Dünyada düşük emisyonlu çelik üretim kapasitesinde keskin büyüme

Açıklanmış veya inşa halindeki çelik üretim kapasitesinin yüzde 49'unu düşük emisyonlu elektrikli ark ocağı ile üretim yapan tesisler oluştururken, söz konusu kapasitedeki artış, sektörün net sıfır emisyon hedeflerine ulaşma ihtimalini artırıyor.

Giriş: 18.07.2024 - 10:05
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 

Uluslararası düşünce kuruluşu Global Energy Monitor'ün (GEM) küresel demir ve çelik endüstrisindeki temiz enerji dönüşümünü analiz ettiği ve Küresel Çelik Tesisi Takipçisi verileriyle hazırladığı raporuna göre, daha düşük emisyonlu elektrikli ark ocağı (EAO) ile çelik üretimi, halihazırda inşa halindeki veya açıklanmış projelerin yüzde 49'unu oluşturuyor.

 

Bu oran 2022'de yüzde 33, 2023'te yüzde 43 seviyesindeydi.

 

Rapora göre, yeni duyurulan çelik üretim kapasitesinin yüzde 93'ünü EAO üretimi oluştururken, planlanan yeni ve emekliye ayrılan tesisler kömür bazlı çelik üretiminden uzaklaşıyor.

 

Mevcut projeksiyonlara göre, dünyada faaliyet gösteren toplam çelik filosunun 2030'a kadar yüzde 36'sını EAO üretiminin oluşturması bekleniyor. Bu seviye, Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) belirlediği net sıfır emisyon senaryosuyla uyumlu olan hedefin biraz altında kalıyor ancak sektörün sıfır emisyon hedefine yaklaşabileceğini gösteriyor.

 

IEA, EAO üretiminin toplam üretimdeki payının 2030 itibarıyla yüzde 37'ye çıkması gerektiğini açıklamıştı.

 

Çin faaliyetteki çelik üretim kapasitesinde büyük pay sahibiyken, Hindistan özellikle kömür bazlı çelik üretimi olmak üzere, tüm gelecek demir ve çelik tesislerinin en büyük geliştiricisi olarak öne çıkıyor.

 

Global Energy Monitor, Hindistan başta olmak üzere farklı ülkelerdeki yeni kömür bazlı çelik üretim kapasitesindeki artışın net sıfır emisyonla uyumsuz olduğu ve bu tesislerin atıl varlıklar haline gelebileceği konusunda uyarıyor.

 

Global Energy Monitor Ağır Sanayi Program Direktörü Caitlin Swalec, analize ilişkin değerlendirmesinde, yeşil çelik dönüşümü için ilerlemenin umut verici olduğunu belirterek, "Daha önce hiç bu kadar düşük emisyonlu çelik üretim tesisi, geliştirme aşamasında olmamıştı. Aynı zamanda, kömür bazlı kapasite artışı endişe verici. Sektörün şu anda ihtiyacı olan, bu temiz geliştirme planlarını gerçekleştirmek ve kömür bazlı tesisleri geliştirmekten uzaklaşmak." ifadelerini kullandı.