İstanbul’un uluslararası ticaret güzergahlarındaki konumunu güçlendirecek yeni yatırımın planlarını da anlatan Uraloğlu, “Kalkınma Yolu projesindeki Yavuz Sultan Selim Köprüsü demiryolu bağlantısının ihalesini bu sene yapmayı planlıyoruz” dedi. Bakan Uraloğlu, Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Hattı projesini de gündeme aldıklarını söyledi.
HABER: ŞEREF KILIÇLI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ocak ayı Meclis Toplantısı’nda konuştu. Sektörlerin temsilcisi olan Meclis Üyelerine ve iş dünyasına seslenen Bakan Uraloğlu; yüz yıllardır medeniyetlere beşiklik eden, dünya ticaretinin merkezi olan İstanbul’un, Türkiye Cumhuriyeti’nin de kalkınma sürecinin tüm aşamalarında ticaretin lokomotifi olduğunu söyledi. İstanbul’un, Türkiye ekonomisinin kapalı ekonomiden küresel ekonomiye geçiş serüvenine ışık tuttuğunu belirten Uraloğlu, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünün gelişmesi ve ülke ekonomisinin güvenli ve istikrarlı bir ortamda büyümesine yönelik çok önemli çalışmalar yaptığını anlattı.
TÜRKİYE YÜZYILI
İTO’nun da köklü geçmişinden gelen geleneği ve tecrübesiyle yatırım, istihdam, üretim ve ihracatta İstanbul’un her daim birinci sırada olmasında da büyük rol oynadığını belirten Uraloğlu, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat yoluyla büyüme ilkelerine bağlı kalarak, başarı hikayeleri yazmayı sürdürüyoruz. Çok önemli hedeflerimizin olduğu Türkiye Yüzyılı’nda Cumhuriyet tarihimizin ihracat rekorunu yeniden kırdık. 2023 yılı ihracatımız yaklaşık 256 milyar dolara ulaştı. İstanbul her zaman olduğu gibi önde. 59.4 milyar dolarlık ihracat yaparak, her yıl olduğu gibi birinciliği sürdürdü. Gururla belirtmek istiyorum ki, 2002 yılında aylık ortalama 3 milyar dolarlık ihracat yaparken, bugün aylık ortalama 21.3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat yapmayan ilimiz kalmadı ve daha önce 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 5’ten 30’a yükseldi.”
ÖZEL SEKTÖRLE İŞBİRLİĞİ
Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere önem verdiklerini vurgulayan Uraloğlu, “Avrupa Birliği üyeliği ülkemiz için stratejik bir hedef olmayı sürdürüyor ve AB’nin önümüzdeki yıllarda izleyeceği politikaların merkezinde ‘Yeşil Mutabakat’ politikası yer alıyor. Şüphesiz, ticaretinin yarısına yakınını AB ile gerçekleştiren bir ülke olarak Türkiye’nin sanayisini AB Yeşil Mutabakatı’na yönelik politikalarla bütünleştirmesi, kaçınılmaz bir gereklilik olarak öne çıkıyor” dedi. Uraloğlu, iş dünyasını Yeşil Mutabakat’a hazırlamak ve bu dönüşümün ticari ve ekonomik yönden ortaya çıkaracağı yeni fırsatları değerlendirmek üzere, özel sektörle yakın temas halinde çalıştıklarını da söyledi.
TİCARET KORİDORLARI
Kalkınma Yolu ve Zengezur Koridoru projelerinin Türkiye’nin ticari, lojistik ve siyasi bağlarını güçlendirmesi açısından önemine değinen Uraloğlu, “Her iki proje de özellikle Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinden bu yana Avrupa’nın yeni ortaklar aradığı bir dönemde ülkemizi bölgesel ilişkilerin merkezine yerleştirecektir. Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelerden Basra Körfezi’ne gelen her türlü emtia için Fav Limanı ve Kalkınma Koridoru lojistik dağıtım merkezi olacak. Basra Körfezinde elleçlenen bir ürün buradan yüklendiğinde Türkiye üzerinden Marmaray sayesinde aktarma yapmadan Avrupa’ya ulaşacak. İlerde de Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde hayata geçirilecek demiryolu bağlantısı ile beraber buradaki kısıtlı kapasiteyi ve kısıtlı zamanı tüm zamanlara yayma imkanımız olacak. Ülkemizi planlamaya çalışıyoruz, kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünüyoruz” diye konuştu.
SÜPER HIZLI TREN
Kalkınma Yolu projesinin güney-kuzey koridorları arasındaki Uzak Doğu, Güney Asya ve Orta Doğu’yu Avrupa’ya bağlayacak en kısa ve en ekonomik koridor olacağını vurgulayan Uraloğlu, şöyle devam etti: “Kalkınma Yolu projesinin en önemli parçalarından, Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden geçecek demiryolunun ihalesini bu yıl içerisinde yapmayı planlıyoruz. İnşallah 2028’de de hayata geçirmiş oluruz.”
