Avrupa Birliği’nin hayata geçirdiği biyometrik Giriş-Çıkış Sistemi (EES), henüz yolcuların yalnızca yüzde 10’unu kapsamasına rağmen bazı büyük havalimanlarında ciddi aksamalara neden oldu. Yeni uygulama, özellikle yoğun saatlerde üç saate varan bekleme süreleriyle yolcu trafiğini kilitledi.
BİYOMETRİK ZORUNLULUK SÜRELERİ UZATTI
EES kapsamında, vizeden muaf ziyaretçiler (Birleşik Krallık ve ABD vatandaşları dahil) havalimanlarındaki kiosklarda parmak izi ve yüz tanıma verilerini vermek zorunda. Bu yeni prosedür, pasaport kontrol süreçlerini uzatarak terminal içinde uzun kuyrukların oluşmasına yol açtı.
İŞLEM SÜRELERİ YOĞUN SAATLERDE YÜZDE 70 ARTTI
Airport Council International Europe (ACI Europe) tarafından yayımlanan rapora göre, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’daki havalimanlarında yoğun dönemlerde işlem süreleri yüzde 70’e varan oranlarda arttı. Bazı yolcuların pasaport kontrolü için üç saate kadar beklediği bildirildi.
ARIZALI KİOSKLAR VE PERSONEL EKSİKLİĞİ SORUNU BÜYÜTÜYOR
Ekim ayından bu yana devam eden uygulamada, sistem kesintileri, sık sık arızalanan kiosklar ve yetersiz personel en önemli sorunlar olarak öne çıkıyor. Bu aksaklıklar, zaten yoğun olan terminal alanlarında ciddi darboğazlara neden oluyor.
KAPSAM GENİŞLEDİKÇE RİSK ARTIYOR
Halihazırda yolcuların yaklaşık yüzde 10’unu kapsayan sistemin, ocak ayında yüzde 35’e çıkarılması planlanıyor. Nisan 2026’ya kadar daha fazla havalimanının EES kapsamına alınması beklenirken, sektör temsilcileri gerekli önlemler alınmazsa gecikmelerin katlanarak artabileceği uyarısında bulunuyor.
SEKTÖRDEN “ACİL ÖNLEM” ÇAĞRISI
ACI Europe Genel Direktörü Oliver Jankovec, kapasite artırımı ve teknik iyileştirmeler yapılmadan sistemin ciddi tıkanıklıklara ve güvenlik risklerine yol açabileceğini vurguladı. Jankovec, EES’nin yolcu deneyimini iyileştirebilmesi için acil ve koordineli adımlar atılması gerektiğini belirtti.
