tatil-sepeti

Yapay zeka uygulamalarının gelişmesi veri merkezlerinin elektrik tüketimini artırırken, küresel teknoloji şirketleri çareyi nükleer enerjiye yatırımda arıyor. Ancak Amazon’un bir nükleer santralden elektrik alımı için yaptığı özel anlaşmaya onay verilmemesi, metodları etkileyecek.

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Nükleer teknoloji denilince ilk akla gelen her ne kadar dünya siyasetinin etkisiyle ‘caydırıcı silah’ olsa da barışçıl amaçlar için sağlık, tarım, çevre kirliliği ve enerji gibi geniş kullanım alanı da mevcut. Nükleer teknoloji kapsamında; kanser hastalığıyla mücadele, röntgen cihazlarının geliştirilmesi, izotopik teknikle su kaynaklarının korunması, su sıkıntısı yaşanan bölgelerde damlama sisteminin uygulanması, denizlerdeki kirliliğin ölçülmesi ve nedenlerinin saptanması gibi pekçok konuda çalışmalar yürütülüyor. Nükleer enerji; birçok ülke tarafından iklim krizinin etkisini hafifletmeye yardımcı olabilecek uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz bir enerji kaynağı olarak değerlendiriliyor. Dünya tarihinin son 80 yılına damgasını vuran nükleerde yaşanan kazaların uzun süreli ciddi hasarlara yol açtığının görülmesi ise geliştirilen yeni teknolojilerde daha fazla güvenlik ve emniyetin sağlanmasını öne çıkarıyor.

 

NÜKLEER ÜRETİMİ

Geçen yıl nükleer enerjiden üretilen 2600 teravatsaat elektrik, küresel ihtiyacın yüzde 9’unu karşıladı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), küresel nükleer enerji üretimin 2025 yılına kadar 2021 yılında kırılan önceki rekoru aşmasını öngörüyor. Bazı ülkeler nükleer enerjiyi aşamalı olarak sonlandırsa veya santralleri erken emekliye ayırsa da Çin, Hindistan, Kore ve Avrupa dahil olmak üzere çeşitli pazarlarda yeni reaktörlerin ticari operasyonlara başlamasının etkisiyle nükleer üretimin 2026 yılına kadar yılda ortalama yüzde 3’e yakın büyümesi bekleniyor. Fransa’da bakım çalışmalarının tamamlanmasının, Japonya’da birkaç santralde nükleer üretimin yeniden başlatılmasının da artışı etkileyeceği kaydediliyor. Birçok ülke, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve enerji güvenliğini korumayı hedeflerken nükleer enerjiyi enerji stratejilerinin kritik bir parçası haline getiriyor. Nitekim geçen yıl düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı’nda (COP28) katılımcı 22 ülke, net sıfır emisyon hedefi için 2050’ye kadar nükleer enerji kapasitelerini üç katına çıkarma taahhüdünde bulundu.

 

VERİ MERKEZLERİ

IEA’nın Electricity 2024 raporuna göre; küresel elektrik talebinin önümüzdeki üç yıl içinde daha hızlı bir oranda artması ve 2026’ya kadar yıllık ortalama yüzde 3.4 büyümesi bekleniyor. Yine rapora göre; veri merkezleri, yapay zeka (AI) ve kripto para sektöründen gelen elektrik tüketimi 2026 yılına kadar iki katına çıkabilir. Veri merkezleri birçok bölgede elektrik talebindeki büyümenin önemli itici güçlerini oluştururken küreselde toplam elektrik tüketimlerinin ise 2026’da 1.000 teravatsaatin (TWh) üzerinde olabileceği belirtiliyor. Bir kıyas yapmak gerekirse bu talep Japonya’nın elektrik tüketimine eşdeğer durumda.   

 

TÜKETİMİN YÜZDE 2’Sİ

Yapay zekanın kullanımının yaygınlaşması enerji tüketiminde de artış yaratıyor. Enerji tüketimindeki bu artışın birincil nedeni ise yapay zeka operasyonları için olmazsa olmaz olan veri merkezlerinin enerji yoğun olması. Goldman Sachs tarafından yayımlanan bir başka rapora göre; dünya çapındaki veri merkezleri, şu anda toplam enerjinin yaklaşık yüzde 2’sini tüketiyor. Ancak bu oranın 2030’a kadar yüzde 3-4’e yükseleceği tahmin ediliyor. Yine Goldman Sachs’ın araştırmasına göre, 2030 yılına kadar ABD’de çalışan veri merkezlerinin enerji ihtiyacı yüzde 160 artış göstererek ABD’nin toplam ürettiği enerjinin yüzde 8’ine karşılık gelecek. Yapay zeka veri merkezleri kaynaklı elektrik tüketiminin artışına dikkat çekilirken, teknoloji şirketleri çareyi kesintisiz güç sağlayabilen nükleerde arıyor. Bu sebeple; Google, Microsoft ve Amazon gibi şirketlerin de aralarında bulunduğu teknoloji devleri yönünü nükleer enerji yatırımlarına çevirdi.

 

ABD’DEKİ SÜRPRİZ KARAR

Artan enerji ihtiyacına çözüm arayan Amazon, mart ayında Talen Energy’ye ait Susquehanna nükleer santralinin bitişiğindeki veri merkezine 650 milyon dolar ödedi ve santralden enerji satın almak için uzun vadeli bir anlaşma imzaladı. Ancak 1 Kasım’da ABD Federal Enerji Düzenleme Komisyonu (FERC), veri merkezinin bitişikteki nükleer santralden daha fazla güç kullanmasına izin verecek özel anlaşmayı reddetti. Komisyon üyeleri, bölgesel şebeke operatörü tarafından taraflar adına sunulan değişiklik planının özel sözleşmeye federal kurallar altında neden izin verilmesi gerektiğini yeterince kanıtlamadığını belirtti. Söz konusu kararın, büyük teknoloji şirketlerinin tesislerinin yanında bulunan santrallerden gelen elektrikle veri merkezlerinin ihtiyacını karşılama çabalarına darbe indirdiği kaydediliyor. Amazon yine yakın dönemde, nükleer enerji projelerinin geliştirilmesini desteklemek ve ihtiyacını karşılamak için farklı enerji şirketleriyle küçük modüler reaktörleri (SMR) içeren üç yeni anlaşma imzaladığını duyurmuştu.

 

AVRUPA’DAKİ VERİ MERKEZLERİNİN TÜKETİMİ ÜÇE KATLANABİLİR

McKinsey’in ekim ayında yayınladığı rapora göre, Avrupa’daki veri merkezlerinin enerji tüketiminin 2030’a kadar yaklaşık üç katına çıkması bekleniyor. Bu durumun düşük karbonlu kaynaklardan sağlanan elektrik tedarikinde büyük bir artışa yol açması öngörülüyor. Önümüzdeki 6 sene içinde veri merkezlerinin Avrupa’daki toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturması beklenirken, günümüzde bu oran yaklaşık yüzde 2 düzeyinde seyrediyor. Raporda, veri merkezlerinin enerji talebinin karşılanması için elektrik üretim kapasitesi hariç en az 250-300 milyar dolarlık veri merkezi altyapı yatırımının gerektiği de vurgulandı.

 

YAPAY ZEKA NE KADAR ELEKTRİK ENERJİSİ TÜKETİYOR? 

Google’ın açıkladığı verilere göre; Google’da yapılan her 100 aramada tüketilen toplam enerji, 60 watt’lık ampulün 28 dakikada tükettiği enerjiye eşit. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre ise yapay zeka uygulamalarıyla yapılan sorgulamalar çok daha fazla enerji tüketiyor. Buna göre, bir ChatGPT sorgulaması 2.9 vatsaat elektrik tüketirken, bir Google araması ise 0.3 vatsaat saat elektrik tüketimine neden oluyor. Bu da yapay zeka sorgularının Google aramalarından yaklaşık 10 kat daha fazla enerji tükettiği anlamına geliyor. Yani 60 watt’lık ampulün 28 dakikada tükettiği enerjiye; 10 yapay zeka işlemiyle erişilebiliyor.

 

SMR YATIRIMLARI DA ÖN PLANDA 

Nükleer yatırımlarını da öncelikleri arasına alan Google, yapay zeka veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için küçük modüler reaktörleri (SMR) kullanacağını açıkladı. Şirket, bunun için Kairos Power isimli bir firmayla anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre, ilk reaktörün 2030’a, diğerlerinin ise 2035’e kadar kullanıma girmesi öngörülüyor. Toplam SMR sayısının ise 8 olacağı kaydediliyor. Microsoft, yapay zekanın ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamak üzere 2019’da kapatılan Three Mile Island Nükleer Santrali’nin yeniden açılması için Constellation Energy ile önemli bir anlaşma imzaladı. Microsoft, bu santralin 835 megavatlık tüm gücünü önümüzdeki 20 yıl boyunca satın alacağını da duyurdu. Santralin, Constellation Energy tarafından 1.6 milyar dolar yatırımla 2028’e kadar yeniden faaliyete geçirilmesi bekleniyor. Oracle, 1 gigavattan fazla elektrik gerektirecek bir veri merkezi tasarlıyor ve bu veri merkezine enerji sağlayacak 3 SMR inşası için izin aldı. ChatGPT’nin sahibi OpenAI ise nükleer füzyon alanına yatırım yapıyor.

13 Kasım 2024 Çarşamba