Uraloğlu, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı’ndan sonra tamamen yeni proje olan Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Hattı projesini gündeme aldıklarını da belirterek, süper hızlı tren hattının güzergah uzunluğunun 344 kilometre olacağını, saatte 350 kilometre hıza ulaşacak trenlerle seyahat süresini 80 dakikaya indireceklerini bildirdi. Uraloğlu, “Sloganımız şu; milli maç 90 dakika, Ankara-İstanbul arası 80 dakika. Sabırsızlıkla buna başlamayı bekliyoruz” dedi.
TÜRKİYE KÜRESEL HAVACILIKTA ZİRVEDE
Son 21 yılda İstanbul’un ulaşım ve iletişim altyapısı için yaklaşık 1 trilyon 163 milyar 200 milyon TL yatırım gerçekleştirdiklerini kaydeden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Çamlıca Kulesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara ve İstanbul-İzmir Otoyolu ve İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı gibi dev yatırımları hayata geçirerek; İstanbul’u modern ve efektif bir ulaşım altyapısı ile hayallerin ötesinde bambaşka bir noktaya taşıdık. İstanbulluların yaşam kalitesini yükselttik ve İstanbul’u çok kıymetli bir marka şehre dönüştürdük” diye konuştu. İstanbul Havalimanı’nın, dev kapasitesiyle Türkiye’yi uluslararası bir aktarma merkezi haline getirdiğini ve küresel havacılıkta zirveye taşıdığını belirten Uraloğlu, “Avrupa’da en yoğun havalimanları sıralamasında İstanbul Havalimanı ilk sırada yer alıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’mızın hizmet kapasitesini ikiye katlayacak 2. pistinin açılışını da gerçekleştirdik. Bu yatırımlarımız ile İstanbul, havacılık alanında dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline gelmiş durumda” dedi.
İTO’NUN ULAŞTIRMA TEMSİLCİSİ TALEBİNE YEŞİL IŞIK
İstanbul’u bir baştan diğer başa modern raylı sistem ağlarıyla donattıklarına da işaret eden Uraloğlu, şu bilgiyi verdi; “Asrın projesi Marmaray ile birlikte İstanbul’da yapımını tamamlayıp, halkımızın hizmetine sunduğumuz metro hattı uzunluğu 127.5 kilometre. Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı, Kağıthane-Gayrettepe, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı metro hatları gibi toplam uzunluğu 55.7 kilometre olan 5 ayrı hatta da çalışmalara devam ediyoruz. Yapımı devam eden projelerimiz bittiğinde İstanbul’daki raylı sistem ağı uzunluğu 338.8 kilometreden 394.5 kilometreye yükselecek. Böylece İstanbul raylı sistem ağının yüzde 50’den fazlasını Bakanlığımız kazandırmış olacak.” Bakan Uraloğlu, İTO’da kendisine aktarılan büyükelçiliklerde ulaştırma temsilcisi olması konusunun da gündemlerinde olduğunu ve gerçekleştirileceğini söyledi.
ÖNCELİK ULAŞIM MI, KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜ?
Herkesin kendisine verilen yetki kadar hizmet etmekle yükümlü olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, şunları kaydetti: “Metro hatları ile ilgili bütün yetki, büyükşehir veya il belediyelerindedir. Eğer oradaki yönetim bunun Bakanlık tarafından yapılmasını isterse, Cumhurbaşkanımız da uygun görürse biz Bakanlık bünyesine alıyoruz. Şu ana kadar İstanbul’da yaptığımız metro hattı da böyle, hâlâ çalışmaya devam ettiğimiz yaklaşık 56 kilometrelik kısım da böyle. Bizden talep olduğu noktada biz bunları yerine getirmeye çalışıyoruz. Bizim büyükşehirle uyum halinde çalışmamızdan geçen bir süreç bu. Kimseyi eleştirmek değil bu ama daha iyi hizmet edebileceksek, biz büyükşehirde daha iyi uyum sağlayabileceğimiz bir süreci tercih ederiz. Önümüzde bir seçim süreci var. İstanbul’un birinci önceliği ulaşım mı, kentsel dönüşüm mü, bunu tartışabiliriz. Hızlıca dönüştürülmesi gerekiyor. Bu konunun ehli olan arkadaşlarımızdan biri başkan adayı. İnşallah seçilirse, hizmetleri koordineli şekilde yaparız ama tercihlerinden dolayı da hiçbir vatandaşımızı cezalandırma lüksüne sahip değiliz. Böyle bir yetkimiz de yok.”