tatil-sepeti

Deloitte Türkiye Denetim Hizmetleri Lideri Ali Çiçekli, yaptıkları "Kovid-19’un Aile Şirketlerine Etkileri" araştırmasına göre Türkiye'deki aile şirketlerinin büyük kısmının uzaktan çalışma sistemine hazır olduğunu ifade ederek, "Gördük ki şirketlerin yüzde 70 üzerinde yani büyük bir kısmı sistemlerinin uzaktan çalışma modeline uyumlu olduğunu belirttiler. Aile şirketlerinde dijitalleşmenin ve altyapının bu denli güçlü ve uyumlu olduğunu görmek ve sonuçlar ile desteklemek bir hayli güzel." dedi.

Deloitte Türkiye Denetim Hizmetleri Lideri Ali Çiçekli, Deloitte’un Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) katkılarıyla yaptıkları araştırmanın sonuçlarından hazırlanan "Kovid-19’un Aile Şirketlerine Etkileri Raporu"nu yorumladı.

Raporun Kovid-19’un ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan ve yarattıkları değerler ile bulundukları sektörlere yön veren aile şirketlerine etkilerine ışık tuttuğunu belirten Çiçekli, Türkiye genelinde 30’a yakın farklı sektörden 115 aile şirketi üyesi ve 36 profesyonel yöneticinin katıldığı araştırmada aile şirketlerinin, salgının şirketleri için ekonomik, stratejik ve inovasyon açısından nasıl değişim yarattığını ve Kovid-19 sonrası beklentilerini paylaştığını söyledi.

Araştırmaya katılan aile şirketlerinin yüzde 64,1’i kriz durumları için hazırlanmış bir iş planlarının bulunmadığını ve yine yüzde 61,8 gibi büyük bir çoğunluğun kriz yönetim komitelerinin dahi olmadığını ifade ettiğini anlatan Çiçekli, "Her ne kadar şirketler kendilerini daha önce karşılaşılmamış bir süreç içinde bulsalar da, çeşitli konularda aldıkları tedbirler ve geliştirdikleri çevik çözümler ile iş sürekliliklerini devam ettirmeye çalışıyorlar. Aslında bu sadece aile şirketleri için değil tüm şirketler için ders niteliğinde bir kriz özelliği taşıyor. Buradan yola çıkılarak, şirketlerin yüzde 73’ünün bundan sonrası için iş sürekliliği planı ve kriz yönetim komitesi kurulmasını planlarına dahil ettiği gözlemleniyor." diye konuştu.

"ŞİRKETLER UZUN SÜREN PANDEMİ KOŞULLARINA BİR ŞEKİLDE ADAPTE OLUYOR"

Çiçekli, araştırmaya katılan aile şirketlerinin yüzde 45,1’inin Kovid-19’un finansal durumlarına etkisinin normal seviyede olduğunu belirttiğini ifade ederek, "Araştırma sonucunda çıkan bu yüksek orana bakıldığında şirketlerin uzun süren pandemi koşullarına bir şekilde adapte olduğu sonucu çıkarılabilirken, bunun yanı sıra pandeminin yaratmış olduğu belirsizlik ortamının finansal durumlarını olumsuz yönde etkilediğini düşünenler de oluyor. Fakat finansal durumlarını üç ay öncesi ile kıyasladıklarında iyimser bir tablo çizenlerin oranının neredeyse yarıya yakın (yüzde 42,5) olduğu gözlemleniyor. Geriye kalanların ise büyük çoğunluğu durumlarında üç ay önceye kıyasla çok büyük değişim olmadığını belirtiyor ve az bir kısmı ise durumun zorlayıcılığının süreceğini düşünüyor." ifadelerini kullandı.

Şirketlerin finansal açıdan gelecekle ilgili her geçen gün biraz daha iyiye gidişi beklediğini söylemenin mümkün olduğunu belirten Çiçekli, bazı aile şirketlerinin iyiye gidişin rüzgarını şimdiden arkasına aldığını, bazılarının ise rüzgarın biraz daha destekleyici olmasını beklediğini söyledi.

