tatil-sepeti

HABER: AYŞE BAŞAK

Antibiyotiğe karşı direnç geliştiren bakteriler, tıp dünyasının en büyük mücadele alanlarından biri. Bin bir zahmetle geliştirilen ilaçlar bir süre sonra işe yaramaz hale gelebiliyorlar. Bakteriler antibiyotiklere karşı dirençli hale geldikçe bilim insanlarının yeni formüller geliştirmesi gerekiyor.

Kuzey Karolina Tıp Fakültesi araştırmacıları, yıllardır sürdürdükleri çalışmaların neticesinde önemli bir buluşa imza attı. Bilim insanları, ciddi enfeksiyonların önemli bir nedeni olan ‘staphylococcus aureus’ bakterisinin direncini kırmayı başardı. Araştırmacılar, bu bakterilerin antibiyotiklere karşı üstünlüğünü kırmanın yolunun ‘rhamnolipids’ adı verilen ek moleküllerden geçtiğini keşfetti. Rhamnolipids kullanılarak üretilen ‘tobramycin’ gibi aminoglikozit antibiyotikler, deneylerde ilgili bakteriye karşı kat kat etkili oldu. Cell Chemical Biology dergisinde yayımlanan makalede, ‘rhamnolipids’in, staphlococcus aureus hücrelerinin dış zarlarını açabildiği belirtildi. Böylece aminoglikozit moleküllerinin bakterilerin içlerine daha kolay girip hücreyi etkisiz hale getirdiği aktarıldı.

Araştırmacı Brian Conlon, “Çalışma, düşük dozdaki rhamnolipid’in dahi bakterinin hücre zarını değiştirebildiğini gösterdi. Bu buluş sadece ‘staphlococcus aureus’a karşı değil ‘clostridioides difficile’ gibi insan yaşamını tehdit eden pek çok bakteriye karşı kullanılabilecek bir stratejiye dönüşebilir” dedi.

Bilim insanları insan hücrelerine zarar vermeyecek antibiyotik formülleri üzerinde çalışırken bir yandan da halihazırdaki antibiyotiklerin etkinliğini bu yöntemle artıracak araştırmalar yürütüyor. Tıp insanları, bu konuda hastaları da uyarmaktan geri durmuyor. Fazla miktarda ve yanlış antibiyotik kullanımından sakınmak hala kritik öneme sahip. Yani insanlara da bu mücadelede görev düşüyor.

SPORCULARIN SAĞLIĞI TERİNDEN İZLENECEK

Tere bakılarak, kişinin sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olunabilir mi? Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarına göre bu mümkün. Ekip, bir insanın anlık sağlık durumunu ayrıntılı testlere gerek kalmadan analiz edebilecek, giyilebilir ter sensörleri geliştirdi. Yeni yöntem gönüllü denekler üzerinde test edildi. Araştırmacılar, terleme oranlarına bakarak ve terde bulunan çeşitli maddeleri ölçerek deneklere anlık sağlık verisi sunmayı kısıtlı da olsa başardı. Bu buluş özellikle sporcular için büyük önem taşıyor. Çünkü bu buluş sayesinde kolaylıkla değerlendirilen terlemeye bakılarak susuzluk, mineral eksikliği, yorgunluk gibi sorunlar anlık olarak tespit edilebilecek.

Giyilebilir ter sensörünün içerisinde mikroskobik spiral biçimli bir tüp bulunuyor. Bu tüp, teri topluyor, terin tüp içindeki hareketini ölçerek, kişinin hareket hızını, ne kadar terlediğini ve ter oranını belirliyor. Tüpün üzerine yerleştirilen kimyasal sensörler ise potasyum, sodyum gibi elektrolitler ile glikoz gibi metabolitleri ve oranlarını tespit ediyor.

Bununla birlikte teri anlık olarak analiz edebilmek için güvenilir sonuç verebilecek pratik ve ucuz maliyetli bir yönteme ihtiyaç var.

27 Ağustos 2019 Salı

Etiketler : Teknoloji