tatil-sepeti

Yapay zeka teknolojisinin hızla yayılması, iş dünyasına pek çok fırsat sunarken artan güvenlik açıkları da endişe doğuruyor. Bugüne kadar firmaları, yapay zekanın kötü niyetli kullanımına karşı korumak için 3 milyar dolar harcandı.

HABER: BARIŞ CABACI

 

Yapay zeka teknolojisi, pek çok alanda kullanılmaya başladı ve birçok firmaya avantaj sunarken, son dönemde artan güvenlik açığıyla da tartışılıyor. Uzmanlar, yapay zeka tabanlı uygulamalardaki bu açıklıkların siber saldırganlar için yeni ve geniş bir oyun alanı oluşturabileceğine dikkat çekiyor. Yapay zekanın güvenlik açıklıkları, çeşitli sebeplerden kaynaklanıyor. Bu açıklıkların bir kısmı, kötü niyetli aktörlerin yapay zeka sistemlerini manipüle etmesi ve yanıltıcı bilgilerle hatalı kararlar almasına neden olmasıyla ortaya çıkıyor. Örneğin, görüntü tanıma sistemlerini yanıltarak sahte görüntüler üretilebiliyor veya sesli komutlar sahte bir sesle taklit edilebiliyor. Yapay zeka tabanlı karar alma sistemlerinin kullanıldığı kritik alanlarda sağlık, finans ve siyaset başta olmak üzere bu tür güvenlik açıklıkları ciddi sonuçlara yol açması mümkün. 

 

ŞİRKET BİLGİLERİ PAYLAŞILIYOR

 

Veriye dayalı bir altyapıyla çalışan yapay zeka; verimlilik artışı, kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi, yeni gelir modelleri, otomasyonla iş gücü dönüşümü gibi birçok alanda avantaj sağlıyor. Avantajların yanı sıra birçok firmanın gizli bilgisine de ulaşma imkanı oluyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre 1000 kişiye istihdam sağlayan firmanın çalışanların yapay zeka uygulamalarıyla paylaştıkları bilgilerin yüzde 11’i gizli olduğu yani firma sırrı olduğu ortaya çıktı. Çalışanların yüzde 4’ü ise ailevi bilgilerini yapay zeka ile paylaştı.  Sağlık ve güven açısından değerlendirdiğimiz zaman insanların sağlık alanında bu makinalara pek de güvenmiyor. ABD’de onkoloji açısından geliştirilmiş bir proje ve 13 farklı kanser türü için yüzde 93 doğrulukla çalışan tedavi yöntemlerini öneriyor. Yüzde 7’lik bile olumsuz olan bu değerlendirme insanları endişelendiriyor. 

 

BORSA DA MAĞDUR

 

Bunun bir diğer örneği de Londra Borsası’nın (LSE) internet sitesinde yaşandı. ABD merkezli bir şirketin yapay zeka robotu ChatGPT’yi geliştiren OpenAI şirketine bir milyar dolar yatırım yapacağına ilişkin yayımlanan basın açıklaması, sahte olduğu anlaşılınca kaldırıldı. New York merkezli Ripplewood şirketinin ChatGPT için bir milyar dolarlık yatırım planladığına ilişkin açıklamanın finansal haberler sağlayıcısı Alman EQS tarafından yayımlanmasının ardından LSE’nin internet sitesinde basın açıklamaları bölümünde de yer aldı. LSE sözcüsü, konuya ilişkin yaptığı açıklamada ise “LSE internet sitesinde ve diğer haber platformlarında hatalı olma olasılığı bulunan bir basın bülteninin bulunduğu konusunda bilgilendirildik. Bu basın açıklaması haber kaynağı ortaklarımızın birinden geldi ve onların bildirimi üzerine internet sitemizden kaldırıldı” dedi. İngiliz Evening Standard’ın haberine göre, Ripplewood, şirket adına yapılan sahte basın açıklamasının araştırılması için avukatlarını görevlendirdi.

 

CİRONUN YÜZDE 15’İ

 

Telif başta olmak üzere birçok alanda sorun yaşanabileceğini belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Muhammet Ceylan ise şu noktalara dikkat çekti: “İnsanlarda olduğu gibi doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü ayırt edemeyen bu makinalar siber zorbalığa ve sahte haberciliğe de yol açabilir. Siyasi anlamda da benzer ses özellikleriyle konuşma metinleri hazırlanabilir. Yani yapay zeka sağlık, hukuk, mühendislik, basın sektörü başta olmak üzere tüm sektörleri etkiliyor. İşimizi kolaylaştıran bu uygulamanın açabileceği veri kaynaklı riskler firmalara çok pahalıya patlayabilir. McKinsey Global Institute’un raporuna göre,  yapay zeka küresel ekonomiye yılda 4.4 trilyon dolara kadar değer katacak. Çin’de yapılan araştırmaya göre,  Yapay zekanın oluşturabileceği güvenlik açığı için cirolarının yüzde 15’ini siber güvenlik ve yapay zeka çözümlerine ayırması gerekecek.” 

 

GÜVENLİK DUVARI

 

Yapay zeka güvenliği için harcamaların artacağını belirten Ceylan, firmaların yapay zeka uzmanı, siber güvelik ve yazılımcı çalıştırmasının zaruri hale geleceğin söyledi. Ceylan, “Yapay zeka, işlerini otomatikleştirerek çalışanların zamanından yüzde 60 ila 70 tasarruf ederek üretkenliği potansiyel olarak artırabilir. ABD’de yapılan araştırmalara göre, bugüne kadar yapay zeka güvenliği için firmalar 3 milyar dolar bütçe ayırdı. Öte yandan yapay zeka 2030 ile 2060 yılları arasında tüm işlerin yarısı otomatik hale gelecek” dedi.

 

AVANTAJ MI? DEZAVANTAJ MI?

 

Yapay zekanın firmalar için birçok avantaj ve dezavantaj getirdiğini söyleyen Dr. Ceylan, konuyu şöyle özetledi:  

 

Üretim merkezleri

İşgücü maliyetleri dolayısıyla deniz aşırı ülkelere doğru kayan sanayi üretimi, yapay zeka ve robotik teknolojiler ile gelişmiş pazarlara ya da bu pazarlara yakın yerlere geri dönecek. 

 

Meslek hastalığı kalmayacak

Yapay zeka teknolojilerinin gelişmesi ile özellikle çalışma güvenliği alanında önemli gelişmeler yaşanacak. Çalışan sağlığını kötü yönde etkileyen ve risk seviyesi yüksek pek çok iş, akıllı ve öğrenen makinelerle yapılacak. 

 

Yeni bir sanayi devrimi

Sanayi 4.0 ve yapay zekâ teknolojileri genel olarak mavi yakalıları etkileyecek fakat, bu teknolojilerin etkin bir şekilde kullanılması ile insanların uzun emek sarf ederek yaptığı işleri akıllı makineler yapacak. Bu insanlık açısından korkulacak bir durum değil. İnsanlar işgüçlerini başka alanlara yönlendirecekler. 

 

Müşteri ihtiyaçlarına yön verecek

Yapay zeka teknolojilerinin geleceğini, bu alanda bugünden itibaren çalışanlar ve fikir üretenler şekillendirecek. Yapay zeka üzerine çalışan sanayi ülkeleri, farklı disiplinlerden deneyimleri bünyelerine katarak yeni ürünler oluşturulmasına önem verecek.


 

AÇIK KODLU YAZILIM DÖNEMİ

 

Türkiye açık kaynak kodlu yazılımın kamu kurumlarında kullanılmasına ilişkin yol haritasını açıkladı. Yayımlanan genelgeyle, kamuda açık kaynak kodlu yazılım kullanımı yaygınlaştırılarak bilişim harcamalarından tasarruf edilmesi, üretici bağımlılığının azaltılması ve siber güvenliğin güçlendirilmesi amaçlanıyor. Açık kaynak kodlu yazılım kullanmayan kamu kurumlarının bu durumu açıklaması gerekecek Bu uygulama, konunun son derece ciddiye alındığını ve seferberlik seviyesinde hazırlık yapıldığını gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin internet sitesinde (www.cbddo.gov.tr) ilan edilen şablona ve Açık Kaynak Kodlu Yazılıma (AKKY) Geçiş Analiz Rehberi’ne uygun şekilde oluşturularak dokuz ay içinde Dijital Dönüşüm Ofisi’ne iletilecek. Oluşturulan rapor çerçevesinde yürütülmesi gereken çalışmalar için ihtiyaç duyulan mali kaynakların ve iş gücünün tahsisine yönelik gerekli tedbirler alınacak. 

21 Ağustos 2023 Pazartesi