tatil-sepeti

HABER: BARIŞ CABACI

Dünyada 1950’lerde gelişmeye başlayan yatırım bankacılığı, Türkiye’de 1990’lardan itibaren hem sayısal olarak arttı hem de KOBİ’lerin ilgisini çekmeye başladı. Yeni dönemde benimsenen üretime dayalı ekonomik büyüme modeli, ihracatı ve yatırımları artırırken, firmaların da geleneksel bankalara ihtiyacını yeniden gündeme getirdi. Geleneksel bankaların tamamlayıcısı olan yatırım bankaları da ilgi görmeye başladı.

BİRİM DEĞERİ YÜKSEK İHRACAT

Yelpazesi ve işlem hacmi ile güçlü büyüme potansiyeli olan yatırım bankaları, katma değerli ihracat yapan firmalarla büyümeyi hedefliyor. “KOBİ’ler, Türkiye ekonomisinin bel kemiği” diyen Doğan Yatırım Bankacılığı Genel Müdürü Hulusi Horozoğlu, Türkiye’de çok sayıda katma değerli ihracat yapan firma olduğunu söyleyerek, bu şirketlerin günlük bankacılık hizmetlerinden ziyade yapılandırılmış finansman ve yatırım bankacılığı çözümlerine ihtiyaçları olduğunun altını çizdi. Horozoğlu, “Birim değerli, yani katma değerli ihracat için yatırım bankacılığı öncü olacak” diye konuştu.

FİNANSA ERİŞİMİN YOLU AÇILACAK

İstanbul Ticaret’e açıklamalarda bulunan Horozoğlu, firmalar için finansmana erişimin elzem olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Mevcut durumda KOBİ’lerin geleneksel bankacılık ürünleri ile finansmana erişimi, firmaların verebildiği teminat kapasiteleri ile sınırlı durumda. Yeni dijital finansman çözümlerle sektörün gelişmesini hedefliyoruz. Bu sayede kısa vadeli işletme sermayesi kredileri ile alacak finansmanı çözümlerini daha etkili şekilde sunarak, KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırıp gelişimlerini desteklemek istiyoruz. Bu proje, finansa erişimi kolaylaştırarak katma değerli ihracatı doğrudan artıracak.”

Horozoğlu, “Bu hedefle, Güneydoğu Avrupa için Avrupa Fonu EFSE’den aldığımız fonlama ile çalışmalarımızı hızlandırdık, yakın zamanda da müjdesini vermeye hazırlanıyoruz” dedi.

BORÇ SERMAYE PİYASALARINA ULAŞIM

Türkiye’de özel sektör borçlanma araçları stokunun GSMH’ye oranının yüzde 2 olduğunu kaydeden Hulusi Horozoğlu, gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yüzde 8 seviyesinde olduğunu hatırlattı. Horozoğlu, sektör hakkında şu bilgileri verdi: “Yatırım bankalarının özellikle sermaye piyasalarının gelişmesinde öncü ve tamamlayıcı rolü olmalı. Özel sektör borçlanma araçlarının toplam stokunun devlet iç borcuna oranı yüzde 9, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 15. Türkiye’de toplam özel sektör borçlanma araçları stoku 153 milyar TL civarında. Ülkenin ve finansal sektörün büyüklüğüne oranla bu miktar küçük. Toplam ihraç hacminde reel sektör sadece yüzde 5 paya sahip. Stok rakamında da reel sektörün payı yüzde 13. Yatırım bankaları olarak amaçlarımızdan biri, reel sektörün Türkiye’de borç sermaye piyasalarına daha fazla ulaşması olmalı. Bunun için de yeni ürünler ve tahvil ihraçlarına yurt dışından yatırımcı katılımı sağlanması gibi çözümler üzerinde çalışılmasının gerekliliğine inanıyoruz.”

SEKTÖRÜN TAMAMLAYICISI

İTO gibi STK’larla işbirliklerinin katma değerli finansal çözümlere ulaşmak isteyen şirketlerle yatırım bankalarının tanıtılmasına ve ulaşılmasına öncü olacağını belirten Horozoğlu, şöyle devam etti: “STK’ların tüm paydaşları ekseninde yaratacağı etki, hem çok kıymetli hem de çok geniş kapsamlı. Bu anlamda aynı zamanda üyesi de olduğumuz STK’larla işbirliklerini her zaman destekliyoruz. Geleneksel bankacılık hizmetlerinin yanı sıra hedeflediğimiz alanlarda STK üyesi şirketlere katma değer sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Türkiye’nin gelişmesine ve şirketlerin büyümesine destek olmayı hedefliyoruz. Bu açıdan sektörde tamamlayıcı bir rol üstlenmeyi amaçlıyoruz.”

BİRÇOK ALANDA DİJİTALLEŞME

Şirketlerin; birleşme ve satın alma, lokal tahvil ihraçları, yurt içi ve yurt dışı kaynaklı finansman ürünleri ile büyüyebileceğini ifade eden Horozoğlu, “Bu yüzden dijital çözümler kavramına odaklanmamız gerekiyor. Doğan Yatırım Bankası olarak, büyük üretici ve e-ticaret şirketlerinin tedarikçisi olan KOBİ’lerin finansman ihtiyacına çözüm olacak, yapay zekaya dayanan karar destek modelleri bazlı dijital teknolojiler geliştirdik. Şirketler, birçok işlemi bu teknolojilerle gerçekleştirebilecek” dedi.

BU HİKAYEDE YERİMİZİ ALMAK İSTİYORUZ

Yatırım bankalarının, Türkiye’nin büyüme hikayesine katkı sağlamaya odaklanması gerektiğini söyleyen Hulusi Horozoğlu, “Küresel ve bölgesel güçlü bağlantıları olan, bankacılık sektöründe geniş deneyime ve uluslararası işlem tecrübesine sahip ekibimizle Türkiye’de yatırım bankacılığına yeni bir soluk getireceğimize inanıyoruz. Türkiye’nin bölgesel gücünü artırmak için çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya, Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa’yı, odaklanacağımız bölgeler olarak belirledik” dedi.

DANIŞMAN VE İŞ ORTAĞI

“İTO üyesi şirketlere elimizden gelen her türlü finansal danışmanlık desteğini sağlamaya hazırız” diyen Horozoğlu, açıklamasına şöyle devam etti: “İTO üyelerinin büyüme yolculuklarına eşlik etmekten mutluluk duyacağız. Kısa vadeli ekonomik getiriye odaklı olmayan; müşterilerimizle güven, açıklık, anlayış ve her daim desteğe dayanan uzun vadeli stratejik ilişkiler kurma önceliğimizi vurgulamak isteriz. Şirketlerin bizi sadece finansman desteği sağlayan bir banka olarak değil; geniş tecrübemiz, bilgi birikimimiz, bölgesel ve uluslararası bağlantılarımızla güçlü ve güvenilir bir danışman ve iş ortağı olarak değerlendirmelerini arzu ederiz.”

26 Eylül 2022 Pazartesi

Etiketler : Gündem