Yumurtada rota Afrika

Giriş: 20.08.2019 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

Türkiye, üretimiyle dünyada 10’uncu sırada yer aldığı yumurta sektöründe, ihracat pazarlarını çeşitlendirmeye hazırlanıyor. Üretimin yüzde 82’sinin ihraç edildiği Irak’ın geçtiğimiz mayısta ithalat yasağı getirmesi üzerine Türk yumurta üreticileri yeni pazarlara yelken açacak. Dünya yumurta üretiminde payı sadece yüzde 4 olan ve ihracat açısından bakir alan olan Afrika, öne çıkıyor. Yumurta üreticilerinin hedefinde, AB standartlarına uyum sağlayarak Avrupa kapılarını aralamak da var.

ÜRETİMDE İLK 10’DAYIZ

30 yılda önemli atılımlar yaparak ihracatta Hollanda’nın ardından ikinci sırada yer alan Türk yumurta sektörü, İstanbul Ticaret Odası tarafından mercek altına alındı. İTO Meslek Komiteleri Müdürlüğü Uzmanı Dr. Şenay Çelik tarafından hazırlanan ‘Türkiye Yumurta Sektörü Genel Çevre Analizi’ isimli çalışmada, sektörün güçlü ve zayıf yönleri ile barındırdığı fırsatlar ve riskler irdelendi. Analizde, üretimin neredeyse üçte birinin Irak ve Ortadoğu ülkelerine ihraç edildiği hatırlatılarak, ‘Yeni ülkelerle ihracat pazarı çeşitlendirilmeli’ mesajı verildi.

AB’YE UYUM SAĞLANIRSA

Analize göre, Türkiye’nin yüksek yumurta tüketimi yapan ülkelere yakın olması, sektör için avantaj. Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri arasında birinci sırada yüksek kapasiteye, entegre üretim yapan güçlü işletmelere sahip olması sektörü güçlü kılan unsurlar.Yumurta ithalatında en büyük pazar, 438 bin ton ithalat ile Almanya. Almanya’nın en önemli tedarikçisi ise Hollanda. Almanya, ithalatının yüzde 80’ini Hollanda’dan karşılıyor. Yumurta için ikinci önemli pazar ise Irak. Irak, ithalatının tamamına yakınını, yüzde 97.8’ini Türkiye’den gerçekleştiriyor.

50 MİLYON TURİST

Afrika, nüfus ve ekonomik gelişme açısından öne çıkıyor. Dünya yumurta üretiminde Afrika’nın payı yüzde 4. İhracat açısından bakir pazar olan Afrika, Türk üreticiler için de fırsat olarak kabul ediliyor.

Yumurta sektörünün bir diğer avantajı da, 82 milyonluk Türkiye nüfusu. Şimdilik dünya ortalamasının altında olan kişi başı yumurta tüketiminin ileride artacağı öngörülüyor. Ayrıca ülkemizi her yıl ziyaret eden yaklaşık 50 milyon turistin de yumurta tüketimi açısından fırsat oluşturduğuna dikkat çekiliyor.

EN YÜKSEK MALİYET YEM

Üreticilerin çözüm beklediği yapısal sorunlar şunlar:

Yem hammaddeleri: İşletmeler açısından en yüksek (yüzde 65) maliyet kalemi karma yemdir. Karma yemin hammaddeleri içinde önemli payı mısır ve soya küspesi oluşturuyor. Bu hammaddelerin yarıdan fazlası yurtdışından ithal ediliyor.

Damızlıkta dışa bağımlılık: Yumurta sektörü damızlık yumurta ve civciv üretimini ithalatla karşılıyor. 2018 yılı itibariyle 1.780 ton damızlık yumurta ithal edildi ve karşılığında yaklaşık 29 milyon dolar ödendi.

