istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Yazılımda maliyetin çözümü yerli üretim ve denetim

Uluslararası yazılım şirketlerinin program satmak yerine kiralama modeline geçmesi, birçok şirketi her yıl yüksek lisans yenileme ücretleri ödemek zorunda bırakıyor. Şirketlere önemli yük getiren bu sorunun çözülmesi için milli yazılımın teşvik edilmesi ve Türkiye standartlarına uygun denetleyici bir mekanizma kurulması öneriliyor.

Giriş: 16.05.2025 - 10:13
Güncelleme: 16.05.2025 - 15:09
Yazılımda maliyetin çözümü yerli üretim ve denetim

Uluslararası yazılım şirketlerinin program satmak yerine kiralama modeline geçmesi, Türkiye’deki birçok şirketi, her yıl yüksek lisans yenileme ücreti ödemek zorunda bırakıyor. Yazılım sektörü temsilcileri, bu durum karşısında Türkiye standartlarına uygun denetleyici bir mekanizma kurulmasını ve hizmet alan firmaların mağduriyetini giderecek sözleşmelerin hazırlanmasını talep ediyor. Sektör temsilcileri, “Servis ücretini ödeyelim, ancak programı satın aldıktan sonra tekrar alıyormuş gibi ödeme yapmak zorunda kalmayalım” diyor.


YILLIK 5 MİLYAR DOLAR
Yazılımda kiralama modeline geçiş, İstanbul Ticaret Odası’nın mayıs ayı Meclis Toplantısı’nda da gündeme geldi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, bilgisayar programlarının kiralanmasının küresel bir sorun olduğuna dikkat çekti. Otomotiv sanayindeki çok uluslu şirketlerin dahi bu durumdan etkilendiğini ve bazı uygulamaları kullanma zorunluluğu olduğunu ifade eden Avdagiç, şöyle konuştu: “Yazılım programları satılmak yerine kiralık olarak veriliyor. Buna büyük şirketler de çözüm arıyor. Bu ülke, program hizmet ve lisans bedeli olarak yılda 5 milyar dolara yakın para ödüyor.”


ESKİ PROJELERE ERİŞİM ZORLAŞTI
İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) üyesi Mimar ve Harita Kadastro Mühendisi Metin Ağırman da bilgisayar programlarının lisanslama modelindeki dönüşüme dikkat çekerek, yaşanan sorunu şöyle anlattı: “Bir zamanlar tek seferlik ödeme yaparak sahip olduğumuz, mesleğimizin vazgeçilmezi olan yazılımlar, şimdi kiralama sistemine dönüştürülüyor. Her yıl yenilemek zorundasınız ve yıllık 3-5 bin dolar maliyeti buluyor. Bu, sadece bireysel kullanıcıların, küçük işletmelerin değil, tüm sektörün sırtına ağır bir yük bindiriyor. Artık ürettiğimiz projelerin aracı olan yazılımların sahibi değil, sürekli borçlusu haline getiriliyoruz. En acısı da yıllarca emek vererek oluşturduğumuz eski projelerimize erişimimiz bile tehlikeye giriyor. Bu, sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda fikri mülkiyetimize yapılan bir saldırı.”

Yazılımda maliyetin çözümü yerli üretim ve denetim


ALTERNATİF YERLİ YAZILIM

Ağırman, alternatif yerli yazılımın önemine dikkat çekerek, önerilerini şöyle sıraladı: “Kullanıcı haklarını koruyacak evrensel standartların oluşturulması için öncülük etmeliyiz. Yazılım devleriyle masaya oturmalı, bu adaletsiz kiralama modelinin kabul edilemez olduğunu haykırmalı ve çözüm talep etmeliyiz. Gerekirse, alternatif yerli yazılım geliştiricilerini destekleyerek bu tekeli kırmalıyız. Tüketici hakları yasalarımızı güncelleyerek, dijital ürünlerdeki bu tür keyfi değişikliklere karşı kullanıcıları koruyacak güçlü mekanizmalar oluşturmalıyız. Gerekirse, tahkim gibi alternatif çözüm yollarını değerlendirmeli ve üyelerimize bu konuda destek olmalıyız.”


EKOSİSTEMİ GÜÇLENDİRELİM 
İstanbul Ticaret Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Muhammet Ceylan: “Türkiye’de işletmelerin yazılım ihtiyaçlarını abonelik modeliyle karşılamaları kısa vadede avantaj sağlasa da uzun vadede artan maliyetler ve bağımlılıklar ciddi riskler barındırıyor. Yerli yazılım ekosistemini güçlü kılmak için esnek iş modelleri, yerli bulut altyapısı, finansal teşvikler, sertifikasyon programları ve açık kaynak stratejilerinin hepsinin bir arada yürütülmesi önem arz ediyor. Böylece hem şirketlerin rekabet gücü artar hem de milli teknoloji hamlesine katkı sağlanır.”