi Devrimi doğrusal bir tempodan ziyade yukarı doğru bir hızda gelişiyor. Bu değişikliklerin derinliği ve genişliği de, tüm üretim, yönetim ve kontrol sistemlerinin dönüşümünün habercisi.
İŞİN ÖZÜ ENTEGRASYON
Milyonlarca insanın benzeri görülmemiş işlemci gücü, depolama kapasitesi ve bilgiye erişim ile mobil cihazlarla bağlantı olanağı sınırsız. Tüm bu imkanlar, yapay zeka, robotlar, nesnelerin interneti, otonom araçlar, 3D baskı, nanoteknoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimi, enerji depolama ve kuantum hesaplama gibi alanlarda ortaya çıkan teknolojik devrimlerle daha da genişleyip yayılacak. Yapay zeka, zaten sürücüsüz araba ve drone’lerden sanal asistanlara ve yazılıma kadar etrafımızdaki her şeyde ortaya çıkıyor.
GENLERİMİZE İŞLEYECEK
Öte yandan dijital fabrikasyon teknolojileri, günlük bazda biyolojik dünya ile etkileşim halinde. Mühendisler, tasarımcılar ve mimarlar, bilişimsel tasarımları, katma üretimi, malzeme mühendisliği ve sentetik biyolojiyi ortak bir yaşama öncülük edip çığır açması için mikroorganizmalar, vücutlarımız, tükettiğimiz ürünler ve hatta oturduğumuz binalarla birleştiriyor.
MALİYET AZALACAK
4. Sanayi Devrimi de küresel gelir düzeyini yükseltme ve yaşam kalitesini artırma potansiyeline sahip. Bugüne kadar bundan en fazla dijital dünyaya ulaşabilen ve bunu göze alan tüketiciler kazandı. Teknoloji, kişisel yaşamda verimliliği ve memnuniyeti artırmak için yeni ürünleri ve hizmetleri bizlere sundu. Taksi çağırmak, uçuş için rezervasyon yaptırmak, ürün almak, ödeme yapmak, müzik dinlemek, film izlemek veya oyun oynamak… Bunların her biri şimdi uzaktan yapılabilir. Teknolojik inovasyon, verimlilik ve üretkenlikte uzun vadeli kazançlarıyla arz yönlü bir mucizeye öncülük edecek. Ulaştırma ve iletişim maliyetleri düşecek, lojistik ve global tedarik zincirleri daha etkili olacak ve ticaretin maliyeti azalacak. Ve bütün bunlar yeni pazarlar açarken, ekonomik büyümeye olumlu katkı yapacak.
SERMAYE DEĞİL YETENEK
Devrimin büyük eşitsizlik getireceğine ve özellikle emek piyasalarını karışıklığa sürüklemedeki potansiyeline işaret ediliyor. Kesin olan şu ki, gelecekte üretimde kritik faktörü sermayeden çok yetenek temsil edecek. Bu da düşük beceri/düşük ücret ve yüksek beceri/yüksek ücret kesimlerine bölünmüş bir işçi piyasasının artmasına yol açarken, sosyal gerilimlere de öncülük edecek.
EYLEMLERİMİZ DEĞİL BİZ DEĞİŞECEĞİZ
4. Sanayi Devrimi sadece yaptıklarımızı değil, bizi de değiştirecek. Kimliğimizi, mülkiyet kavramlarımızı, tüketim kalıplarımızı, işe ve eğlenceye adadığımız zamanı, kariyerimizi ve yeteneklerimizi nasıl geliştirdiğimizi ve hatta ilişkilerimizi etkileyecek. Bu liste sonsuz; çünkü sadece hayal gücümüzle sınırlı. Yeni bilgi teknolojilerinin en büyük bireysel zorluklarından biri ise gizlilik. Özel yaşamımıza etkileri gibi temel konulardaki tartışmalar da şiddetlenerek artacak.
İNSANLIĞI ROBOTLAŞTIRIR MI?
