tatil-sepeti

HABER:SOYHAN ALPASLAN

Teknopark İstanbul firmalarından Extunda İletişim Teknolojileri Sanayi ve Ticaret, 2015’te 5G teknolojilerini yerlileştirmek için yola çıktı. Extunda’nın kurucusu Veli Murat Çelik’in hedefi, üç GSM operatörünün yatırım ve işletme giderlerinin yerli ve milli olmasını sağlamaktı. Bu hedef Extunda’yı, Haberleme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) çatısı altına, Çelik’i de kümelenmenin başkanlığına taşıdı. Çelik’in deyimi ile devlete ek olarak müşterilerin de sahip çıktığı uçtan uca yerli ve milli 5G projesi, 2020’de dünya ile eş zamanlı piyasaya çıkmaya hazırlanıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını Veli Murat Çelik cevapladı.

Veli Murat Çelik kimdir?

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’ni, ardından Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Yüksek Mühendisliği’ni okudum. Meslek hayatıma TÜBİTAK’ta araştırmacı olarak başladım. Schneider Electric, Avea, ZTE, Huawei ve Ericsson’da çalıştım. Sektörde hem operatör hem de üreticiler kısmında tecrübe kazanmıştım. Memleket için bir şeyler yapma zamanı geldiğini düşünerek 2015’de Extunda’yı kurdum.

5G’DE HEDEF 2020

Extunda’nın hedefi neydi?

Türkiye’nin 5G’sini oluşturmak, GSM operatörlerinin kullanacağı 5G teknolojilerini yerlileştirmekti. 2016’da yoğun çalışmalara başladığımızda OSTİM OSB’nin kurduğu Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) ile tanıştık. Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK), kümelenme ile birlikte yerli ve milli bir çalışma başlatıyordu. Ben de Türkiye’nin neden bu işe girmek zorunda olduğunu anlattım. Anlattıklarım karşılığını buldu. 2017 eylül seçiminde Extunda, 115 firmanın paydaş olduğu HTK Yönetim Kurulu’na girdi ve ben de başkan oldum. Hedefimiz 2020’de dünya ülkeleriyle eşzamanlı olarak yerli ve milli 5G teknolojisine geçmek.

200 MİLYON TL’LİK PROJE

Yerli ve milli 5G için neler yaptınız?

5G’nin önemli bir kısmı radyo erişim şebekesinden oluşuyor. BTK’nın yönlendirmesi ile kalan kısımların dauçtan uca yapılmasını planladık. HTK firmaları ile çalışmaya başladık. 16 firma ve 3 GSM operatörü, 10 üniversite, 8 teknokent ve OSTİM’in desteği ile 200 milyon liralık bir proje haline getirdik. Kamu kesimi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, BTK, TÜBİTAK ve TEYDEB de projenin içinde. TÜBİTAK’ın bu boyutta onayladığı ilk proje oldu. Telekomünikasyon sektörünü dönüştürmek için sektörü bütünsel bir yaklaşımla bir araya getirmek için çalışıyoruz.

Operatörlerin projedeki yeri nedir?

GSM operatörlerinin istek ve performans beklentilerini dikkate alarak hareket ediyor, geliştirmelerimizi yapıyoruz. Yerli 5G’yi laboratuvar ve saha testlerine sokacağız ve testleri geçtiğini üç operatör de onaylayacak. Ürünümüz aynı anda dünya ve Türkiye pazarına çıkmış olacak. Bu çok önemli; çünkü devlete ek olarak, müşterilerin de sahip çıktığı dev bir teknoloji dönüşüm projesinden bahsediyoruz.

GEÇİŞ YUMUŞAK OLACAK

Dünya 5G’ye geçiyor mu?

Telekom ekipmanları üreticileri mevcut düzenlerini ve üretim hatlarını bozmamak için doğrudan bulut tabanlı yeni sistemlere geçmeyecekler. Yumuşak geçiş yapacaklar. Ancak, bulut tabanlı sistemler üzerinde çalışıyorlar, 5G ile keskin ve dramatik değil, yumuşak bir geçiş ile buluşacaklarını söylüyorlar.

5G neleri değiştirecek?

2G sesi ve kısa mesajı getirdi. 3G mobil veriyi, 4G daha yüksek hızdaki veri haberleşmesini getirdi. 5G ise insanlar dışında tüm nesneleri birbirine bağlayacak. Akıllı şehirler olacak. Uzaktan ameliyatlar yapılacak. Otonom araçlar, yollar akıllanacak. Kahve makinasından saatlere ve kalp piline kadar her şey birbirine bağlanacak. Bu kritik verinin bir yerden akması ve tek bir merkezden izlenebilmesi ise büyük bir risk.

KONTROL TÜRKİYE’DE OLMALI

Büyük risk nerede?

Her şey internete bağlandığında bu bağlantı içindeki her türlü bilgi taşınır olacak. Türkiye bu bilgiyi milli sistemleri üzerinde taşıyamaz ve kontrolü elinde tutamazsa bu bilgiyi başkası istediği gibi kullanır ve manipüle eder. Bu verinin sahipliği ve güvenliği Türkiye’nin elinde ve kontrolünde olmak zorunda.

Baz istasyonlarına ne olacak?

Huawei, Nokia, ZTE ve Ericsson’un dünyanın her köşesinde kurulu milyonlarca baz istasyonu var. 5G ile baz istasyonu teknolojileri merkeze kayacak. Ana aktif ekipmanlar grubunun görevi, uçta, bölgede ya da merkezde gruplaştırılmış veri merkezleri tarafından gerçekleştirilecek. Baz istasyonlarında pahalı aktif cihaz kullanımı, enerji kullanımı azalacak. Yani baz istasyonlarında daha az aktif cihaz olacak ve daha çok akıllı anten donanımına sahip olacaklar. Daha kolay kurulabilir, kapasitesi artırılabilir küçük akıllı kutulara dönüşecekler.

DIŞ GİRDİSİ ÇOK AZ OLAN YERLİ VE MİLLİ ÜRÜN

Murat Çelik, “Akıl kullanılarak ortaya konulmuş ürünler ile dünya pazarına çıkacağız. Dış girdilerin çok az olduğu, ileri teknolojili yerli ve milli ürünler olacak. Pazarımız; Türk Cumhuriyetleri, Bağımsız Devletler Topluluğu, Rusya, Körfez ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri ve Afrika ülkeleri. Tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğumuz söz konusu coğrafyalarda çok başarılı olacağız. Türkiye’nin 7-8 kat büyüklüğündeki bu pazarda 1 milyar dolarlık bir iş hacmini yakalayacağız. Yaklaşık 6-7 yıl içinde bir dünya markası olacağız” dedi.

TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK FIRSAT

Çelik, “Bulut tabanlı radyo erişiminde eski usul yazılım ve donanımdan çok algoritmalarla yazılacak bir teknoloji söz konusu. Tüm fonksiyonlar sanallaştırılmış olacak. Bu fonksiyonlar merkez, bölgesel ya da uç birimlerde konumlandırılacak veri merkezleri üzerinde çalışacak. Yazılım tabanlı teknolojiler Türkiye için büyük bir fırsat. Antenler, sanallaştırılmış radyo erişim şebekesi, anahtarlama elemanları ile çekirdek şebekeye bağlanacak. Tüm bu birimlerin yerli ve milli olması için 19 firma çalışmalarını sürdürüyor. Donanımın tamamı ‘Rafta Kullanıma Hazır Teknolojilerden’ olacak. Böylece bağımlılık ortadan kalkmış olacak. Bir sonraki adımımız çip üretmek olacak” dedi.

01 Temmuz 2019 Pazartesi

Etiketler : Röportaj