HABER: AYŞE BAŞAK
Akıllı saatler, kullandığımız tüm diğer akıllı ürünlerden farklı. Çünkü önemli bir avantaja sahipler: Sürekli bileğimizde duruyorlar ve bize sundukları teknolojik imkanlarla kesintisiz temas halindeyiz. Şimdiye kadar yeterince üstünde durulmayan bu özelliği, Carnegie Mellon Üniversitesi’nden araştırmacılar ViBand sistemini geliştirmek için kullandılar.
HIZI 4 BİN HZ
Tüm akıllı saatlerde hız ölçerler mevcut. Hız ölçerler saatin kullanıcısı ve dolayısıyla saat hareket ettiğinde bu durumu algılamak için bulunuyor. Bu cihazlar normalde 100 Hz ile çalışıyorken bunları 4 bin Hz hıza ayarlayarak şimdiye kadar düşünülmemiş, yepyeni kullanım alanları ve olanaklar geliştirilmiş. Mevcut akıllı saatlerin hız ölçerleri bir yazılım ile böyle çalıştırıldığında adeta titreşimleri algılayan bir mikrofona dönüşmüş.
EL HAREKETLERİ
Gelen sinyaller analiz edilerek örneğin el veya parmak hareketleri algılanabiliyor. Eğer bunlar bir yazılım tarafından birer özellik ile eşleştirilirse bir aleti kumanda etmek için kullanılabilirler. Parmak şıklatmanız veya el çırpmanız, avcunuza dokunmanız, bileğinize dokunmanız; hepsi algılanabiliyor. Hatta elinize alıp kullandığınız aletler bile. Örneğin elinizdeki alet matkap mı elektrikli diş fırçası mı ayırt edebiliyor. Başka hünerleri de olabilir. Örneğin yapılan bir aplikasyon ile müzik aletlerinin akortlarını yapmaya yardım ediyor. Veya mutfakta mikser kullanırken sizi yönlendirip yumurtayı çırpma sürenizi ayarlamanızı sağlıyor.
Bu buluşun kullanım alanı o kadar geniş ki… Önümüzdeki yıllarda bu teknolojinin akıllı saatleri akla gelmedik noktalara getireceğinden kuşku yok…