"BİLGİ TEKNOLOJİLERİ KONULARI ÖNCELİKLİ NOKTALAR ARASINDA"

Çiçekli, bu dönemde şirketler için hayati önem teşkil eden unsurların başında şüphesiz ki dijitalleşmenin geldiğini ifade ederek, katılımcıların yüzde 46’sının dijitalleşmenin stratejilerinin en önemli parçası olduğunu belirttiğini söyledi.

Dijitalleşmenin şirketler için üretimden hizmete, iletişimden eğitime her alanda sürdürülebilir, efektif ve çevik bir stratejiye sahip olmayı beraberinde getirdiğini anlatan Çiçekli şöyle konuştu:"Yine araştırma sonuçlarına göre; aile şirketlerinin yüzde 60’ının bu dönemde dijitale yaptığı yatırımlarını arttırdığı ortaya çıkıyor. Dijitalleşmeyle bağlantılı olarak Ar-Ge faaliyetleri, yazılım, veri ve bilgi teknolojileri (BT) konuları öncelikli noktalar arasında yer alıyor. Bu dönemde aile şirketlerinin stratejilerinde yer verdiği diğer konulardan da bahsetmek gerekirse; değişen koşulların beraberinde değişen tüketici alışkanlıklarına cevap verebilmek adına yeni ürün ve hizmetlerin pazara sunulması başlığının da öne çıktığını görüyoruz. Dijitalleşme ve yeni ürünler aile şirketleri için stratejide yatırım ve yeniliği temsil ederken aslında şirketlerin bir yandan da belirsizliklerin getirmiş olduğu durum dolayısıyla içeride maliyet dengesini de stratejinin bir parçası olarak gözettiğini rahatlıkla söylemek mümkün. Tabi bunun yanında şirketler bu stratejileri hazırlarken göz önünde tuttukları bazı risk faktörleri de mevcut. Durumdan bağımsız olarak şirketler her zaman olduğu gibi kur dalgalanmaları konusunu en büyük risk olarak görmekteler. Durum değerlendirildiğinde ise Kovid-19 ile ilgili yapılan ve yapılabilecek olan regülasyonlarda şirketlerin risk olarak gördüğü başlıklardan. Çünkü normalleşmeye doğru atılacak istikrarlı adımlar için şirketler önlerini net olarak görmek istemekte ve en azından şu an için lineer bir biçimde ilerlemeyen seyir aile şirketleri için de risk olarak algılanmaktadır."

"E-TİCARET AVANTAJ SAĞLAMA YOLU"

Çiçekli, araştırmada sordukları sorulardan birinin aile şirketlerinin uzaktan çalışma sistemi için altyapılarının ne kadar uyumlu olduğuyla ilgili olduğunu belirterek, "Gördük ki şirketlerin yüzde 70 üzerinde yani büyük bir kısmı sistemlerinin uzaktan çalışma modeline uyumlu olduğunu belirttiler. Aile şirketlerinde dijitalleşmenin ve altyapının bu denli güçlü ve uyumlu olduğunu görmek ve sonuçlar ile desteklemek bir hayli güzel." değerlendirmesini yaptı.

Salgın sonrasında iş modellerinde değişiklik yapmayı düşünen şirketlerin yarısından fazlasının (yüzde 52), salgın döneminde tercih değil neredeyse zorunluluk haline gelmiş olan evden çalışmayı kalıcı hale getirmeyi düşündüğünü anlatan Deloitte Türkiye Denetim Hizmetleri Lideri Ali Çiçekli, "Buna bağlı olarak ofis alanlarını küçültmeyi düşünen şirketler de mevcut. Çalışma şekline gelen bu dönüşümün kalıcı etkileri olacağı aşikar. Buna ek olarak bir de e-ticaret ve dijital iş ortaklıklarının bir hayli geliştiği ve hız kazandığı bu dönemde pandemi sonrası da aile şirketleri bu durumu fark yaratmak ve avantaj sağlamak için kullanacaklarını da söylemek mümkün." değerlendirmesinde bulundu.

21 Mayıs 2021 Cuma

Etiketler : Gündem