Türkiye’nin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality, teşvik ve değer oluşturan iş modeliyle, Türk markalarının dünyaya açılmasına liderlik ediyor.
Türkiye’nin ihracat girdisini artırmayı ve Türk şirketlerini globalde marka yapmayı hedefleyen Turquality, ihracatın gizli kahramanı olarak konumlanıyor. Şirketlerin, Turquality’ye olan talepleri 2021’de bir önceki yıla oranla yüzde 43 arttı. Geçtiğimiz yıl ihracat atağına geçen işletmelerin, bu yıl Turquality’ye olan taleplerinin yüzde 50’yi geçeceği belirtiliyor.
Türk markalarının dünyaya açılmasına 21 yıldır rehberlik ettiklerini anlatan Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, “Bugüne kadar 60’a yakın firmanın Turquality kapsamına girmesini sağladık. 40’ı aşkın Türk firmasının Turquality kapsamına girmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
Dr. Çam, şöyle devam etti: “2020’de 23 marka Turquality kapsama girerken, 2021’de 33 marka kapsama girdi. Böylece, 2021’de bir önceki yıla göre Turquality’ye talep yüzde 43 oldu. Kapsama giren markalar arasında, yeni gelen bazı sektörler de dikkatleri çekiyor. Bu sektörler arasında, eğitim, bilişim ve oyun, yazılım sektörleri bir önceki yıla oranla artış gösterdi. Ülkemizin kilogram başına ihracatı 1.29 dolar iken; Turquality alan firmaların kilogram başına ihracat fiyatı 12 dolara çıkabiliyor.”
2022 Yılı “Değer Yılı” Olarak Planlanabilir
Değer artışının önemine işaret eden Dr. Çam, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler bu yıl, hacimsel olarak yüzde 20 değer olarak yüzde 36’lık bir artış hedefliyoruz. 2022’de geçtiğimiz yıla oranla daha fazla değer artışı öngörüyoruz. Bu değer artışı hacimsel olarak değil, değer artışımız, çalıştığımız firmalarda kendilerinin ihracatını artırması ve proseslerinin iyileşmesi çerçevesinde ilerlemeye alınmakta ve bu da bize yansımaktadır. Bu kapsamda, 2022’yi Turquality yılı ilan ediyoruz. Turquality yılı demek hem ülke kapsamındaki işlerin sistematikleştirilmesi hem ülke kapsamındaki işlerin sanatsallaştırılması hem de ülke kapsamındaki insanların ilişkilerinde birbirlerini anlamaları ve birbirleriyle uyumlu bir takım oluşturarak bulunduğu ülkenin ve şirketin değerinin artmasına sebep olacağı anlamına gelmektedir.”