Artan borç yükü dünyanın en büyük problemi

Rekor seviyelere ulaşan küresel borç yükü ve ekonomik yavaşlama, merkez bankalarını politika değişikliğine zorluyor. Piyasalar, sıkı para politikasını sürdürmekte zorlanan Fed’in atacağı adımlara ve başlayacak olan yeni genişleme döngüsüne odaklandı.

Giriş: 08.08.2025 - 10:06
Güncelleme: 08.08.2025 - 14:21
Artan borç yükü dünyanın en büyük problemi

Küresel piyasalar, 2025 yılının ikinci yarısına rekor borçluluk seviyeleri ve yüksek faiz maliyetlerinin gölgesinde girdi. OECD’nin yayımladığı Küresel Borç Raporu 2025’e göre, devlet ve şirket tahvil borçları toplamı 2024 itibarıyla 100 trilyon doları aşarken, devlet tahvil ihraçlarının bu yıl 17 trilyon dolara ulaşarak rekor kırması bekleniyor. Merkez bankalarının politika faizlerini düşürmeye başlamasına rağmen tahvil getirilerinin yüksek seyretmesi, ‘yüksek maliyet ve yüksek borçlanma’ ikilemini derinleştirerek gelecekteki borçlanma imkanlarını kısıtlama riski taşıyor.


Küresel ekonomide bu borçluluk tablosunun merkezinde ise Amerika Birleşik Devletleri yer alıyor. nisan 2025 itibarıyla 36.2 trilyon doları aşan ABD’nin ulusal borcunun, Kongre Bütçe Ofisi’nin tahminlerine göre önümüzdeki 10 yıl içinde 50 trilyon dolara ulaşabileceği öngörülüyor.


KÜRESEL TALEP DÜŞTÜ
Yüksek faiz oranları, enflasyonla mücadele hedefiyle uygulanırken, küresel talepte ciddi bir düşüşe ve büyüme rakamlarında gerilemeye yol açtı. aynı zamanda, bireyler, şirketler ve devletler düzeyinde küresel borçluluk oranları rekor seviyelere ulaştı. ancak, son gelişmeler Fed’in faiz indirimine hazırlandığına işaret ediyor.


Artan borç yükü dünyanın en büyük problemi

FAİZ İNDİRİMİ BEKLENİYOR
Küresel piyasalar yılın son çeyreğinde Fed’in faiz indirimine yönelik adımlarına odaklandı. Fed Başkanı Jerome Powell, Temmuz 2025 toplantısında yaptığı açıklamada, enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru ilerlediğine dair işaretler gördüklerini ve ekonomik aktiviteyi desteklemek için faiz indirimlerinin gündemde olduğunu belirtti. analistler, Fed’in eylül 2025’te 25 baz puanlık bir indirimle başlayabileceğini öngörüyor.


FED’DE ‘TRUMP’ ENDİŞESİ
Bu adım, küresel ekonomideki durgunluğu hafifletmeyi ve talebi canlandırmayı amaçlıyor. ancak uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı ticaret politikalarının ve yeni gümrük vergilerinin enflasyonist baskıları artırabileceği konusunda uyarıyor. Bu durumun, Fed’in faiz indirimlerini temkinli bir şekilde gerçekleştirmesine neden olabileceği ifade edildi.


Artan borç yükü dünyanın en büyük problemiEkonomist Belgin Maviş

DÜNYANIN GÖZÜ FED’DE OLACAK
Küresel borç sarmalı ve faiz ikilemi içerisinde piyasaları değerlendiren Ekonomist Belgin Maviş, merkez bankalarının atacağı adımların ve borsanın seyrine ilişkin öngörülerde bulundu. Küresel ekonomide merkez bankalarının yön değiştirmesinin kaçınılmaz olduğunu savunan Maviş, “Dünyanın gözü Fed’de olacak. Sıkı para politikasından genişlemeci politikaya geçmek zorundalar. Çünkü, sıkı para politikasıyla şu andaki dünyada yaşanan enflasyonu durduramayacaklarını bir nevi anlamış oldular” dedi. Maviş, bu durumun arkasındaki nedenleri ise şu sözlerle açıkladı: “zira artan nüfusla birlikte ve radikal siyasilerce farklı yöne evrilen ekonomiler söz konusu. Fazla sıkılaştırmanın getirdiği ekonomik aktivitedeki ciddi yavaşlamalar, küçülmeler ve artan borç yükü, dünyanın şu andaki en büyük problemi diyebiliriz.”


MERKEZ’İN ADIMLARI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) attığı adımlara da dikkat çeken Maviş, “Şimdi bizim merkez bankamız da bu süreç içerisinde enflasyondaki düşüş eğilimini gerekçe göstererek bir adım attı. Politika faizini 46’dan 43’e çekti ve yine ‘sıkı duruş’ mesajı verdi” dedi. Maviş, OPEC kararının petrol fiyatlarına olası etkisini ise, “Bu da bize şunu gösteriyor: Şu anda OPEC’in son kararı, eylül ayından itibaren üretimi artıracak. Bu da petrol fiyatlarında bir düşüşü beraberinde getirebilir” şeklinde değerlendirdi.


BORSADA POZİTİF ALGI
Ekonomist Maviş, Borsa istanbul’da pozitif bir algı olduğunu belirterek, “Borsa tarafına baktığımızda, biraz daha pozitif bir algılama var. Hem bilanço dönemi olması hem de gümrük vergileri konusunda, ABD-Türkiye ilişkileri ve Türkiye’nin avrupa ile yüzde 15’lik vergi diliminde yer alması sonrası, yaşanan pozitif etkilenme bunda rol oynuyor” diye konuştu.


Piyasanın faiz indirim döngüsünü fiyatladığını vurgulayan Maviş, “Borsadaki fiyatlamalar sanki faizlerin biraz daha ineceğini ve yıl sonu beklentilerinde politika faizinin yüzde 35’ler seviyesine kadar geri çekileceğini gösteriyor” dedi.