Salı, 19 Kasım, 2024
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu'nda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ile düzenlediği basın toplantısında, mart ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
İhracatta 2021 yılında yakalanan ivmenin bu yıl da devam ettiğini vurgulayan Muş, "Buna göre, geride bıraktığımız mart ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın mart ayına göre yüzde 19,8 artışla 22,7 milyar dolar olmuştur. Bu rakam, tüm zamanların en yüksek mart ayı ihracat rakamıdır. Ocak ve şubat aylarında da en yüksek aylık rakamları açıklamıştık. Bu yıl 3'te 3 yapmış olduk." diye konuştu.
Muş, mart ayı ithalatının ise 30,9 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktararak, söz konusu ithalat rakamında enerji ithalatının önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
Bu gelişmelerle mart ayında dış ticaret hacminin, geçen yıla göre yüzde 26 artışla 53,6 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Muş, şu değerlendirmede bulundu: "Bu noktada, enerji ithalatı konusuna ayrı bir başlık açmakta fayda görüyorum. Ocak-mart dönemi ithalat artışımızda petrol ve doğal gaz başta olmak üzere emtia fiyatlarında küresel düzeyde yaşanan artışlar etkili olmuştur. Nitekim, küresel emtia fiyatları bu yılın ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 41,8 artış göstermiştir. Diğer taraftan, ocak ayında 76 dolar olan brent petrol fiyatları mart ayında yüzde 70,2 artarak 130 dolar seviyelerine kadar yükselmiştir. Benzer şekilde Avrupa doğal gaz fiyatları da bu yılın ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 313 gibi oldukça yüksek bir oranda artış göstermiştir. Küresel piyasalarda yaşanan bu durum haliyle enerji ithalatımıza yansımaktadır. Enerji ithalatımız mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 156 artarak 8,4 milyar dolar, ocak-mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 188 artarak 25 milyar dolar olmuştur. Enerji hariç bakıldığında, mart ayında ithalatımız 22,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir."
Bakan Muş, mart ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 73,4 olurken bu orana enerji hariç bakıldığında, bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,5 puan artışla yüzde 95'e yükseldiğinin görüldüğüne dikkati çekerek, "Bu veriler açıkça gösteriyor ki Ocak-Mart 2022 döneminde bir önceki yılın aynı döneminde göre gerçekleşen 25,7 milyar dolarlık ithalat artışının 16,3 milyar dolarlık kısmı enerji ithalatındaki artıştan, özellikle de doğal gaz ve ham petrol ithalatındaki yükselişten kaynaklanmıştır. Tüm bu verileri değerlendirdiğimizde ülkemizin geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla oldukça güçlü bir ihracat performansı ortaya koyduğunu ifade edebiliriz." ifadelerini kullandı.
Bu yılın devamında da güçlü performansın süreceğine ve ihracatta yeni rekorlara ulaşacaklarına inancının tam olduğunu kaydeden Muş, "235,6 milyar dolara ulaşan son 12 aylık ihracatımızla Sayın Cumhurbaşkanımızın 2022 yılı sonu için işaret ettiği 250 milyar dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerliyoruz." dedi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş durumunun küresel ekonomi üzerindeki çok boyutlu etkilerinin ciddi şekilde hissedilmeye başlandığını ifade eden Muş, halihazırda salgın nedeniyle aksayan tedarik zincirlerinin, birçok kritik ham madde ve emtianın küresel çapta ana üreticileri olan iki ülke arasındaki savaştan ötürü daha fazla darbe aldığını ve bu durumun ilave fiyat artışlarına neden olduğunu söyledi.
Muş, OECD tarafından yayınlanan bir analizin, savaşın küresel çapta enflasyonu 2,5 puan artırabileceğini ve küresel ekonomik büyümeye yüzde 1'in üzerinde olumsuz etkisinin olabileceğini öngördüğüne dikkati çekerek, Avro Bölgesi'nin de mevcut krizden ciddi şekilde etkilendiğini kaydetti.
Türkiye'nin, bölgesinde yaşanan bu önemli olaya kayıtsız kalmadığını ve ateşkesin derhal sağlanması amacıyla yürütülen diplomasinin adeta merkezi haline geldiğini vurgulayan Muş, ülkenin her iki tarafla da görüşebilen güvenilir bir arabulucu rolünü güçlü şekilde devam ettirdiğini dile getirdi.
