İstanbul Ticaret Odası’nın da içinde olduğu denetim kurulu, ekim-ocak arasında gerekli denetimleri yaparak yılda bir kez Türk Patent ve Marka Kurumu’na bildirecek. Herhangi bir ihbar veya şikayet üzerine gerekli görülürse denetim yapılabilecek.
HABER: MESUDE DEMİRHAN
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) öncülüğünde ve İstanbul Coğrafi İşaret Konsorsiyumu paydaşlarının desteğiyle sürdürülen çalışmalar sonucunda Boğaziçi Lüferi’nin, İTO adına, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde coğrafi işaret tescili 17 Ocak’ta gerçekleşti. İstanbul’un deniz kültürünün vazgeçilmezi Boğaziçi Lüferi tescilinin sürdürülebilir olması ve yeni yol haritasını belirlemek için İstanbul Coğrafi İşaretler Konsorsiyumu paydaşları, İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Ahmet Özer’in başkanlığında bir araya geldi. İstanbul İl Ticaret Müdürü İsmail Menteşe, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, İTO Meclis Üyeleri ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Boğaziçi Lüferi’nin coğrafi işaret tescil ve denetim süreci ele alındı. İstanbul’un diğer potansiyel coğrafi işaretli ürünleri de istişare edildi.
DÜNYADA BAŞKA YERDE YOK
İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, 5 yıl süren çalışmalar neticesinde, İTO olarak Boğaziçi Lüferi’nin tescilini aldıklarını hatırlattı. Özer, ”Boğaziçi Lüferi, boğazdan başka yerde olmayan bir balık. Dünyanın hiçbir yerinde yok” dedi. Tescilin sürdürülebilir olması için çalışmalara devam edeceklerinin mesajını veren Özer, aynı zamanda İstanbul’un diğer potansiyel coğrafi işaretli ürünleriyle de ilgileneceklerini söyledi.
YILDA BİR DENETİM
Tescil belgesine göre denetim İTO koordinasyonunda; İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü, S.S. Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği, S.S. Fatih Su Ürünleri Kooperatifi, S.S. Yeşilköy Su Ürünleri Kooperatifi ve İTO’dan ürün konusunda uzman birer kişinin katılımıyla 6 kişiden oluşan denetim kurulu tarafından yapılacak. Coğrafi İşaret Tescil Belgesine göre, Boğaziçi Lüferi coğrafi işaret denetimi, ekim-ocak ayları arasında yılda bir defa, ayrıca gerek görülmesi veya şikayet halinde her zaman yapılabilecek.
TESCİL ELDEN GİTMESİN
Verilen bilgiye göre süreç şöyle işleyecek: Denetime esas olmak üzere tescil ettiren tarafından, tescilli coğrafi işareti veya geleneksel ürün adını taşıyan ürünün, üreticilerinin ve pazarlamasında faaliyet gösterenlerin listesinin tutulması, talep edildiğinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TÜRKPATENT) ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlara gönderilmesi gerekiyor. Denetimle ilgili süreçlerin denetim mercii tarafından uygun şekilde yürütülmesi ise tescil ettirenin sorumluluğunda. Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca denetimin usulüne uygun olarak yerine getirilmemesi durumunda tescil ettiren değiştirilebiliyor. Denetim sürecini usulüne uygun tamamlamayanlar sicilden silindiği gibi yeni bir tescil ettiren belirlenebiliyor. Böyle bir belirlemenin yapılmadığı durumlarda ise coğrafi işaret tescili sicilden terkin ediliyor.
İŞARET VE AMBLEM KULLANILMALI
Tescil edilen coğrafi işaretin ve amblemin ürün ile birlikte kullanılması gerekiyor. Boğaziçi Lüferi Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’nde belirtilen coğrafi sınırdan, tescil belgesinde belirtilen üretim metodu ile elde edilen Lüfer Balığının piyasaya sunulduğu sırada ‘Boğaziçi Lüferi’ coğrafi işaret adının kullanılması, denetime tabi olması bakımından önemli. Ayrıca ürün piyasada iken kullanımının tescilde belirtilen özelliklere uygunluğunun denetimi de yapılabilir.
Başvuru ile birlikte sunulan örnek denetim tutanağına uygun düzenlenmesi ve tescil sahibi İTO tarafından TÜRKPATENT’in internet sayfasında (https://epats.turkpatent.gov.tr) yer alan ‘başvuru sonrası işlemler’ kısmında bulunan ‘denetim raporu bildirimi’ işlemi ile kuruma gönderilmesi gerekiyor.
6 AY İÇİNDE İTO’YA BİLDİRİLMELİ
Boğaziçi Lüferi’nin tescili sonrasında İstanbul Ticaret Odası tarafından izlenilecek yol şöyle:
* Denetim sürecinin usulüne uygun olarak koordine edilmesi,
* Denetim tutanaklarının raporlanması ve Boğaziçi Lüferi coğrafi işaret tescilinin bültende yayımlandığı 15 Ocak 2024 tarihinden itibaren 1 yıl içinde (en geç 15 Ocak 2025 tarihinde) Türk Patent ve Marka Kurumu’na sunulması,
* Coğrafi işaret kullanıcılarına dair bu listenin hazırlanmasını teminen ise başta İTO üyeleri ve ilgili Meslek Komiteleri olmak üzere TOBB’a, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne, İstanbul İl Ticaret Müdürlüğüne, ürün ile ilgili kooperatiflere vb. kurumlara/gerçek-tüzel kişilere yazılı olarak,
* Boğaziçi Lüferi coğrafi işaret başvurusunun İTO adına tescil edildiği,
* Gerek üreticileri, gerekse tüketicilerin korunması adına sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında ancak tescil belgesinde belirtilen coğrafi sınırdan tescil belgesinde belirtilen üretim metoduna uygun olarak elde edilen lüfer balığının Boğaziçi Lüferi coğrafi işaret adıyla üretim-satış-pazarlama-dağıtımının yapılabileceği,
* Bu süreçlerde coğrafi işaret adı, coğrafi işaret logosu ve ilgili yönetmelikte öngörülen amblemin kullanımına ve tescil belgesinde yer verilen esaslara riayet edilmesi,
* Coğrafi işaret kullanıcıları (üreticisi-toptancısı-perakendecisi) ile tescil ettiren sıfatıyla İTO arasında ‘coğrafi işaret isim, logo ve amblem kullanım sözleşmesi’ imzalanmak üzere İTO’ya başvurulması,
* Boğaziçi Lüferi coğrafi işaretine ilişkin yapılacak denetimlerde uygunsuzluk tespit edilmesi halinde, ihlalde bulunanlar hakkında yasal yollara başvurulacak. Bu kapsamda 6769 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca coğrafi işaretli ürünün üretimi, pazarlaması ve dağıtımında faaliyet gösterenlerin bu konuda tescilin bültende yayımından sonraki 6 ay içinde İTO’ya bilgi (coğrafi işaret kullanıcısı olduğu, unvan, adres, iletişim bilgisi vb.) vermesi veya bildirilmesi istenecek.
BALIKLARIN ŞAHI LÜFER
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ruhi Güler, İstanbul Ticaret’e şu değerlendirmelerde bulundu: “Lüfer kendine has bir balık. Son derece zeki, cevval, yakalanması maharet ister. Saldırgandır. Kendi cüssesinden büyük balıklara kafa tutar, onlarla mücadeleye girişir. Boğaziçi’nden balıklar sonbaharda göç etmeye başladığında değişik balık sürüleri Karadeniz’den Marmara’ya doğru akın eder. Bu hicret esnasında balıklar arasından lüfer özellikle gözlenir, yoluna bakılır. Eski İstanbul’da ağustos ayı lüfer üzerine yapılan muhabbetlerle geçerdi. Boğaziçi’nde kayık üzerinde beklemek, sabretmek gerekirdi.
Lüfer Boğaziçi Şehrayini kitabımda Osmanlı’da Lüfer Devri (1858-1908) olarak isimlendirdiğim bu dönemde İstanbul halkının bütün katmanları lüfer iptilasına tutulmuşlar. Sultan Abdülaziz’in Kanlıca’daki lüfer âlemlerine katıldığı biliniyor. Sultan II. Abdülhamid’in ise bizzat lüfer tuttuğu bazı hatırat kitaplarında kayıtlı. Halk için de lüfer müstesna bir balık. Ahmed Midhat Efendi’ye göre İstanbul’u anlamak için lüferi bilmek zorundasınız. Burhan Felek ise ‘İstanbul’da balıkların şahı lüferdir’ diye yazar.”