ABD'de bölgesel bankacılık sektöründeki endişeler sürüyor

Geçen yıl mart ayında Silikon Vadisi Bankası, Signature Bank ve First Republic Bank'ın iflaslarıyla bankacılık sektöründe yaşanan çalkantıdan bu yana bölgesel bankalarda geniş bir toparlanma yaşanmasına rağmen sektördeki kırılganlıklar devam ediyor.

Giriş: 08.03.2024 - 14:06
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


ABD'de bölgesel bankalar, 2008'deki finansal krizden bu yana ülkedeki en büyük banka iflası olarak tarihe geçen Silikon Vadisi Bankası'nın (SVB) iflasının travmasını atlatmaya çalışırken, artan mevduat maliyetleri ve riskli ticari gayrimenkul kredileri nedeniyle daha fazla zorlukla karşı karşıya.

 

SVB'nin, likidite krizini aşmaya çalışırken risk sermayelerinin neden olduğu panikle 48 saat içinde ülke tarihinin en büyük iflaslarından birine sürüklenmesinin üzerinden bir yıl geçti.

 

Yüksek enflasyon karşısında faiz artışlarının devam ettiği ve resesyon beklentilerinin arttığı bir dönemde gelen bankanın iflas haberi, geçen yıl mart ayında ABD bankacılık sektöründe çalkantıya ve küresel finans sisteminde şok dalgasına neden olmuştu.

 

SVB'nin iflası ve yüksek faizlerle bölgesel bankalara olan güven tam olarak sağlanamazken, bu bankaların hisseleri geçen yıl ABD borsasının genelinden daha düşük performans gösterdi.

 

KBW Bölgesel Bankacılık Endeksi, bankacılık sorunlarının ilk kez ivmelendiği Mart 2023'ten bu yana yaklaşık yüzde 12 düşerken, ABD borsasının ölçütü olan S&P 500, yüzde 28 değer kazandı.

 

SVB'NİN İFLASINI SİGNATURE BANK İLE FİRST REPUBLİC BANK TAKİP ETTİ

 

209 milyar dolarlık varlıkla ABD'nin 16'ncı büyük bankası konumundaki SVB'nin 10 Mart 2023'teki iflası piyasalarda dikkatleri üzerine toplamıştı.Özellikle teknoloji sektörüne odaklanan ve genellikle girişimcilere kredi veren banka, yükselen faiz oranları ve teknoloji sektöründeki yavaşlama nedeniyle iflas etti.

 

Ülkede 2008'de Washington Mutual Bank'ın iflasından sonra en büyük banka iflası yaşanırken, SVB'nin batışını Signature Bank'ın iflası ile First Republic Bank'ın yaşadığı sıkıntılar takip etti.

 

Büyük mevduat çıkışlarının tetiklediği bu gelişmeler, ABD bankacılık sektörünün, özellikle de büyük miktarlarda sigortasız mevduatları, gerçekleşmemiş zararları ve ticari gayrimenkul riskleri bulunan benzer veya daha küçük ölçekteki bankaların sağlığına ilişkin endişeleri artırmıştı.

 

BANKA İFLASLARI, BAZI FİNANSAL KURUMLARIN YÜKSEK FAİZ ORTAMINA HAZIRLIKLI OLMADIĞINI GÖSTERDİ

 

IMF tarafından ABD'nin bankacılık sektörüne ilişkin son yayımlanan Küresel Finansal İstikrar Notuna göre, söz konusu gelişmelerle küresel finansal sistemin geçen yılın mart ve nisan aylarında küresel finansal krizden bu yana "en ciddi bankacılık stresi" yaşandı.

 

ABD'de yüksek enflasyon karşısında Mart 2022 ve Eylül 2023 döneminde faiz oranını toplamda 525 baz puan artıran ABD Merkez Bankası (Fed), 1980'lerden bu yana en hızlı parasal sıkılaşma döngüsünü gerçekleştirmiş, politika faizini küresel finansal kriz öncesinden bu yana görülmeyen seviyelere getirmişti.

 

Bankaların iflası, bazı finansal kurumların uzun süredir düşük seyreden faiz oranlarından sonra yüksek faiz ortamına hazırlıklı olmadıklarını ortaya koydu.

 

BANKA YÖNETİMLERİ FAİZ ORANI VE LİKİDİTE RİSKLERİNİ YETERİNCE YÖNETEMEDİ

 

SVB'nin iflasıyla bankacılık sektöründe yaşanan stres piyasa belirsizliğini artırırken, bankacılık hisseleri değer kaybetti ve piyasada oynaklık arttı. Stres hızla kısa vadeli fonlama piyasasına yayılırken, finansal koşulların keskin bir şekilde sıkılaşmasına neden oldu.

 

IMF'nin raporuna göre, para otoritelerinin açık iletişimlerine rağmen faiz oranlarındaki artışın hızı ve büyüklüğü bazı kurumlar için zorluk oluştururken, bazı banka yönetimleri muhtemelen enflasyonun geçici olacağını varsayarak ilgili faiz oranı ve likidite risklerini yeterince yönetemedi.

 

SVB'nin iflası bazı ABD'li bankaların iş modellerinde karşılaşılan yapısal zorlukları da ortaya çıkardı.