Muş, bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde iki ülkeyle ayrı ayrı üst düzey temasların yoğunlaştırıldığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Bizler de Ticaret Bakanlığı olarak, söz konusu savaşın, iki ülkeyle de yıllardır sorunsuz bir şekilde sürdürdüğümüz ticari ve iktisadi faaliyetleri olumsuz etkilememesi için büyük çaba sarf etmekteyiz. Bakanlığımız bünyesinde tesis ettiğimiz koordinasyon masaları üzerinden ilgili tüm kamu kurumlarımız ve sektör paydaşlarıyla eşgüdüm içinde ihracat, ithalat, lojistik, gümrükler ve dış ilişkiler boyutuyla çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu doğrultuda, çatışma bölgelerinde mahsur kalan kara yolu ve deniz yolu taşımacılarımızla tesis edilen kişisel iletişim hattı üzerinden erişim sağlanmakta, kendilerine insani yardım dahil her türlü destek verilmektedir."
Bakan Muş, diğer taraftan, savaş nedeniyle gemilerin artan navlun ve reasürans maliyetleri konusunda gerekli girişimlerde bulundukları bilgisini vererek, sektör kuruluşlarıyla sürekli irtibat halinde ve firmaların talepleri doğrultusunda, ihtiyaç duyulan ürünlerde arz güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirler de aldıklarını anlattı.
Benzer şekilde, alternatif tedarik kanalları ve yöntemlerinin tespitiyle sanayinin ihtiyaç duyduğu ürünlerin uygun maliyetlerle temini konusunda yoğun bir çalışma temposu içinde olduklarını belirten Muş, son olarak bitkisel yağlarda arz güvenliğinin sağlanması amacıyla kanola-kolza tohumu ile birlikte ayçiçeği yağına ikame olabilecek kanola yağı, aspir, mısır, soya ve palmiye yağlarında gümrük vergisi oranlarını sıfırladıklarını hatırlattı.
Öte yandan, Avrupa Birliği (AB) ile ticari diplomasi faaliyetlerini daha da yoğunlaştırdıklarına işaret eden Muş, "Önce Kovid-19 salgını, şimdi de Rusya-Ukrayna Savaşı, Türkiye’nin özellikle Batılı ülkeler için güvenilir bir üretim ve tedarik merkezi olduğunu bir kez daha teyit etmiştir." ifadesini kullandı.
Romanya ile transit geçiş kotalarının serbestleştirilmesinin hem Türkiye hem de AB tarafı için önemli bir kazanım ve tarihi bir gelişme olduğuna dikkati çeken Muş, Türkiye üzerinden transit ticaretin gerçekleştirilmesinin küresel tedarik zincirlerinin stratejik ve lojistik olarak önemli bir halkası konumunda olan ülkenin bu rolünü pekiştirdiğini bildirdi. Muş, Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellemesi konusunda da en kısa zamanda olumlu gelişmeler görmeyi arzu ettiklerini söyledi.
Bakan Muş, etkileri henüz tam anlamıyla geçmemiş olan salgın ve yakın coğrafyadaki savaş sebebiyle tüm ülkeler gibi Türkiye'nin de ekonomik olarak önemli bir süreçten geçtiğini anlattı. Söz konusu gelişmeler sonucu ortaya çıkan sorunlardan en önemlisinin artan maliyetler olduğuna dikkati çeken Muş, hükümet olarak bu konuda da tüketicilerin ve ticaret erbabının mağdur edilmemesi için gereken bütün tedbirleri süratle almaya devam ettiklerini bildirdi.
Muş, temel ihtiyaç dahilindeki birçok üründe ve lokantalar dahil her türlü yeme içme hizmeti sunumunda KDV oranının yüzde 8’e indirildiğini anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu: "Ticaret Bakanlığı olarak biz de Hazine gelirlerinden fedakarlık yapılarak hayata geçirilen bu KDV düzenlemelerinin amacına ulaşması için gerekli çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Düzenlemenin yürürlüğe girmesinin hemen ardından 81 ilimizdeki ticaret müdürlüklerimiz vasıtasıyla ülke genelinde denetimlerimizi sıkılaştırdık. KDV indirimini fiyatlara yansıtmayan ve haksız fiyat artışlarıyla vatandaşlarımızı mağdur eden firmalara en ağır yaptırımları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Biz vatandaşımızın hakkını hukukunu hiç kimseye çiğnetmeyeceğiz. Dürüst çalışan tüccarımızın ve esnafımızın her zaman yanındayız ama birtakım spekülatif, manipülatif fiyat artışlarına girişen art niyetli kişilerin de peşini bırakmayız. 81 ilde tüm denetim elemanlarımız sahada, teftiş kurulumuz teyakkuz halinde. Sektör sektör inceliyoruz, bakıyoruz. Kanunlara aykırı şekilde etiket oyunlarıyla başka birtakım spekülatif hareketler yapanlara kanun çerçevesinde bedeli ağır ödetilecektir. Hükümet olarak bu dönemde önceliğimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi, insanımızın işini, aşını garanti altına alacak ekonomik işleyişi hayata geçirmektir."
Muş, Türkiye önemli bir dönemden geçerken ve küresel sorunların etkilerinden vatandaşları korumaya çalışırken birilerinin kamuoyunda spekülasyonlara neden olacak şekilde, somut bilgiye dayanmayan ve gerçek rakamlarla uzaktan yakından alakası olmayan haberleri yaydığına dikkati çekerek, "Halkımızın, birilerinin ifade ettiği yalan yanlış rakamlara değil, devletimizin açıkladığı resmi rakamlara itibar etmesi gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Herkesi sorumlu davranmaya, halkımızın hassasiyetleri üzerinden siyasi rant peşinde koşmayı terk etmeye ve yapıcı bir tutum benimsemeye davet ediyorum." dedi.
Bakan Muş, ihracattaki güzel gelişmelerin yanı sıra büyümeye ilişkin öncü verilerden biri olan sanayi üretim endeksinde de yıllık yüzde 7,6 artış yaşandığına dikkati çekerek, ihracatın yoğun olduğu hazır giyim ve tekstil sektörlerinde kapasite kullanım oranının yüzde 80'lerin üzerine çıktığını, ana metal, otomotiv ve kimya sektörlerinde kapasite kullanım oranlarının yüzde 80 seviyesine geldiğini bildirdi.
Söz konusu sektörlerde gelecek dönemde Türkiye'den siparişlerin ve buna paralel olarak yeni yatırımlarla kapasite artışının devam etmesinin, ihracatın sürdürülebilir biçimde artışına somut katkılar sağlayacağını belirten Muş, "Öncü göstergeler ile ocak-mart döneminde ihracatımızın sergilediği performans, 2022 yılının ilk çeyreğinde de güçlü bir büyüme oranı yakalandığına işaret etmektedir. Ekonomide çarkların sağlıklı biçimde döndüğünü gözler önüne seren bu veriler, içinde bulunduğumuz dönem için oldukça önemlidir." diye konuştu.
Muş, Türkiye'nin üretimine hız kesmeden devam etmesinin ve ihracatta yakaladığı ivmenin son derece anlamlı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Bu kapsamda, ihracatçılarımızın finansmandan pazara erişime kadar tüm taleplerine yönelik somut aksiyonlar almaktayız. KOBİ'lerimizin, ihracatçılarımızın teminat sorunlarını ve krediye erişim maliyetlerini azaltarak ihracatın tabana yayılmasını kolaylaştıracak İhracatı Geliştirme AŞ bu ay başında faaliyete geçmiştir. İGE bünyesinde devreye alınacak ilk destek paketi olan Özkaynak Destek Paketi ile KOBİ niteliğindeki ihracatçılara yönelik toplamda 22 milyar lira kredi hacmi yaratılması hedeflenmektedir. Bunun dışında Bakanlığımızın geleneksel olarak sunduğu desteklerin de gerek kapsamını gerekse miktarını her yıl artırmaktayız. Bu kapsamda, 2022 yılında ihracatçılarımızın faydalanması için 5,2 milyar lira kaynak ayrılmıştır. Türk Eximbank aracılığıyla da ihracatçılarımızı finansmana ulaşım konusunda desteklemeyi sürdürüyoruz. 2021 yılında ihracatçılarımıza kredi ve alacak sigortası olarak 46,1 milyar dolar tutarında destek sağlanmıştır. Söz konusu desteklerden 15 bin firmamız yararlanırken bunların yüzde 77’sini KOBİ’ler oluşturmuştur."
Mal ihracatının yanı sıra hizmet ihracatının artırılmasına yönelik olarak yeni projeler üretmeye devam ettiklerini vurgulayan Muş, şunları kaydetti: "Hizmet ihracatına yönelik mevcut desteklerimizin yanı sıra yakın zamanda yürürlüğe girecek olan e-Turquality Programı ile yazılım ve bilişim sektörlerimize önemli bir itici güç sağlayacağız. Hizmet ihracatımız bu yılın ocak ayında 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 70,5 artışla 4,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2022 yılında destek sağlayacağımız yeni sektörlerimizin de katkısıyla hizmet ihracatımızda 68 milyar dolar hedefini geçmek istiyoruz. Biz bu ülkenin girişimcisine, emekçisine, iş dünyamızın dinamizmine, değişen ve zor koşullara uyum sağlama becerilerine güveniyoruz. 2021 yılında olduğu gibi, 2022 yılında da ihracatın ekonomik büyümemizin ana unsuru olmasını hedefliyoruz."
Bakan Muş ve TİM Başkanı Gülle, konuşmaların ardından, ihracatçı birlik başkanlarına, ihracata katkıları nedeniyle teşekkür plaketi verdi.
04 Nisan 2022 Pazartesi
18 Kasım 2024 Pazartesi
18 Kasım 2024 Pazartesi
18 Kasım 2024 Pazartesi
18 Kasım 2024 Pazartesi
18 Kasım 2024 Pazartesi