Parolamız sanatta sadelik

Hat sanatçıları Osman Ağa Demirtaş ve Murat Gürel’in mermer, ahşap ve ipek halı üzerine işledikleri hat tasarımları, Hünkâr Kasrı’nda sergileniyor. Mesajlarını sade bir üslupla aktarmayı tercih eden sanatçılar, “Sanatta sadelik, bizim parolamız oldu” diyor.

Giriş: 16.07.2024 - 08:48
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 


 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Sanat sanat için mi, toplum için mi tartışması sanat camiasının hâlâ müzakere ededurduğu bir konu olsun, hat sanatçıları Osman Ağa Demirtaş ve Murat Gürel, “Sanat toplum içindir” parolasıyla harekete geçmiş. Demirtaş, “Her tarzın bir seveni var elbet. Ancak biz sade tasarım ve anlaşılabilir mesajları kendimize kılavuz edindik” diyor. Gürel de “Eserlerimize bakan, eserde gizli olanı alabilmeli dedik. Öyle ki, imzanın bile sadeliği gölgelediğini düşünerek eserlerimize imza dahi atmıyoruz” diyor. Demirtaş ve Gürel, kurdukları İslamic art İstanbul platformu ile hat sanatına dair tasarımları atölyede seri üretim anlayışıyla vücuda getiriyor. Demirtaş ve Gürel, ‘Kûfi Hattın Sırrıyla Esmaü’l Hüsna’ isimli hat sergisi ile İstanbul Ticaret Odası Yeni Cami Hünkâr Kasrı’nda ziyaretçileri ağırlıyor. 

 

FARKLI MESLEKLERDEN 

 

“Sanat hayatımda hep var oldu” diyen sanatçı Demirtaş, 1975 yılından bu yana hat sanatı ile ilgileniyor. Neredeyse yarım asra ulaşan sanat yolculuğunda çeşitli ülkelerde de araştırma yapma fırsatı yakaladığını ifade eden Demirtaş, “Asıl mesleğim gazetecilikte yıllarca çalıştım. Hat sanatı da bu profesyonel çalışma hayatımda hep bana yoldaşlık etti. Sanatın vermek istediği mesajı anlaşılabilir olarak vermesinden yanayım. Bu yüzden sadelik bizim tasarımlarımızın şifresi” diye konuşuyor. 

 

MİNİ HAT FABRİKASI 

 

Hat sanatı tasarımcısı Murat Gürel de Arap dili ve edebiyatı uzmanı. İç ve dış dekorasyon alanında çalışan ve 20 yılı aşkın süre müteahhitlik yapan Gürel, “Hat sanatına hobi amaçlı başladım. Ancak gönlümde çok güzel bir yerde konumlandı. Bir süre sonra neden mini bir hat sanatı fabrikası kurmayalım dedik ve bu fikirden hareketle İslamic art İstanbul’u kurduk” diyor. 

 

İSTİHDAM EDİYORLAR 

 

İslamic art İstanbul, iki duayen hat sanatı tasarımcısı ismin hayata geçirdiği bir proje. Proje ile hat sanatına dair özgün tasarımlar seri üretimle üretilerek sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçılar Demirtaş ve Gürel, oluşturdukları tasarımları; kurdukları ve dört kişiye de istihdam sağladıkları atölyelerinde CNC makinaları ile kestiriyor. Sonra altınlama ve boyama işlemi yapılıyor. Yine bu aşamada da eserler farklı uzmanlık alanındaki kişilerin elinden geçerek tamamlanıyor. 

 

ÖZGÜN TASARIMLAR 

 

Tasarım aşamasında özgün fikirler geliştiren sanatçılar Demirtaş ve Gürel, bu fikirlerin hayata geçmesi için çeşitli malzemelerle çalışıyor. Kimi zaman ahşap malzemeye oyma, kimi zaman mermere kabartma, kimi zaman da halıya dokuma şeklinde nakşedilen tasarımlarda ‘sessizlik içindeki sesi’ özellikle vurguluyorlar. Demirtaş, “Sanat eseri bağırmamalı, süse boğulmamalı ama aynı zamanda alıcısına ses de vermeli. Bakan kişi, onu kolayca dinleyebilsin anlayışı tasarımlarımızda bize yol gösterici oluyor” şeklinde bilgi veriyor. 

 

KENDİNDEN ÇERÇEVE 

 

Sadeliğin tasarımları için çok önemli olduğunu ifade eden Gürel, “Öyle ki, çerçeve ve imzanın bile bunu gölgelemesine izin vermiyoruz. Eserlerimiz kendinden çerçeveli olarak üretim bandından çıkıyor” diyor. Hat tasarımcısı sanatçılar eserlerinde kullandıkları ahşap malzemeyi genellikle kayın ağacından seçiyorlar. “Kayın ağacı gerekli işlemlerden geçtiği takdirde yüzlerce yıl bozulmadan muhafaza edilebilir” diyen Demirtaş, halıya işlenen tasarımlarda ise halının özellikle ipek olmasına dikkat ettiklerini belirtiyor.