NECMİ UYSAL
Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ile birlikte, ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomiler için enerji güvenliğinin önemi daha da çok ortaya çıktı.
Bu bağlamda ilk akla gelen ise nükleer enerji oluyor.
POLİTİKALAR SORGULANMAYA BAŞLANDI
Enerji ihtiyacının yüzde 20’sini nükleer enerjiden karşılayan ABD’de 2022 yılından itibaren gerek Beyaz Saray gerekse enerji ve savunma bakanlıklarında uranyumun tedarik zincirine ilişkin politikalar sorgulanmaya başlandı.
ENERJİ TALEBİNİN 2040 İTİBARİYLE YÜZDE 50 ARTMASI BEKLENİYOR
Hâlihazırda dünyanın elektrik enerjisinin yüzde 10’u nükleer enerjiden karşılanırken, elektrik enerjisi talebinin 2040 itibariyle yüzde 50 artması bekleniyor.
YENİDEN ARANILAN MADEN
Bu iki gelişme dikkate alındığında nükleer enerji ve dolayısıyla ana hammaddesi olan uranyum tüm çevreci girişimlere rağmen yeniden aranılan maden haline geldi.
Santrallerinin nükleer yakıt ihtiyacının yüzde 35’i Rusya ve yüzde 25’i de Kazakistan tarafından sağlanıyor.
KAYNAKLARIN ÖNEMİ DAHA DA ARTTI
Ancak Rusya’ya uygulanan ambargolar nedeniyle diğer ülkelerin sahip olduğu uranyum kaynaklarının önemi daha da artarken, bu da uranyumun fiyatına yansıyor.
Nitekim 2020 yılı başında kilogramı 55 dolar seviyelerinde iken bu yıl 220 dolara kadar çıkmış durumda.