Cuma, 22 Kasım, 2024
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın katıldığı İstanbul Ticaret Odası’nın eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, “Türkiye’de anaokulu, ilköğretim ve ortaöğretimdeki öğrenci sayımız 20 milyon civarında. İlgilenmemiz gereken ve bizim de bir şekilde sorumluluk sahibi olduğumuz bu kadar büyük bir kitle var. Bu noktada Hazreti Ali’nin söylediği ifade edilen ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin’ sözünü nakletmek isterim” diye konuştu.
Rekabetin yeni araçlarla yeni teknolojilerle ve daha hassas bilgilerle icra edileceğini belirten Dr. Erken, şöyle devam etti: “Biz, çocuklarımızı özellikle eğitim kurumlarımızda ve hayatın içinde bilgi, beceri ve yetkinliklerle donatmaya çalışırken, onların manevi ve ahlaki açıdan da yetişmesine önem vermeliyiz. Tabii bu alanda bizim büyükler olarak dürüst, ahlaklı hem Yaratıcı’nın hem de diğer insanların haklarını gözeten bir yaklaşımda olmamız gerekiyor ki, çocuklarımız için de iyi örnekler olabilelim.”
Dr. Erken, konuyla ilgili olarak Fatih’teki Millet Kütüphanesi’nin kurucusu, merhum Ali Emiri’nin şu sözünü de paylaştı: “Bir insanda asıl olması gerekenler; vatanına bağlılık, insanlara güzel hizmet etmek, adab-ı muaşerete yani terbiye ve görgü kurallarına uymak, maddi manevi, kişisel ve vicdani bütün üstün değerlere ve özelliklere sahip olmaktır. Böylelerini bulup durumlarına uygun iş ve görevlerde vazifelendirmek ise daha önemli bir büyüklüktür.”
Ali Emiri’nin özetle çerçevesini çizmeye çalıştığı insan tipine ulaşmanın, eğitim sisteminin önemli bir hedefi olması gerektiğini vurgulayan Dr. Erken, “İşte o zaman bu tarz yetişecek yeni nesiller sayesinde ‘Büyük Türkiye’ hedefi hayata geçebilir, ekonomik ve sosyal hayatımız daha sağlam temellere oturabilir” dedi.
MECLİS’TEN YANSIMALAR
ALÜMİNYUM VE BAKIR HURDA İTHALATINDA SORUN ÇÖZÜLMELİ
Ali Bakaner-Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: Alüminyum ve bakır hurda ithalatının gümrükte zorlaştırılması sebebiyle sektörümüz sorun yaşıyor. Bu hurdaları katma değerli mamul ve yarı mamul üretmek için ithal ediyoruz. Ayrıca Yeşil Mutabakat hurda kullanımından faydalanmayı gerektiriyor. Karbon salımının azaltılması açısından da önem taşıyor. Alüminyum ve bakır hammaddede ithalata yüzde 80 bağımlıyız. Avrupa’da Almanya’dan sonra en çok alüminyum kullanan ülkeyiz. Yılda 2 milyon ton kullanıyoruz. Yurt dışından alüminyum ve bakır hurda ithal ediyoruz; çünkü katma değerli ihracat yapıyoruz. Zorlaştırıldığı zaman yabancılar pazara giriyorlar. Gümrükteki zorluklar sebebiyle ihracat da etkileniyor. Mesela alüminyum jantta ağır koşullar var, artık getirmemeye başladık. İthalat yapamayınca işleyip ihraç da edemiyoruz. Alüminyum ve bakır hurda ithalatındaki sorun çözülmeli. İkinci konu, konkordatoların artması. Ekonomik sıkıntılar dünyada ve ülkemizde devam ediyor. Ancak bazı firmalar konkordatoyu fırsat bilip borçlarını ödememek için kullanıyor. Bu konuyla ilgili usulsüzlük iddiaları da var. Konkordato, kamu ve finans kurumlarını kapsasın. Reel sektör konkordato dışında bırakılsın.
FUTBOLDA ALTYAPILARIMIZI DAHA ÇOK DESTEKLEMELİYİZ
Murat Özkaya-Taşıt Kiralama ve İlgili Hizmetler Meslek Komitesi: Otomotiv sektöründeyim fakat aynı zamanda bir spor kulübünün sahibiyim. Futbol endüstrisi, herkesin peşinden koştuğu ve kalbini verdiği bir sektör. Bu sektör öyle bir sektör ki, etrafınızda hep yüzlerce insan olur. Sürekli para harcayıp insanları mutlu etmek istersiniz. Sonuçta kulübünüzle küme düşmemek veya şampiyon olmak için mücadele edersiniz. Taa ki, arkanızdaki ekonomi sizi terk edene kadar. Arkanızdaki o ekonomi sizi terk ettiğinde başkanlığınızın bir hükmü kalmaz. Türk futboluna naçizane teklifim, altyapılarımızı daha çok desteklemeli ve daha nominal hale getirip halkın karşısına çıkmalıyız. Bu endüstride hepimiz çok dikkat etmeliyiz. Neden kulüp başkanı oldum? Çünkü Eyüp’te oturuyorum. Eyüp’te sokaktaki çocukların durumunu gördüğüm için Eyüpspor Başkanı olmaya karar verdim. Otomotiv sektöründe, çalınan arabalara emniyeti suistimal diye bir sistem bulunmuş ve bu sorunun içinden çıkamıyoruz. Sektörümüz bu soruna çözüm talep ediyor.
KENT KONSEYLERİNE KATILMAYI ÖNERİYORUM
Barış Avşar-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: İTO’nun 800 bin üyesiyle Orta Vadeli Program’a nasıl destek verebiliriz, konuşmalıyız. Kendi üyelerimizden başlayarak destek vermeliyiz. İlçelerde kent konseyleri var. Bizim de dahil olmamız için davet var. Kent konseylerine İTO’nun da katılmasını öneriyorum. Ekonomide bu şartlarda nasıl ticaret yapacağız? En çok susan iş adamları. Bunu ilginç buluyorum. Tarımı konuşuyoruz. Tarımın da maliyetleri dolarla ve faizle…
TÜRKİYE’NİN BORU HATLARI HİDROJEN İÇİN DE AVANTAJ
Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: Küresel enerji yatırımlarında temiz enerjiye giden yatırım fosil yakıtların nerdeyse iki katına ulaşmış durumda. 3 trilyon doların üstünde olduğu ifade ediliyor. Fosil yatırımlar neden geride kalıyor? Birinci sebebi, fosil yakıtlara yatırımların finansa erişememesi. Dünyada herkes kendi ekonomisini ayakta tutmak zorunda. Enerjide kaynağı neyse onu kullanıyor. Türkiye’nin bir avantajı da doğu-batı arasında doğalgaz boru hatları var. Bu durum hidrojen için de bir avantaj. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin gaz ve elektrik faturalarının yüzde 60’ını sübvanse ettiğini açıkladı. Enerji, hayatın merkezinde durmaya devam edecek.
EKONOMİDE TEMEL MESELE GÜVEN
Bayram Bilgin-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: Günümüzde döviz kuru ve faiz en çok konuşulan konu. Enflasyon ile döviz kuru makası da toplumda soruluyor. Enflasyon, dünyanın en büyük sorunları arasında. Dünyada değer olarak ne varsa eritiyor. Tüm ülkeler tehlike olarak görmüş. Şu anda ülkemizde enflasyonu düşürmek için para ve maliye politikaları uygulanıyor. Bu süreç devam ettirilecek, başka çaresi yok. Burada güven konusu çok önemli. Konkordatonun artması, büyük bir güven bunalımı. Ekonominin yöneticileri güven için bunun da mutlaka üstüne gitmeli. Herkesin sisteme güvenmesi gerekiyor. Temel mesele güven. Bürokrasi gerçeği de var. Siyasi bir karar alınıyor, uygulama bürokraside. Uygulanan politikada güvene zarar verecek en ufak bir olaya da müdahale edilmeli. Güveni sağlayabilirsek bizim önümüzde kimse duramaz.