 

Ayrıca, geçen yıl bankacılık sektöründe yaşanan çalkantı, bilgilerin sosyal medya aracılığıyla hızla yayılması gibi teknolojik ilerlemelerin artan etkisinin mevduat çıkışının hızına katkıda bulunabileceğini de gösterdi.

 

DÜZENLEYİCİ KURUMLARIN ATTIĞI ADIMLAR BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ STRESİN YAYILMASINI ÖNLEDİ

 

Ülkede düzenleyici kurumların, acil likidite sağlamaya ve mevduat sahiplerini korumaya yönelik attıkları adımlar ise bankacılık sektöründe yaşanan stresin yayılmasını önledi.

 

Özellikle Fed bu konuda önemli bir rol oynarken, bankaların tüm mevduat sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine yardımcı olmak için uygun mevduat kurumlarına ek finansman sağlayacağını duyurdu. Mevduat kurumlarına bir yıla kadar kredi sağlayan ek finansman için oluşturulan Banka Vadeli Finansman Programı (BTFP) bankacılık sistemine olan güvenin yeniden tesisine katkıda bulundu.

 

IMF'nin değerlendirmesine göre, SVB'nin iflası küresel olmayan, sistemik öneme sahip bir kurumun bile finansal istikrara yönelik ciddi riskler oluşturabileceğini gösterdi. Banka iflasları, ABD'de bankacılık sektörüne yönelik denetim ve düzenlemenin güçlendirilmesine ilişkin tartışmaları gündeme getirdi.

 

PORTFÖYÜNDE TİCARİ GAYRİMENKUL KREDİLERİ YOĞUNLUKTA OLDUĞU BANKALARIN KREDİ RİSKİ ENDİŞELERİN ODAĞINDA

 

ABD'deki bölgesel bankalar Mart 2023'teki çalkantıdan bu yana toparlanma yaşarken ve o dönemden bu yana mevduat çıkışları istikrar kazanırken, ülkede bankacılık sektörüne ilişkin endişelerin sürdüğü görülüyor.

 

Yükselen faiz oranları nedeniyle gerçekleşmemiş zararların yanı sıra özellikle portföylerinde ticari gayrimenkul kredilerinin yoğunlukta olduğu bankalar gibi bazı kurumların taşıdığı kredi riski bugün endişelerin odağında yer alıyor.

 

ABD'de faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızına ilişkin belirsizlik sürerken, yüksek faiz oranları, düşen mülk değerleri ve varlık kalitesindeki bozulma bankalar için risk oluşturuyor.

 

NEW YORK COMMUNİTY BANK'IN HİSSELERİNDEKİ SERT DÜŞÜŞ ENDİŞELERİ YENİDEN ALEVLENDİRDİ

 

Ocak ayı sonunda yayımladığı bilançosunda sürpriz zarar açıklaması sonrasında hisselerinde sert düşüş kaydedilen New York Community Bank, bankacılık sektörüne ilişkin endişeleri yeniden alevlendirdi.

 

New York Community Bank'ın kar beklentilerinin aksine sorunlu gayrimenkul kredileri kaynaklı zarar açıklaması ve temettü kesintisine gitmesi sonrası bankaların bilançosunu açıklamasından bu yana yüzde 60'ın üzerinde değer kaybetti.

 

Geçen hafta üst yönetici değişikliğine giden banka, ayrıca dördüncü çeyrek finansal sonuçlarında değişikliğe giderek, dahili risk yönetimine ilişkin açıklama ekledi.

 

New York Community Bank'ın ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna (SEC) yaptığı bildirimde, iç kredi incelemesine dair iç kontrollerde etkin olmayan gözetim, risk değerlendirme ve izleme faaliyetlerinden kaynaklanan zayıflıkların tespit edildiği belirtildi.

 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's ise bir ay içinde 2'nci kez New York Community Bank'ın kredi notunu düşürürken ve daha fazla not indirimi için izlemede bırakırken bankanın portföyünde ticari gayrimenkul kredilerindeki yoğunluğa işaret etti.

 

Fitch Ratings de New York Community Bank ve iştiraki Flagstar Bank'ın uzun ve kısa vadeli kredi notlarını düşürürken, not görünümünü "negatif" olarak belirledi.

 

GEÇEN AY MEVDUATLARININ YÜZDE 7'SİNİ KAYBETTİĞİNİ AÇIKLADI

 

ABD basınında ise bu hafta zor durumdaki New York Community Bank'ın nakit desteği aradığı ve olası öz sermaye artırımı konusunda yatırım şirketleriyle temasa geçtiğine dair haberler yer aldı.

 

Söz konusu haberlerin ardından bankadan 1 milyar dolardan fazla sermaye artırdığı açıklaması geldi. Ayrıca bankanın yönetim kurulu yeniden yapılandırıldı. Sermaye artırdığını duyurması sonrası New York Community Bank'ın hisseleri perşembe günü piyasaların kapanışına doğru yükselişe geçti.

 

Güncellenmiş finansal bilgilerini de yayımlayan banka, şubat ayından bu yana mevduatlarının yaklaşık yüzde 7 azaldığını bildirdi ve bu yıl ikinci kez temettü kesintisine gitti.

 

New York Community Bank, geçen yıl iflas eden Signature Bank'ın varlıklarını satın almıştı. ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), Signature Bank'ın kredi portföyünün öncelikle ticari gayrimenkul ile ticari kredilerden oluştuğunu açıklamıştı.