HABER: AYŞE BAŞAK
Avokado meyvesi, farklı tadı ve yapısıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de seviliyor ve giderek artan bir oranda tüketiliyor. İklimi uygun olan Antalya, Antakya gibi güney şehirlerinde üretimi yapılan avokado, tüm dünyada en sağlıklı gıdalardan biri olarak biliniyor. Bu güzel meyvenin büyük bir çekirdeği var. Avokadonun çekirdeğine ise tamamen bir atık gözüyle bakılıyor. Ancak son araştırmalar bu büyük çekirdeğin kabuğunda sağlığa yararlı pek çok madde olduğunu gözler önüne serdi.
KANSER VE KALP HASTALIKLARI
Texas Rio Grande Valley Üniversitesi’nden bilim insanları avokado çekirdeklerinin kabuklarını incelediler ve şaşırtıcı sonuçlara ulaştılar. Çekirdeğin üzerinde bulunan kahverengi kabukların yüksek miktarda aktif madde içerdiğini keşfettiler. Kabuklar kanser tedavisinde, kalp hastalıklarında ve daha başka hastalıklarda kullanılabilecekler.
Ufalanmış avokado çekirdeği kabuklarından elde ettikleri tozu yağ ve mumsu bir maddeye dönüştüren ekip, çalışmaları sırasında yağın içinde 116 adet farklı bileşik keşfederken mumun içinde de 16 farklı bileşik keşfetti. İşin ilginç yanı bu maddeler avokado çekirdeğinin kendisinde mevcut değiller, sadece çekirdeğin kabuğunda varlar. Virüs ilaçlarında kullanılan bifenil alkol, tümör tedavisinde kullanılan heptakosan veya damar tıkanıklığı için kullanılan lorik asit avokado çekirdeğinin kabuğunda rastlanan maddeler arasında. Üstelik tıp dışında kullanılabilecek maddeler de mevcut. Örneğin çeşitli ürünlerde akışkanlaştırıcı olarak kullanılan benzilbütilftalat. Kozmetik ve gıda sektöründe kullanılabilecek bileşikler de cabası.
CEVHERİN CEVHERİ
Avakado ile ilgili araştırmayı idare eden Dr. Debasish Bandyopadhyay “Çöpün çöpü gibi görülen avokado çekirdeğinin kabuğunun aslında cevherin de cevheri olarak görülmesi gerektiğini” söylüyor. Ekip kamuoyuna yeni duyurulan bu araştırmayla elde edilen bilgiler çerçevesinde avokado çekirdeğinin kabuğundan yan etkisi az olan ilaçların üretilmesi için çalışacak.
Dağlarda sürücüsüz araçla yolculuk
Sürücüsüz araç teknolojisi tüm dünyada revaçta. Hızla gelişiyor, ilerliyor. Kendi kendine giden gemilere, helikopterlere varıncaya kadar pek çok araçta bu teknoloji deneniyor. Bu konuda yürütülen çok sayıdaki denemeye bir de Japon-Fin ortaklığı olan Gacha eklendi.
Minimalist, ucuz ev eşyaları satan Japon perakende firması Muji, Finlandiyalı sürücüsüz araç geliştiren bir firma olan Sensible 4 ile güçlerini birleştirdi. Bu ortaklık neticesinde geliştirilen Gacha isimli sürücüsüz otobüs zorlu çevre koşullarına dayanabilecek şekilde tasarlandı.
SERT HAVA KOŞULLARI
Yıllardır tüm dünyada devam edegelen sürücüsüz otobüs çalışmalarının eksik kalan bir yönü olarak gördükleri için, bu sürücüsüz otobüsü sert hava koşullarında rahatça çalışabilecek şekilde geliştirmişler. Gacha kar, yağmur, fırtına ve sis gibi hava şartlarında kullanılabiliyor. Sensibe 4 CEO’su Harri Santamala “Sürücüsüz araçların tüm hava şartlarında rahatça çalışabilir hale gelmeden yaygınlaşmalarının mümkün olmadığını” söylüyor.
Gacha 16 yolcu taşıyabiliyor ve sade bir tasarımı var. 2019 yılında Finlandiya’da üç şehirde denenmeye başlayacak olan otobüs 2020 yılında faaliyete geçecek.