HABER: ZEYNEP DERELİ
Bu hafta, önce şaşırtıcı olmayan bir haber vereceğim: Yeni ekonomi devrimine hazırlıkta, orta sıralardayız. 25 sanayi ülkesi içinde 15’inci sıradayız. Zaten birçok başka uluslararası sıralamada da bu seviyelerde yer alıyoruz. İlginç olan ve haber değeri taşıyan nokta ise şu: Bu endekste orta sırada olmak belki de en riskli pozisyon.
Temel sorunu şöyle açıklayabiliriz:
1 - Endekste üst sıralarda olan ülkeler yeni sanayi devriminden olumlu etkilenecek. Çünkü orta ve yüksek teknoloji düzeyindeki sanayiyi, daha düşük emek payı ile ülkelerinde tutabilecek.
2 - Alt sıralarda olan ülkeler ise genellikle düşük emek maliyetli ülkeler. Bu ülkelerde de olumsuz etkilenmeyecek. Çünkü tarımda ve düşük teknolojili üretimde; Endüstri 4.0’ın yüksek yatırım maliyeti karşısında çok ucuz emek ile rekabet etmeye devam edebilecek.
Bizim için asıl önemlisi Türkiye’nin de içinde bulunduğu orta sıradaki ülkeler:
3 - Türkiye gibi teknoloji seviyesi yeterince yüksek olmayan ancak emek maliyeti nispeten yüksek ülkeler, yeni sanayi devrimine hızla ayak uydurmak zorundalar. Çünkü yüksek ve orta teknoloji yatırımlarını gelişmiş ülkelere kaptırmaya başlayacaklar. Ayrıca emek maliyetlerini azaltmak istemedikleri için düşük teknolojili işleri de alt sıralardaki ülkelere belki de çoktan devrettiler.
Orta Teknoloji Tuzağı olarak tanımlanan bu sorunu, yeni bir araştırma tekrar gözler önüne serdi. Türkiye’nin ve 25 sanayileşmiş ülkenin otomasyon seviyesini ortaya koyan veriler, geçtiğimiz aylarda The Economist ve ABB tarafından yayınlanan Otomasyon Hazırlık Endeksi: ‘Yaklaşan Otomasyon Dalgası için Kimler Hazır’ başlıklı raporda yer aldı.
Rapora göre Türkiye 53.7 puanla genel ortalamada 15. sırada yer alıyor. İlk sırada yer alan Güney Kore’nin puanı 91.3; en düşük sırada yer alan Endonezya’nın puanı ise 33.1. Endekste sanayileşmemiş ülkelerin hiç yer almamasına rağmen puan seviyesinin bu kadar açık olması gelişmiş ülkelerin kendi dinamikleri ile var ettikleri Endüstri 4.0’da arayı ne kadar açtıklarını gösteriyor.
Güney Kore’nin ardından ilk 5 sırada yer alan ülkeler ise Almanya, Singapur, Japonya ve Kanada olarak sıralanıyor. Bu 5 ülkenin ortak özelliği endekste yer alan 3 ana kategoride, yani ‘inovasyon ve otomasyon’, ‘otomasyon ekonomisi becerileri’ ve ‘işyeri değişim yönetiminde’ de üst sıralarda yer almaları. Yani endekste başarılı olmanın anahtarı yönetim, eğitim ve teknolojide aynı anda ilerleyebilmek.
Türkiye’nin ev ödevi de tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Endekste Türkiye’yi eğitim politikalarının doğrudan şekillendirdiği ‘otomasyon ekonomisi becerileri’ kategorisi aşağı çekiyor. Türkiye ‘İnovasyon ve Otomasyonda’ 67.3 puanla 15., ‘Otomasyon Ekonomisi Becerilerinde’ 38.9 puanla 18., ‘İşyeri Değişim Yönetiminde’ 56.3 puanla 13. sırada yer alıyor.
Türkiye’nin orta sıralarda devam etme şansı yok. Mutlaka ivedilikle teknoloji eğitimini yaygınlaştırmalı ve STEM becerilerini geliştirmeliyiz. Eğitime yapılan yatırımlar gerçek anlamda bir kuşak sonrasında geri döner. Orta teknoloji tuzağından çıkış, hele de sorun eğitim ise büyük odaklanma, sabır, kaynak ve mücadele gerektiren bir çabadır.