İnovasyondan en fazla yararlananlar, zeka ve fiziki sermaye tedarikçileri (yenilikçiler, pay sahipleri, yatırımcılar) olma eğiliminde. Bu da emeğin karşısında sermayeye bağımlı olanlar arasındaki servette yükselen boşluğu ifade ediyor. Bu yüzden teknoloji, yerinde sayan gelirlerin artmasının veya yüksek gelire sahip ülkelerde nüfusun büyük çoğunluğu için düşmesinin ana nedenlerinden biri: Daha düşük eğitimli ve düşük vasıflı işçilere talep azalırken, yüksek vasıflı işçiler için talep arttı. Sonuçta, ortanın dışında yüksek ve düşük sınırlarda güçlü bir taleple bir iş piyasası oluştu. Bu, dünyada orta sınıfın neden giderek tatminsiz ve adaletsiz bir anlayışa maruz kaldığını ve bu şekilde yaşadığını açıklıyor. En kötümser senaryoda, 4. Sanayi Devrimi, gerçekten insanlığı robotlaştıran bir potansiyele sahip olabilir ve böylece bizi kalbimizden ve ruhumuzdan mahrum bırakabilir. Ama yaratıcılık, empati, yöneticilik gibi insan doğasının en iyi parçalarının bir tamamlayıcısı olarak, aynı zamanda insanlığı yeni bir ahlaki ve kolektif bilince taşıyabilir. Bu ikincisini başarmak da hepimizin üzerine düşen bir görev.
4. Sanayi Devrimi’nin öne çıkan teknolojilerinden 3D baskı, konuttan otomotive kadar pek çok alanda üretim için kullanılıyor.
HÜKÜMETLER GÜÇ KAZANACAK
Fiziksel, dijital ve biyolojik dünyalar birbirine yaklaşmaya devam ettikçe, yeni teknolojiler ve platformlar giderek vatandaşların hükümetlerin dikkatini çekmesine ve hatta kamu otoritelerinin denetimini aşmaya olanak tanıyacak. Aynı zamanda hükümetler nüfus üzerindeki kontrollerini artırmak için yaygın gözetim sistemleri ve dijital altyapıyı kontrol yeteneğine dayalı yeni teknolojik güçler kazanacak. Sonuçta hükümetin sistemlere ve kamu otoritelerine uyum yeteneği, onların hayatta kalmalarını belirleyecek. Değişim dünyasını, şeffaflık ve verimlilik düzeylerinin yapılarının nedenlerini kabullenirlerse, bu onlara rekabet avantajı sağlayacak. Aksi takdirde giderek artan sorunlarla karşı karşıya kalacaklar.
YENİLİKÇİ İŞLETMELER RAKİPLERİNDEN AYRILIYOR
4. Sanayi Devrimi’ni destekleyen teknolojilerin işletmeler üzerinde büyük bir etkiye sahip olacağı açık. Arz tarafında pek çok sanayi yeni teknolojilerini tanıtıyor. Araştırma, geliştirme, pazarlama, satış ve dağıtım için global dijital platformlara erişebilen çevik, yenilikçi işletmeler rakiplerinden ayrılıyor. Talep tarafında esas değişim, şeffaflığın artması, tüketici bağlılığı ve tüketici davranışlarında görülüyor. Tüm bunlar şirketleri tasarım, pazarlama, ürün ve hizmetlerinin dağıtım yöntemlerini bu kıstaslara uyarlamaya zorluyor.
4. Sanayi Devrimi’nin işletmeler üzerinde dört ana etkisi var: Müşteri beklentileri, ürün artırma, işbirliğiyle yapılan inovasyon ve organizasyon şekli. Bu durumda iş dünyası liderleri ve üst düzey yöneticiler, değişen ortamı anlamak ve sürekli yenilik yapmak zorunda.
19 Ocak 2016 Salı
04 Kasım 2024 Pazartesi
02 Kasım 2024 Cumartesi
02 Kasım 2024 Cumartesi
01 Kasım 2024 Cuma
30 Ekim 2024 Çarşamba