tatil-sepeti

Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) raporuna göre, enerji talebini karşılamak için geliştirilen küçük modüler nükleer reaktörler, öngörülemeyen maliyetler ve olağanüstü inşaat gecikmeleri nedeniyle sürdürülebilir değil.


 


 

AYŞE BAŞAK

 

Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) hazırladığı yeni bir rapor, dünya çapında artan enerji talebini karşılamak için küçük modüler nükleer reaktörlerin (SMR) fizibilitesini değerlendirdi. Bulgular, bu özel enerji üretim biçimi için pek iç açıcı değil. Hem öngörülemeyen maliyetler hem de olağanüstü inşaat gecikmeleri, küçük nükleer reaktörlerin gelişimini çok büyük bir risk haline getirmiş görünüyor. 

 

300 MEGAVAT KAPASİTE

 

SMR’ler için ortalama 30 bin evin ihtiyacını karşılayacak ölçüde yani 300 megavat kapasiteye sahip mini nükleer santraller denebilir. IEEFA’ya göre dünya genelinde şu anda gelişim aşamasında olan 80’e yakın SMR konsepti bulunuyor. Bu küçük reaktörlerin bir zamanlar büyük ölçekli reaktörlerin karmaşıklığına, güvenlik risklerine ve yüksek maliyetlerine çözüm olduğu düşünülürken rapor, SMR’leri sürdürmenin daha fazla nükleer enerji talebini karşılamak açısından değerli bir çaba olup olmadığını sorgulamış. Bu sorunun cevabını raporun başlığında buluyoruz: ‘Küçük modüler reaktörler: Hâlâ çok pahalı, çok yavaş ve çok riskli.’

 

YÜKSEK MALİYET

 

Raporda, küçük modüler reaktör savunucularının, büyük reaktör inşaat projelerinin rahatsız eden maliyet aşımları ve program gecikmelerinin bu yeni modellerde yaşanmayacağını retorik haline getirdikleri ama bunun gerçeği yansıtmadığı vurgulanıyor. Çünkü inşaat gecikmeleri ve maliyet artışları bu projelerde de sıradanlaşmış görünüyor. Örneğin, şu anda faaliyet gösteren üç SMR’nin tümü tasarlanan bütçeyi çok aşmış. Raporun yazarları ayrıca, Idaho’da NuScale adı verilen bir projenin, 2015 ile 2023 yılları arasında geliştirilmesi sırasında maliyetlerin kilovat başına 9.964 dolardan kilovat başına 21.561 dolara çıkması nedeniyle hurdaya çıkarılması gerektiğine de dikkat çekmiş. 

 

YENİLENEBİLİR KAYNAKLAR

 

IEEFA raporunda, SMR inşa etmenin aşırı maliyetlerinin başlı başına bir sorun olduğunu ama daha önemlisi bu projelere akıtılan paranın daha temiz, kurulumu daha hızlı ve daha güvenli olan diğer enerji kaynaklarının geliştirilmesine harcanabilecekken bu şansın kaybedildiğini vurguluyor. Rapora göre SMR’lere harcanan para, rüzgar, güneş ve pil depolama kaynak tabanının oluşturulmasında kullanılabilirdi. Böylece karbonsuz, düşük maliyetli teknolojiler bugün ve gelecekte fosil yakıtlardan geçişi önemli ölçüde ileriye taşıyabilirdi. Özetle, mini nükleer reaktörler hâlâ çok pahalı, çok yavaş ve çok riskli; bu günlerde, enerjimizi odaklamamız gereken yer hiç değil. Rapor, tek bir örnekle her şeyi açıklıyor: Önümüzdeki yedi yıl içinde ABD şebekesine en az 375 bin MW’lık yeni yenilenebilir enerji üretim kapasitesinin eklenmesi muhtemel. Oysa IEEFA, herhangi bir SMR’nin aynı zaman diliminde çevrimiçi hale getirilmesinin çok düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor. 

 

İNŞAATI ÇOK UZUN SÜRÜYOR

 

Raporun başka bir bulgusu da SMR’leri hayata geçirmenin çok fazla zaman alması. Örneğin, Çin’deki Shidao Körfezi projesinin hayata geçmesinin dört yıl sürmesi tasarlanmıştı ama inşası 12 yıl sürdü. Russian Ship Borne projesinin tahmini bitiş süresi üç yıldı, 13 yılda tamamlandı; Arjantin’de devam eden CAREM projesinin de dört yılda bitmesi gerekiyordu ama şu anda 13. geliştirme yılında ve çalışmalar hâlâ devam ediyor. Raporda, tüm bu deneyimlere rağmen Westinghouse, X-Energy ve NuScale şirketlerinin 2030 yılına kadar SMR’lerini 36 ila 48 ay içinde çevrimiçi hale getirecek kadar hızlı bir şekilde oluşturabileceklerini iddia etmeyi sürdürdüklerine dikkat çekiliyor. Hatta GE-Hitachi’nin 300 MW’lık tesisini 24 ay gibi kısa bir sürede inşa edebileceğini dahi iddia ettiği vurgulanıyor. Rapora göre bunun mümkün olma ihtimali sıfır değilse de pek olası görünmüyor. 

10 Haziran 2024 Pazartesi