Küresel ekonominin temel parametreleri arasında yer almayı sürdüren petrolde, 2025 yılındaki arz-talep senaryoları; Çin’in durumu, OPEC+ grubu dışı ülkelerin üretimi ve Trump’ın dönüşü ekseninde değerlendiriliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre; OPEC+ grubunun arz kesintilerine rağmen küresel petrol arzının 2025’te geçen yıla göre günlük yaklaşık 1 milyon 900 bin varil artarak 104 milyon 800 bin varile ulaşması bekleniyor.
2025 yılında öngörülen üretim artışının yüzde 70’inin OPEC+ grubu dışı ülkelerden geleceği tahmin ediliyor. Bu artışta ise ABD, Brezilya, Guyana, Kanada ve Arjantin’deki üretimin etkili olacağı kaydediliyor. Bu dönemde, OPEC+ grubu dışı üretimin günlük 54 milyon 600 bin varil, OPEC+ grubu üretimin ise günlük 50 milyon 300 bin varil olacağı hesaplanıyor. IEA, petrolde toplam küresel talebin ise bu yıl günde ortalama 103.9 milyon varil olmasını bekliyor.
ÜRETİM KESİNTİLERİ
Petrol talebindeki 2025 yılı beklentilerinin etkisi, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun son toplantısına da yansıdı. OPEC+ grubu, 5 Aralık 2024’te yaptığı toplantıda, 1 Ocak 2025’te günlük 180 bin varil olarak başlaması planlanan üretim artışlarını üç ay daha erteleme kararını verdi. Kesintilerin tamamen çözülmesini ise 2026 sonuna kadar uzattı. Öngörülen planda, sekiz OPEC+ üyesi günlük 2.2 milyon varil olan önceki üretim kesintilerini kademeli olarak geri yüklemeyi planlıyordu. Ancak bu artış planı, yükselen dış üretim ve durgun talepten ötürü askıya alınmış oldu. Öte yandan, OPEC küresel taleple ilgili son raporunda, 2025 yılı için büyüme tahminlerini günde 90 bin varil düşürerek 1.4 milyon varile indirdi.
ÇİN’İN ETKİSİ
IEA, OPEC+ grubunun üretim artışlarını erteleme kararının potansiyel fazlalığı önemli ölçüde azaltmasına rağmen mevcut piyasa dengesinin 2025 yılında günde 900 bin varil arz fazlasına işaret ettiğine dikkat çekiyor. IEA’ya göre; OPEC+ grubunun planlandığı gibi mart sonundan itibaren gönüllü kesintileri gevşetmeye başlaması halinde, üretim fazlası günde 1.4 milyon varile yükselebilir. Petrol talebindeki büyümenin geçmişe kıyasla daha zayıf olduğunu belirten IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, “Yaklaşık 15 ay önce, Uluslararası Enerji Ajansı olarak 2024 için dünya petrol talebi artışını 1 milyon varil olarak öngördük ki bu, geçmişe göre oldukça düşük bir rakam. Enerji piyasalarını anlamak istiyorsak özellikle Çin’e bakmamız gerekiyor. Son 10 yılda dünya petrol talebindeki artışın yüzde 60’tan fazlası Çin’den kaynaklanıyordu” değerlendirmesinde bulundu.
ELEKTRİKLİ OTOMOTİV
Çin ekonomisinin büyüme hızının gerilediğine, bu durumun petrol talebini de etkilediğine dikkat çeken Birol, şöyle devam etti: “Petrol talebindeki düşüşün ikinci nedeni olarak elektrikli otomobillerin yükselişini gösterebiliriz. Günümüzde dünya genelinde satılan her dört otomobilden biri elektrikli.
Bu oranın giderek artması, petrol talebindeki büyümeyi önemli ölçüde yavaşlatıyor. Düşüşteki bir diğer etken ise ‘Amerikan Quartet’ olarak adlandırdığım ABD, Kanada, Brezilya ve Guyana petrol üretim artışı. Bu dört ülkede gerçekleşen üretim artışı, dünya genelindeki toplam petrol üretim artışını bile geride bırakmış durumda. 2025 yılında petrol piyasalarının fiyat açısından daha rahat bir dönem geçireceğini öngörüyoruz.”
