2025’e girerken bütçelerde nelere dikkat edilmeli?

HİKMET BAYDAR

Elimizdeki son makro veriler ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Bu durumda 2025 yılı için son derece dikkatli plan ve bütçe yapma gereği, her zamankinden daha fazla önem arz ediyor.

Neden?

Bütçe, eylem planının rakamlara dökülmüş halidir. Yapılacak giderlerle hedeflenen gelirler ve kâr önceden planlanır ve tüm ekip bu hedefe odaklandığı için başarı ve uyum ihtimali de artar. Bu uyuma her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.

SANAYİDE DARALMA 

Şimdi sıra, neden daha dikkatli olmamızı anlatmaya geldi. Öncelikle büyüme verisine bakalım. En son açıklanan 

II. çeyrek nisan-haziran, 2024 GSYH verilerine baktığımızda, sanayi sektöründe yüzde 1.8 daralma olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum, hedeflenen ciroların gerçekleşmediğini, aksine daha düşük cirolar nedeniyle nakit akışlarında beklenen gelirlerin oluşmama ihtimalinin yükseldiğini gösteriyor.

Bu veri akabinde hemen sanayi üretim verisine bakalım. Son aylarda sanayi üretiminde yıllık bazda yüzde 5 civarında düşüşler olduğunu görüyoruz. Kısacası, sanayi sektöründe daralma devam ediyor. Kapasite kullanım oranına baktığımızda da düşen kapasite kullanımının bu durumu teyit ettiği açıkça görünüyor.

Uluslararası kuruluşlarca en son açıklanan 2025 büyüme beklentileri de yüzde 2’lere doğru düşürülüyor.

Bu durumda nakit akışında yapılacak bir hata, taahhütleri yerine getirme konusunda ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir.

Bütçede hedef belirlenirken koşulların 2024 yılına göre daha zor olma ihtimalinin fazlalığı dikkate alınmalı. Orta Vadeli Program’da (OVP) açıklanan yüzde 17.5 enflasyon oranı, hâlâ aylık yüzde 3’lere çok yakın giderken oldukça iddialı. Bu oranın tutabilmesi için iç talep üzerinde ciddi baskı kurulması ihtimali fazladır. 

PAZARLAMA POLİTİKASI

O zaman ne yapmalıyız?

Burada ana konu, hedef pazarın ve pazarlama politikasının doğru belirlenmesidir. İç talep zayıf olacağına göre ihracata asılmak daha da önem kazanıyor. O zaman ihracat için gerekli ekip var mı? Önce bunu netleştirmemiz gerekiyor. Daha sonra fiyat tutturma problemini çözmemiz lazım. Bu durum daha çok kapasite ile alakalıdır. Rekabetçi kur, aynı zamanda içeride enflasyon sebebi olduğundan dönüp dolaşıp firmayı maliyetlerden vuruyor. O zaman verimli üretimi sağlamak önem arz ediyor. Burada verimli üretim için reorganizasyona giderken, finansal sürdürülebilirliği sağlayıcı tedbirler alıp bu tedbirlerin doğru uygulanıp uygulanmadığını denetlemedikçe hedefe ulaşmak imkansızdır. 

Şunu asla unutmamalıyız. Kapasite düştükçe rekabetçi olmaktan uzaklaşırız. Maliyetlerimiz de hızla artar. 

O yüzden tam kapasiteye yakın üretim, rekabetçi olmak için çok önemli. Fiyatlama da bu kapasiteye göre belirlendiğinde sipariş de kaçmayacaktır.

Başarılı bir yıl geçirmeniz dileğiyle…

hikmetbaydar@3-goz.com

11 Kasım 2024 Pazartesi