Cumartesi, 09 Kasım, 2024
HABER: ADEM ORHUN
Yeni milenyumda e-ticaretin perakendede uluslararası kapıları açması, lojistik ve ulaştırma hizmetlerini daha önemli hale getirdi. Şu an Avrupa’nın lojistik sektöründe yıldız kenti Frankfurt. Nitekim uluslararası Lojistik Performans Endeksi’nde Frankfurt ilk sırayı yer alıyor. Öte yandan Batı Avrupa ile Rusya arasında bulunmasının avantajını kullanan Çek Cumhuriyeti, lojistikte önemli rol kaptı. Türkiye ise bu konuda çok daha büyük bir potansiyele sahip. Türkiye, karayolu taşımacılığı (TIR) tecrübesi, yeni liman ve havaalanı yatırımları, tarihi İpek Yolu’nu canlandıracak tren yolu projeleriyle birlikte lojistikte Avrupa’nın yıldızı Frankfurt ile yarışıyor. Nitekim Türkiye son beş yılda uluslararası Küresel Performans Endeksi’nde beş basamak birden yükseldi.
ARTIK NOT VERİLİYOR
Dünya Bankası’nın taşımacılıkla ilgili Küresel Performans Endeksi’ne göre lojistik hizmet piyasası, yüksek performans gösteren ülkeler için ayırt edici bir unsur haline geldi. Küresel Performans Endeksi 2014 sonuçlarında Almanya 4.12 skoru ile en iyi performans gösteren ülke oldu. 2012 yılında yayınlanan endekste 3.51’lik genel lojistik puanı ile 27. sırada yer alan Türkiye, 2014 yılında 160 ülke arasında 3.50 genel lojistik puanı ile 30. sıraya yerleşti. Türkiye, gümrükler alanında 2012 yılında 3.16 olan derecesini ise 2014 yılında 3.23’e yükseltti.
YILDIZ OLABİLİRİZ
Türkiye, coğrafi konumundan kaynaklanan hareketliliğin yanı sıra turizmden sonra en büyük hizmet ihracatını da bu sektörde gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Türkiye’nin, mevcut imkanlarını ve potansiyelini daha etkin kullanması halinde üç kıtanın tamamından iş alır hale gelebileceği belirtiliyor. Zira, coğrafi konum veya hizmet kapasite avantajlarını kullanan küçük ülkeler dahi global ticaretten, lojistik üzerinden önemli bir pay alıyor.
ÇEK ÖRNEĞİ
Denize kıyısı olmayan Çek Cumhuriyeti de bu ülkelerden biri. Batı Avrupa ile Rusya arasında bulunmasının avantajını kullanan Çek Cumhuriyeti, lojistik konusunda rol sahibi oldu. Türkiye ise bu konuda çok daha büyük bir potansiyele sahip. Türkiye, karayolu taşımacılığı (TIR) tecrübesi, yeni liman ve havaalanı yatırımları, tarihi İpek Yolu’nu canlandıracak tren yolu projeleriyle lojistikte yeni yıldız olabilir.
FRANKFURT-İSTANBUL
Türk Hava Yolları’nın (THY) 2023 yılı beklentisi kargo anlamında 1.6 milyon ton. THY’nin kargo hedefinin arkasındaki en önemli sonuç, İstanbul’un bir ana liman (hub) olması. Bu şartlarda Avrupa’da bir hub sayılan İstanbul, dünya genelinde bir hub olarak değerlendirilmiyor. Havayolu taşımacılığında hedef, İstanbul’u Dubai’nin yerine geçirmek, özellikle havayolu taşımacılığı kapsamında Ortadoğu’ya hakim olmak. Frankfurt hub’ının İstanbul’a kaydırılmasıyla da bu hedefin Avrupa ayağının tamamlanacağı belirtiliyor.
Öte yandan Yavuz Sultan Selim Köprüsü rayların döşenmesiyle bir kargo hattı olarak kullanılacak. Köprü, Kuzey Marmara otoyolu ve üçüncü havalimanı ile entegre olarak bu görevi yerine getirecek.
YÜKÜN ÇOĞU DENİZDE
Ülkemizde dış ticaret taşımalarının büyük bir kısmı deniz taşımacılığı odaklı. 2014’te ihraç edilen malların yüzde 54.8’i, ithal edilenlerin de yüzde 58.4’ü deniz yolu ile taşındı. Demiryolunun ithal taşımalardaki payı 2010 yılında yüzde 1.3 iken, 2014’te bu oran yüzde 0.5’e düştü. Diğer taraftan karayolunun ithalat taşımalarındaki payı yüzde 22.8’den yüzde 15.4’e indi. Aynı dönemde ihracat taşımalarında karayolunun payı yüzde 40.3’ten yüzde 35.1’e düştü.
1.7 MİLYON TIR SEFERİ
Karayoluyla Türkiye’den üç kıtada 100’den fazla ülkeye, her yıl ortalama 1.5 milyon ihracat ve 500 bin ithalat seferi yapılıyor. İhraç taşımalarda Türk plakalı araçların payı yüzde 80, yabancı plakalı araçlarınsa 20. İthalat taşımalarında da yüzde 68 Türk aracı payına karşılık yüzde 32’lik yabancı araç payı mevcut. 2014 yılında Türk araçlarıyla toplam 1.25 milyon ihracat seferi ve 431 bin 263 ithalat seferi düzenlendi. Türkiye üzerinden 75 ülkeye transit taşıma yapılıyor. UND’nin 2014 verilerine göre transit amaçlı olarak Türkiye’den yılda ortalama 100 bin taşıma gerçekleştiriliyor. Bunun da yüzde 74’ü yabancı ülke araçlarıyla yapılıyor.
2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefinde, malların 150-200 milyar dolarlık bölümünün karayoluyla taşınacağı tahmin ediliyor.
MARMARA KONSEPTİ
Orta vadede İstanbul’un lojistik ihtiyacının merkezden değil de hemen yakınındaki Tekirdağ, İzmit, Derince, Köseköy gibi bölgelerden sağlanması planlanıyor. Marmara bölgesindeki limanlara demiryolu ile bağlantıların sağlanması, sınır yerlerinde serbest ticaret alanlarının oluşturulması ve demiryolu hattının çekilmesi de orta vadeli planlarda yer alıyor. Lojistik köylerle ilgili Avrupa yakasında TCDD tarafından Yeşilbayır belirlendi. Bu alan 1 milyon metrekare olacak. Anadolu tarafında ise Köseköy’de lojistik merkez kurulması planlanıyor.
KITALARARASI YOLLAR
Türkiye, bölgesel ve bölgeler arası karayolu bağlantısını sağlamaya yönelik birçok uluslararası karayolu ulaşımı koridorlarının geliştirilmesi projesinde de yer alıyor. Bu projeler AB, Birleşmiş Milletler (BM), Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve Avrupa Kafkasya Ulaşım Koridoru (TRACECA) çatısı altında yürütülüyor. Bu projeler dahilinde Türkiye sınırlarından geçen uluslararası karayolu koridorlarının toplam uzunluğu 10 bin kilometreyi buluyor. Türkiye’nin 2023 otoyol proje hedefleri de, Orta Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz ulaşım imkanı sağlayacak otoyol ağını oluşturma zorunluluğu dikkate alınarak hazırlandı.
5 YILLIK EYLEM PLANI
2014-2018 dönemini kapsayan 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ‘Türkiye’nin lojistikte bölgesel bir üs olması’ temel amaç olarak belirlendi. 2018’de hayata geçirilecek Lojistik Master Planı’ndaki hedefler şöyle:
TÜRKİYE KONUMUNU FIRSATA ÇEVİRİYOR
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Türkiye’nin lojistik performans endeksinde son beş senede beş basamak yükseldiğini söyledi. İpek Yolu’nun yeniden canlanmasının sektöre büyük bir potansiyel kazandıracağını belirten Mete, “Yılda yaklaşık 350 bin TIR taşıması ile TIR sisteminin son 9 yıldır dünyadaki bir numaralı kullanıcısı Türkiye’dir. Bu kullanımlardan doğan yıllık 35 milyar Euro kefalet riski birliğimiz tarafından üstleniliyor” dedi.
12 Aralık 2016 Pazartesi
08 Kasım 2024 Cuma
08 Kasım 2024 Cuma
08 Kasım 2024 Cuma
08 Kasım 2024 Cuma
07 Kasım 2024 Perşembe