Cuma, 22 Kasım, 2024
HABER: BARIŞ CABACI
Gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunlarından biri, gelişmiş ekonomiler tarafından uygulanan yaptırımlar. Ekonomik ve politik üstünlük kurmak için özellikle son 15 yılda daha sık uygulanan yaptırımlar, hem üreticilere hem de tedarikçilere olumsuz bir şekilde yansıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yaklaşık dörtte birini temsil eden ve 30 binden fazla yabancı sermayeli üyeye sahip olan İstanbul Ticaret Odası, uluslararası yaptırımlar konusunda üyelerini bilgilendirmek için bir webinar düzenledi. ‘Uluslararası Yaptırımların Türkiye’deki Şirketlere ve Türk Yatırımcılara Etkisi’ konulu webinarda, uluslararası yaptırımların gelişmekte olan ülkeleri ne boyutta etkileyebileceği ve şirketlerin olası yaptırımlar karşısında mevzuata uygun nasıl hareket etmesi gerektiği konuları ele alındı.
2021 SİNYALLERİ VERİLDİ
Webinarın açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Adil Coşkun, ABD ve AB ülkeleri baştaolmak üzere gelişmiş ülkelerin sıklıkla kullandığı ekonomik yaptırımların, pandemi sürecinde de ekonomileri zayıflayan gelişmekte olan ülkelere karşı uygulandığını hatırlattı. Coşkun, “Bu yaptırımların 2021’de de devam edeceğinin sinyalleri verildi. CAATSA kapsamında Rusya, Kuzey Kore ve İran’dan savunma sanayi ürünü alan ülkelere ABD tarafından birçok yaptırım uygulanıyor. Bu durum, hem üreticileri hem de mal ve hizmet sağlayıcılarını etkiliyor” diye konuştu.
MEVZUATA UYGUN MODEL
Türk yatırımcıların da yaptırımlara dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Coşkun, şöyle devam etti: “ABD ve AB menşeli yaptırımların ihlali durumunda gerçek kişiler; ABD ya da AB ülkelerinde banka hesaplarının bloke edilmesi, ABD ve Schengen Vizesi iptali gibi yaptırımlarla karşılaşabilirler. Tüzel kişilerin ise döviz üzerinden ticaret yapmalarının engellenmesi ve yaptırım uygulanacak şirketler listesine alınması gibi yaptırımlara maruz kalmaları muhtemel görünüyor. Bu bağlamda özellikle İran, Ukrayna ve Sudan başta olmak üzere ticari ilişkilerimizin olduğu ülkelerde yaşanan durumlar analiz edilerek mevzuata uygun çalışma modelleri geliştirilmeli.”
KADEMELİ YAPTIRIMLAR
Aksan Danışmanlık Uluslararası Yaptırımlar Departmanı Yöneticisi Emre Akarkarasu da, şunları anlattı: “Gelişmiş ülkeler yaptırımları 1950’den itibaren sık sık kullanıyor. Son 15 yılda en çok kullanan ülke ise ABD oldu. Yaptırımlar genelde
tek kademeli. Ancak ABD yaptırımları, birincil ve ikincil yaptırımlar olarak iki kademeden oluşuyor. Birincil yaptırımlar, ABD vergi mükelleflerini ve yeşil kart sahiplerini doğrudan etkiliyor. 2018’de ABD eski Başkanı Trump tarafından getirilen ikincil yaptırımlar ise yaptırım listesinde bulunan kişi ya da kurumlarla faaliyet yapmayı tamamen yasaklıyor. Aksi durumda da cezai yaptırımlar uygulanıyor. İkincil yaptırımlarda ülke olarak ABD ile alakanız olmasa da listede yer alan kişi ya da kurumlarla işlem yapıldığında ambargoyu delmiş sayılıyorsunuz. Bu da sizin ticari ilişkilerde bulunduğunuz diğer firmalara olumsuz yönde yansıyabilir. Ayrıca bütün dünya genelinde banka hesaplarınız bloke edilebilir.”
YAPTIRIM LİSTELERİNE BAKIN
Yaptırımların son dönemde arttığını belirten Akarkarasu, 2020’de de sektörel yaptırımlar uygulanmaya başlandığına dikkat çekti. Akarkarasu, iş insanlarına da şu tavsiyelerde bulundu: “Yeni bir ticari anlaşmaya girerken, ticaret yapılacak kişi ya da kurumu önce iyi analiz edin. Yaptırım listesinde yer alıp almadığına bakın. Ticari faaliyette bulunduğunuz firmaları belirli aralıkla kontrol edin.”
Yaptırım listesindeki kişi ve kurumlar şu adresten kontrol edilebilir: https://sanctionssearch.ofac.treas.gov
NELER YAPTIRIM İHLALİ SAYILIYOR?
25 Ocak 2021 Pazartesi
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe