tatil-sepeti

HABER: HAMİT KARDAŞ

İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Torlak, Covid-19 sürecinin beraberinde getireceği ekonomik ve sosyal tehditler, iş dünyasının değişen yapısı ve iş ahlakının önemini değerlendiren kapsamlı bir rapor hazırladı.

Raporda ekonomi politikalarının ahlaki yansımaları, adaletsizlik ve eşitsizlikleri besleyen süreçler irdeleniyor.

‘Covid-19 Sürecinin Öncesi ve Sonrası İş Ahlakı Açısından Değerlendirme’ başlığını taşıyan raporda, reel sektör yerine finans kapitalizminin oldukça hakim bir konuma erişmesiyle ciddi bir kırılmanın yaşandığı belirtiliyor. Reel sektörde faaliyet gösteren ve piyasada var olabilme mücadelesi veren çok sayıdaki işletmenin finans kapitalizminin işlettiği çarklar içerisinde rekabet edebilme kapasitesinin her geçen gün azaldığı kaydediliyor.

Raporda devletlerin kontrol edilemeyen sömürgecilik hırslarının yerini, 17. yüzyıldan itibaren daha bölgesel hamlelerle mesafe kaydeden ve ardından İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki hızlı yükselişleriyle şirketlerin aldığı vurgulanıyor. Teknolojideki gelişmeler ve elektronik ticarette dijital tekel olma başarısının yine şirketler tarafından ortaya konulduğu ifade ediliyor. Büyük şirketlerin sektörlerin değişen rekabet yapısına ve teknolojik dönüşümlere bağlı olarak stratejilerini ve odaklarını hızla değiştirebildiği belirtilen raporda, şu ifadeler kullanılıyor: “Küresel güç olma iddiası olan şirketlerin önemli bir kısmı kendilerinin yetersiz olduğu ya da geç olduğu durumda atak olan girişimcileri satın alma politikası ile kendini uyarlamayı biliyor. Aslında sermayenin gücü sektörel cazibeye göre kendini hızla uyarlayabilme yeteneğine sahip.”

İŞ AHLAKI NEDEN ÖNEMLİ?

İş ahlakının, ‘toplumsal ahlaki değerlerin ticaret hayatına ilişkin yönü’ olarak tanımlandığı raporda, “İş hayatındaki bazı eylem ve uygulamaların farklı ülke ve kültürlerde farklı karşılıkları olması doğal. Ancak dürüstlük, doğruluk, sözünde durma, haksızlık yapmama, başkasının zararına olacak bir eylemi yasal bir engel olmasa da yapmama gibi çok sayıda konuda küresel ölçekte aynı ya da çok benzer iş ahlakı normları geçerli” deniliyor.

Raporda, iş dünyasının iş ahlakına her daim ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiliyor. Z kuşağının da artık iş dünyasına adım atmaya başladığı belirtilerek, bu konuda yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor: “Bu süreç, Z kuşağının dijital yetenek ve becerilerini daha etkin kullanmaları ve bunu daha dayanışmacı bir ruhla yapmalarına sebep olma ihtimali açısından önemli. Üniversite öğrencisi olan bu kuşağa ve onlardan sonraki kuşaklara yönelik katkılar bakımından üniversiteler ile öğretim elemanlarının sorumluluklarının arttığını söylemek mümkün.” Rapora üniversitenin web sayfasından ulaşılabiliyor.

GENİŞ KATILIMLI YASAL DÜZENLEMELER

Rapora göre eşitsizliklerin giderilmesi ve adaletin sağlanması için yapılması gerekenler şunlar: “Çalışanların yeni iş modellerine adaptasyonu ve bu konudaki eşitsizlikler konusu, iş dünyası ve kamu otoritelerinin elzem sorumlulukları arasında yer almalı. Üniversiteler ve eğitim kurumları da bu konulardaki kapasitelerini geliştirmeli. Asgari vatandaşlık geliri ya da işsizlik sigortaları gibi konulara her zamankinden çok daha fazla önem verilmeli. Benzer süreçlerde kısa sürede gelirsiz kalabilen esnaf, sanatkar, gündelikçi ve serbest meslek sahipleri için de yardım sandıkları gibi düzenlemeler gündemde olmalı. Bu sürece zekat müessesesi ile karz-ı hasen gibi İslam medeniyetindeki değerlerimiz de çok önemli katkı sağlayacak.
İş dünyasını, dolayısıyla iş ahlakını ilgilendiren her türlü yasal düzenlemenin mümkün olduğunca geniş katılımla gerçekleştirilmesine özen gösterilmeli.”

02 Temmuz 2020 Perşembe

Etiketler : Üniversitemiz