İKİNCİ TRUMP DÖNEMİ
Yeni yılda petrol piyasalarını etkileyecek önemli bir gelişme de dünyanın en büyük petrol üreticisi ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump’ın 20 Ocak 2025’teki yemin töreninin ardından Beyaz Saray’daki ikinci dönemine başlayacak olması. OPEC+ grubu, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin ardından ABD’nin petrol üretimini artırması senaryolarına da çalışıyor. OPEC+ delegelerinin Reuters’a verdikleri bilgilere göre; ABD’nin daha fazla petrol üretmesi, grup ülkelerinin pazar payını daha da daraltacak ve bu durum, OPEC+ grubunun fiyatları destekleme çabalarını zorlaştıracak.
KAYA PETROLÜ
ABD’nin dünya petrol üretiminde birinci sıraya yerleşmesinde kaya petrolündeki başarısı belirleyici oldu. Ancak OPEC bu süreçte, ABD’nin üretim artışlarını sürekli olarak düşük tahmin etmişti. Bu durum, OPEC+ grubundaki bazı delegeler arasında endişeye yol açıyor. Özellikle Trump’ın enerji sektörü üzerindeki politikaları, OPEC+ üyeleri için risk oluşturuyor. Trump’ın yönetimine geri dönmesiyle birlikte geçiş ekibi, enerji sektörünü serbestleştirmek için kapsamlı bir paket hazırlamış durumda. ABD’nin enerji sektöründe daha az katı çevre politikalarıyla üretimi artırmasının, OPEC+ grubunun mevcut stratejilerine zarar verebileceği de kaydediliyor.
ABD’NİN YENİ YILDAKİ FİYAT TAHMİNLERİ
ABD Enerji Enformasyon İdaresi, Aralık 2024 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu’nda yeni yıla ilişkin petrol fiyat tahminini aşağı yönlü revize etmişti. Raporda, OPEC+ kesintileriyle ilk çeyrekte stokların, günlük yaklaşık 700 bin varil azalacağı, ancak yılın geri kalanında OPEC+ ve OPEC+ dışı üretim artışlarıyla günlük yaklaşık 100 bin varil artacağı tahmin ediliyor. Bu artışlarla Brent petrolün varil fiyatının 2025’te geçen yılki ortalama 80 dolarlık seviyenin altında kalacağı hesaplanıyor. Buna göre, 2025 için Brent petrolün ortalama varil fiyatının 73.58 dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün ortalama varil fiyatının da 69.12 dolar seviyesinde olacağı öngörülüyor. Rapora göre, fiyatlar için başlıca riskler ise Ortadoğu’daki çatışmalar ve OPEC+ üyelerinin üretim kesintilerine bağlılıkları olarak öne çıkıyor.
PETROLDE ÜRETİM YARIŞI OLABİLİR
Trump döneminde ABD’nin çok hızlı ve yüksek oranda enerji üretimi yarışında olacağını belirten Myndos Global Solutions’ın kurucusu ve uluslararası çevre politikaları danışmanı Dr. Onur Kolçak, “Bu durum da fosil yakıt ve petrol üreten şirketlere büyük yük bindirecek; çünkü daha fazla çalışmaya başlayacaklar. Fosil yakıtın ön planda olacağı bir dönem olacak. Soğuk Savaş dönemindeki silahlanma yarışı tarzı bir petrol ve fosil yakıt üretimi yarışına girebiliriz” değerlendirmesinde bulundu. Trump’ın söylemleriyle değil, fosil yakıt üretimini ve ticaretini teşvik eden pozisyonla başkanlık koltuğuna oturacağını, özellikle enerji alanında radikal kararlar almaktan çekinmeyeceğini vurgulayan Kolçak, “ABD için gelecek 4 yılda fosil yakıt konusunda büyük bir enerji üretimi atılımı olacak. Bu ortamın yaratılmasının sebebi, bu zamana kadar iklim ve çevreye duyarlı olduğunu söyleyen politikacıların beceriksizliği. Şu an tamamen Trump’a odaklanıyoruz fakat Obama’nın ilk döneminden beri ABD’de petrol üretimi yüksek bir şekilde devam ediyor yani her başkan, bir önceki başkandan daha fazla petrol üretmiş. Demek ki, ortada bir gerçeklik var ve bu gerçekliği de çözemiyoruz” dedi.