Uçan balonun gazı kaynağından izlenmeli

Giriş: 13.03.2019 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: ADEM ORHUN

Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ‘Uygunluk Denetimi Tebliği’ kapsamında uçan balonlarla ilgili mevzuat ve uygulama çalıştayı, İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) yapıldı. Toplantıda, mevzuata aykırı ve insan sağlığını tehlikeye atan uçucu gazlarla doldurulan balonların üretiminin ve satışının nasıl engelleneceğine dair görüşler ortaya konuldu. Piyasa Gözetimi ve Denetimi Daire Başkanı Meral Karaaslan’ın başkanlığında yapılan toplantıda, helyum gazı ile doldurulması gereken uçan balonların, uçucu ve yanıcı başka gazlarla doldurulmasıyla ilgili görüşler tartışıldı.

BELEDİYE DENETİMİ

Toplantıda Bakanlık yetkililerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Zabıta yetkilileri, uçan balon satan firma temsilcileri, helyum gazı temin eden firma temsilcileri ve etkinlik-kutlama organizatörleri yer aldı. İBB temsilcileri, uçan balon üretimi ve denetiminde ilçe belediyelerinin de görevlendirilmesi halinde denetim etkinliğinin artacağını ifade ettiler.

PATLAMA TEHLİKESİ

Toplantıda, uçan balonlarda tüketici için tehlikenin, helyum gazı yerine asetilen gazı veya doğalgaz ile dolum yapılmasından kaynaklandığı vurgulandı. Bu tür balonların, alev alması veya patlamasıyla yaralanma olaylarının yaşandığı belirtildi. Türkiye’nin helyumu, ithalat yoluyla temin ettiği; mevzuata aykırı diğer gazların ise maliyeti düşürmek için tercih edildiği belirtildi.

GAZ TAKİBİ

Toplantıda, helyum gazının belli firmalarca ithalat yoluyla temin edildiğine, asetilenin ise sanayide basınçlı tüplerde birçok alanda kullanıldığına dikkat çekildi. İzlenebilirliğin en önemli nokta olduğu vurgulanan toplantıda, mevzuata aykırı dolum için kullanılan asetilenin dağıtımının kaynağında takip edilmesinin, sorunu önemli oranda azaltacağı ifade edildi.

SEYYARA KAYIT

İTO’daki toplantıda, seyyar uçan balon satışı yapanların kayıt altına alınması ve buna göre yetkilendirilmesi; simitçi ve çiçekçilerde olduğu gibi belli noktalarda ruhsatlarıyla birlikte bu ticareti icra etmeleri de öneriler arasında yer aldı. Bu şekilde, seyyardan alınan ürünün, sonradan bir problem yaşanması halinde kaynağına ulaşmanın kolay olacağı ifade edildi.

354 BİN TL CEZA

Son yıllarda, insan hayatını hiçe sayan gayrı nizami satıcılar ve üreticiler için kanunda belirtilen miktarın tavanından cezaya hükmediliyor. Bu idari cezaların miktarı 26 bin 910 TL’den 354 bin TL’ye kadar çıkabiliyor.
Bununla birlikte ilgili kurumlar, tüketicileri tehdit eden ürünleri önlemek ve kurallara uygun üretim ve satış yapanları korumak için başka neler yapılabileceği üzerinde çalışıyor.