İhracat pazar çeşitliliği: Toplam ihracatımızın yüzde 82’si Irak’a, geri kalan yüzde 18’lik kısmı ise Suudi Arabistan, BAE ve Katar olmak üzere üç Ortadoğu ülkesine yapılıyor.

Çevre sorunları: Çevre açısından en önemli sorun tavuk dışkısı atıkları. Et ve yumurta tavukçuluğunun yıllık dışkısı 9.5 milyon ton.

EN BÜYÜK ÜRETİCİ ASYA

Dünyada 2017’de 80 milyon 88 bin 559 ton yumurta üretildi. Kıtalara göre değerlendirildiğinde, dünya yumurta üretiminin yüzde 62.04’ü Asya’da gerçekleşti. ABD, toplam üretimin yüzde 19.71’ini, Avrupa yüzde 13.81’ini karşıladı. Afrika’nın performansı ise yüzde 4.03.

ÜRETİCİLER NE İSTİYOR?

Zenginleştirilmiş kafes sistemine geçilmeli

İTO Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı Coşkun Demir: Türkiye’de mısır üretimi yeterli olmadığından ve soya küspesi üretilmediğinden soyanın tamamı, mısırın belli kısmı ithalatla temin ediliyor. Artan hammadde fiyatları nedeniyle yem maliyeti toplam maliyetin yüzde 75’ini oluşturuyor. İhracata dayalı üretim yapıyoruz. Kafeslerde üretilen yumurtalar, piyasada gezen tavuk yumurtası adı altında satılarak haksız kazanç elde ediliyor. Zenginleştirilmiş kafes sistemine geçilmesi ile firmaların haksız kazancı önlenecek.

AB kapısını teknolojiyle aşabiliriz

İTO Perakende Ticaret Meslek Komitesi Üyesi Tamer Dönmez: Damızlık ve yem hammaddeleri ithal ediliyor. Hammadde fiyatlarının düşürülmesi ve ithalatın azaltılması için teşvik geliştirilmeli. Döviz kurlarındaki dalgalanma dikkate alınarak her hafta yumurta borsasınca yumurta fiyatı belirleniyor. Sektörü olumsuz etkileyen bu uygulamadan kurtarmalıyız. Teknolojik gelişmeler, sektörde üretimin artmasında ve AB ülkelerine ihracat yapılmasında fayda sağlayacak. Üretimin yoğun olduğu bölgelerde tavuk gübresi için geri dönüşüm tesisleri kurulmalı.

Organik gübre tesisleri kurulmalı

İstanbul Ticaret Borsası Yumurta Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Naci Yıldırım: Kanatlı sektöründeki en önemli atık, hayvansal gübredir. 2018 itibariyle günlük 30-40 bin ton tavuk gübresi oluşuyor. Yerel yönetim ve özel sektör ortaklığı ile organik gübre tesisleri kurulmalı. Üretim havzaları oluşturulmalı. Burada göç, işsizlik, maliyet ve ihtisas okulları düşünülmeli. Yeni üretime girecekler veya eskilerin kapasite artırımı da mutlaka kontrollü olmalı. Türkiye’de yumurta ihracatının tamamı Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerine yapılıyor. Yeni ülkelere ihracat için çalışmalar yürütülmeli.


KDV fiyatları düşürülmeli

İstanbul Yumurta Üreticileri Toptancıları ve İş Adamları Derneği Başkanı Necati Yıldırım: Pazarlama ve ihracat planlaması yapılmalı ve ihracat birliği kurulmalı. Birbirimizle rekabet etmeyelim. Zenginleştirilmiş kafese geçiş, firmalara ek maliyet getirecek. Ancak zenginleştirilmiş kafes sistemi hayvan refahını ön plana çıkardığından firmalar buna uymak zorunda. Toptan yumurta satışlarında yüzde 8 olan KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi, nihai tüketicide (marketlerde) yüzde 8’e çıkarılması ile kayıt dışı önlenecek ve devletin KDV kaybı olmayacak.