2050 yılında kullanılabilir su potansiyeli yüzde 25 azalacak. Yıllık su ihtiyacı ise yüzde 55 artacak.


 

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmeleri sürüyor.

 

Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, tarımın bir milli güvenlik meselesi olduğunu; gıda ve tarım alanında Türkiye için risk teşkil eden sorunların ortadan kaldırılması, halkın refah seviyesinin artırılması için proje ve programların eş güdüm içerisinde çalıştırılması gerektiğini anlattı.

 

Kanun teklifinin, ilaç etken amaçlı kenevir üretimine ilişkin bir maddeyi içerdiğini söyleyen Minsolmaz, ekilmeyen, atıl kalan tarım arazilerinin kiralanarak üretime aktarılması için de bir düzenlemenin yer aldığını bildirdi.

 

AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, kanun teklifinin ormanların korunması ve orman köylülerinin desteklenmesine yönelik ciddi düzenlemeler içerdiğini belirtti.

 

Orman alanlarına izinsiz dökülen hafriyatlarla ilgili ciddi ağırlaştırılmış cezalar getirileceğini dile getiren Şeker, orman köylerinde ormanlarda çalışanların sigortalı olmasına ilişkin ilave desteklerin sağlandığını ifade etti.

 

Geçmişte yapılan mükerrer orman kadastrosu nedeniyle Türkiye'nin birçok noktasında ciddi problemeler olduğunu vurgulayan Şeker, bu sorunların çözülmesi için düzenlemenin bilindiği bilgisini verdi.

 

"YILLIK SU İHTİYACI YÜZDE 55 ARTACAK"

 

Tarım ve Orman Bakan yardımcısı Ebubekir Gizligider, iklim değişikliği, nüfus artışı, jeopolitik riskler ve salgın hastalıkların, tarım ve gıdanın stratejik önemini ortaya koyduğunu söyledi.

 

2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar, Türkiye'nin nüfusunun ise 100 milyonun üzerinde olacağını tahmin ettiklerini bildiren Gizligider, tarım ve orman sektörünü yeni bir vizyonla geleceğe hazırlamaya gayret ettiklerini ifade etti.

 

Çiftçileri her yönüyle güçlendirecek bir yaklaşımı ortaya koyduklarını, 2050 yılında kullanılabilir su potansiyelinin yüzde 25 azalacağın kaydeden Gizliger, "Yıllık su ihtiyacı ise yüzde 55 artacak. Ülkemiz su stresi altında bir ülke. Suyu esas alan bir üretim planlaması yapılması zorunluluk haline geldi." dedi.

 

"ÜRÜN DESENİNE UYGUN OLMAYAN ÜRETİM..."

 

Çiftçinin en büyük beklentisinin geleceği görebilmek ve planlama yapmak olduğunu ifade eden Gizligider, kanun teklifiyle bunu amaçladıklarını söyledi.

 

Gizligider, şöyle konuştu: "Tarım arazilerinin verim kabiliyetiyle yağış ve sulama imkanları düzenlenerek bir ürün desenini belirleme sürecine geçmek istiyoruz. Ürün desenine uygun olmayan üretim yapılması bugüne kadar ciddi sorunlara sebep oldu. Yeraltı suları kullanılarak yapılan üretim sonucunda obrukların sayısı günden güne artmakta. Depremi yaşadığımız bu günlerde bir tehlikeye dikkat çekmek isterim. Obrukların sayısının bu kadar artması artık yerleşim yerlerini de tehlikeye sokan gündem olarak önümüze çıkıyor. Bugün fay hatları haritasının yanı sıra kuraklık haritasını da yakından takip ediyor, bu doğrultuda yeni politikalar geliştirmeye gayret ediyoruz. Bu kapsamda planlı üretimi yaygınlaştıracağız. Sözleşmeli üretimi de geliştirmek istiyoruz. Bu kapsamda üreticilerimiz açısından pazarlama sorunu yaratmayacak, tüketicilerimiz açısında da fahiş fiyat artışlarının önüne geçmek istiyoruz. Sözleşmeli üretimin gelişmesiyle üreticilerimizin, her sene 'ürünümü acaba bu sene para edecek mi?' sorusuna artık son vermek istiyoruz."

 

Kenevirin ilaç etken maddesi olarak kullanılması amacıyla kenevir yetiştiriciliğinin Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından gerçekleştirileceğini belirten Gizligider, teklifle, orman köylülerinin refahını artırıcı düzenlemeler yapacaklarını kaydetti.

08 Mart 2023 Çarşamba