KADININ GELİŞMESİ LAZIM
Saadet Gülümser Yıldırım-İplik ve Elyaf Ürünleri Meslek Komitesi: İstanbul Kadın Kültür Vakfı’nı kurdum. İstanbul Kadın Müzesi’ni ise 2011 yılında kurduk. Cumhuriyetimizin 101. yılı olan bu sene bir aktivite hazırladık. 202 kadın sanatçı biyografisi sergisi, İstanbul Kültür Yolu Festivali dolayısıyla 28 Eylül-6 Ekim tarihlerinde Beyoğlu’nda Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde olacak. Açılışa Kültür ve Turizm Bakanımız da katılacak. Tüm meclis üyesi arkadaşlarımızı açılışa davet ediyoruz. Kadına şiddet olaylarını üzüntüyle izliyoruz. Kadının gelişmesi lazım. Bütün toplumumuzun aydınlanması için tüm arkadaşlarımıza bu konularda el ele çalışma sorumluluğu düşüyor. Tabii ki para kazanacağız, ülkemizi geliştireceğiz fakat en önemlisi toplumun aydınlatılması. Çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı koruyalım.
İHRACATA YÖNELİK ÜRETİM TEŞVİK EDİLMELİ
Adem Ramazan Kırca-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: Enflasyon muhasebesi ve çıkarılan kanunlar, küçük ve orta ölçekli işletmeleri sıkıntıya düşürüyor. Mesela işletmelerdeki makinalar yoğun kullanımdan sonra hurda seviyesindedir. Hal böyleyken üretim mallarının durduğu yerde vergiye tabi tutulması işletmelere ekstra yük getiriyor. Firmaların emtiaya ihtiyacı var ve ayrıca stoklu çalışıyorlar. Bundan dolayı da vergi yükü geliyor. İhracata yönelik üretim teşvik edilmeli. İTO Yönetim Kurulu’ndan ricamız, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda bu konuları daha çok gündeme getirmeleri.
YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ BEKLENTİLERİ KARŞILADI
Hayrettin Ertemel-Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi: Ülkemizde yüksek faiz ve krediye erişimin zorlaşmasından en çok etkilenen sektörlerden biri de otomotiv. İkinci elde ciddi bir durağan dönem yaşıyoruz. Pandemi döneminde yaşanan haksız uygulamalar, birtakım düzenlemelerin yapılması gereğini de beraberinde getirdi. Sektörümüzde yeni bir yönetmeliğe ihtiyaç vardı. Talebimizi Ticaret Bakanlığı’na ilettik. Pek çok yeniliklerle birlikte ikinci el araç satışı ile ilgili yönetmelik değişikliği, 27 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Eski yönetmelik sadece ikinci el araç satıcılarına uygulanıyordu. En önemli kazanım, değişikliğin ardından distribütör, bayi, ilan platformları gibi tüm paydaşların yönetmelikte yer alması oldu. Üçüncü kişilere araç satışını yetki belgesi olanlar yapabilecek. Online fiyat veren ilan sitelerine ilk ve son teklif arasındaki makas fiyatı da belirlendi. Yeni yönetmelikte bu makas yüzde 5’e kadar indirildi. Güvenli ödeme sistemi de artık hayatımıza girdi. Yetki belgesi temininde ruhsat şartının kaldırılması da önemli bir sorunu çözdü. Yeni yönetmelik, halihazırda faaliyette olan işletmeleri rahatlattı ve beklentileri karşıladı. Yeni yönetmeliğin tüm paydaşları kapsamasını sektörümüz için olumlu buluyoruz.
ENFLASYONDAN VERGİ ALINMAZ
Noman Sağ-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Enflasyon düzenlemesinden 70 milyar lira gelir bekleniyordu. Dünyanın hiçbir yerinde enflasyondan vergi alınmaz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınır. Ağustos meclis konuşmalarında da meclis üyesi arkadaşlarımız konuyu gündeme getirdi. Kendilerine de teşekkür ediyoruz. İTO Başkanımızın basının tamamına ulaşarak konuyu gündeme getirmesi çok önemliydi. Enflasyon düzenlemesinde ciroda 50 milyon liranın üstünde veya altında diye bir sınırlama yapılmasının önemi yok. Bilançoları yine bozacak. Tebliğ iptal ettirilebilir veya ihtiyari hale getirilebilir.
21 Eylül 2024 Cumartesi
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma