tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

Çevresindeki ülkelerde yıllardır ekonomik çalkantılar ve çatışmalar yaşanırken, siyasi ve finansal istikrarını korumayı başaran Türkiye, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimini halkın desteğiyle saatler içinde bastırdı. Piyasalarda yaşanan hareketlilik ise iki gün içinde dengelendi. Ancak ABD merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s, herkesin ‘acele’ ve ‘manidar’ bulduğu bir karar açıkladı.

ZAMANSIZ HAMLE

Piyasaların dengeye oturmasını beklemeyen S&P, Türkiye’nin ‘BB+’ olan yabancı para cinsinden uzun dönem notunu ‘BB’ye çekti. Halbuki S&P, mayıs ayındaki açıklamasının ardından takvime göre ikinci değerlendirmesini kasım ayında yapacaktı. S&P’nin ‘zamansız’ değerlendirmesi, tartışmalara sebep oldu.

Fitch Ratings de, 18 Temmuz’da ülke derecelendirme metodolojisinde (yöntem) bir dizi teknik düzenlemeye gitti. Fitch, takvime göre Türkiye hakkında 19 Ağustos’ta değerlendirme kararını açıklayacak.

MOODY’S TAKVİME UYACAK

Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviye sınırının hemen üstünde gösteren Moody’s ise 5 Ağustos ve 2 Aralık’ta not açıklaması yapacak. En son nisan ayında yaptığı açıklamada Türkiye’nin notunu Baa3 ve görünümünü de negatif izleme olarak açıklayan Moody’s, takvimi aynen uygulayacak.

PİYASA KORKMADI

S&P’nin not düşürdüğüne dair haberle 3.10’a kadar çıkan TL/USD kuru, bir gün içinde gevşedi. İç piyasada vatandaşlar ve yatırımcılar ise panik havasına girmedi. Hem piyasa şartlarında kâr realizasyonu hem de yaşananlara tepki olarak bir haftada 9 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirildi. S&P’nin kararından sonra 3.10’a kadar yükselen dolar kuru bir hafta sonra 3.04’e indi.

HANİ KRİTERLER?

Uluslararası finans çevrelerinde Türkiye aleyhinde yapılan algı operasyonuna dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım, S&P’nin kararını değerlendirirken, “Etik davranmadılar. Fırsatçılık yaptılar” dedi. Türk ekonomisinin bunu hak etmediğini; göstergelere bakıldığında, Avrupa ülkelerinin, borcunun Türkiye’nin borcundan fazla olduğunun görüleceğine dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi: “Türkiye’nin gayri safi milli hasılaya göre borcu yüzde 30-32 civarında. AB’de bu yüzde 116, OECD’de yüzde 93 civarında. Avrupa’da Maastricht kriterlerini tutturan ülke neredeyse kalmadı. Fakat Türkiye, 2009 küresel krizinden beri çok güzel bir performans gösteriyor.”

HAYAL EDEMEZLER!

Maliye Bakanı Naci Ağbal, daha önce Türkiye’nin kredi notu ile ilgili şu noktalara dikkat çekmişti: “2002’de yüzde 11.5 olan bütçe açığı, 2016’da yüzde 1.3’e düştü. Bütçe açığı bakımından bu oran birçok ülkenin hayal dahi edemediği bir rakam. Bugün gerek OECD ülkelerinde gerek AB ülkelerinde bütçe açıkları yüzde 3, 4, 5’lerde ama Türkiye son 14 yıldır uyguladığı sıkı maliye politikası ve bütçe disiplini sayesinde bütçe açıklarını yüzde 1’ler seviyesine getirdi.”

NOTÇULARIN DEĞERLENDİRMESİ NEDEN ŞAŞIRTIYOR?

Ekonomistler, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının bir ülke ile ilgili değerlendirme yaparken bazı parametrelerin incelendiğine dikkat çekiyorlar. Bunların başında da doğrudan yabancı yatırım, kamu açıklarının Gayrı Safi Milli Hasıla’ya oranı geliyor. Ancak, raiting kuruluşların değerlendirmeleri pek de gerçeklerle örtüşmüyor. Örneğin doğrudan yabancı sermaye girişinde rekor kırılan 2006, 2007 ve 2008’de, bu kuruluşlar ülkemize yatırımı ‘spekülatif’ olarak değerlendirmişti. Raiting kuruluşları Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyede göstermek için 2012 ve 2013’e kadar beklemişti. Nitekim, geçen yıl yüzde 4 büyüyen, çektiği dış yatırımı yüzde 36 artıran, bütçe açıklarını azaltan Türkiye’nin, demografik ve ekonomik dinamikleriyle çoğu Avrupa ülkesinden daha iyi bir kredi notuna sahip olması beklenirdi.

MAASTRICHT’İ AŞIYORLAR

Avrupa Birliği’nde Maastricht kriterlerine göre üye ülkelerin kamu açıklarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) oranının yüzde 3’ü aşmaması gerekiyor. Ayrıca kamu borç stoklarının GSYİH’e oranının yüzde 60’ı geçmemesi zorunlu. Ancak adı çıkmış Yunanistan dışında parlak notlara sahip ülkelerin birçoğu kriterlerin çok uzağında. Bütçe açığı yüzde 1.3, borcu GSYİH’e oranla yüzde 32 civarında olan Türkiye’nin ise alelacele notu düşürülüyor.

AB’DE KAMU BORÇLARI

Avrupa Birliği’nin istatistik ofisi Eurostat, tam da S&P’nin Türkiye’nin notunu düşürdüğü hafta bir rapor açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde üye ülkelerin kamu borçlarının GSYİH’e oranı verildi. GDP ratio denilen bu oran Euro Bölgesi’nde yüzde 91 oldu. 28 üyeli AB genelinde ise ortalama yüzde 85 olarak hesaplandı. Yunanistan’da yüzde 176 olan bu rakam İtalya’da yüzde 135, Portekiz’de yüzde 128 oldu.

BÜTÇE AÇIĞI ORANI

Eurostat, diğer önemli bir raporu da nisan ayında açıklamıştı. 2015’in değerlendirildiği raporda, devletlerin bütçe açıkları sıralandı. Euro Bölgesi’nde yüzde 2.1 olan bu oran, AB ülkeleri genelinde yüzde 2.4 olarak hesaplandı. Rapora göre Yunanistan yüzde 7.2, İspanya yüzde 5.1, Portekiz yüzde 4.4, İngiltere yüzde 4.4, Fransa yüzde 3.5, Macaristan yüzde 3.2, Slovakya yüzde 3 bütçe açığına sahip.

TÜRKİYE’NİN ÇEKTİĞİ DOĞRUDAN DIŞ YATIRIMLA (MİLYAR DOLAR)
Yıllar Miktar
2005 10
2006 20.1
2007 22
2008 19.8
2009 8.5
2010 9
2011 16.1
2012 13.2
2013 12.4
2014 12.5
2015 16.5

ÜLKELERİN KREDİ NOTLARI VE EKONOMİK VERİLERİ
Ülke SP Moody’s Fitch Borç oranı Bütçe açığı Büyüme
Türkiye BB Baa3 BBB- 32 -1.3 4.0
Slovakya A+ A2 A+ 53 -3.0 3.6
İspanya BBB+ Baa2 BBB 99 -5.9 3.2
Bulgaristan BB+ Baa2 BBB 26 -2.1 3.0
Macaristan BB+ Ba1 BBB- 75 -2.0 2.9
Hırvatistan BB Ba2 BB 86 -3.2 2.9
Portekiz BB+ Ba1 BB+ 129 -4.4 1.5
Belçika AA Aa3 AA 106 -2.6 1.4
Fransa AA Aa2 AA 95 -3.5 1.3
İtalya BBB- Baa2 BBB+ 132 -2.6 0.8
Yunanistan B- Caa3 CCC 176 -7.2 -0.2

01 Ağustos 2016 Pazartesi

Etiketler : Gündem