tatil-sepeti
tatil-sepeti

Türkiye’nin en büyük Odası olarak ‘Tarihi görev bizim’

Giriş: 18.03.2019 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

İstanbul Ticaret Odası’nın mart ayı meclis toplantısında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, tüm Oda üyelerini istihdam seferberliğine katılmaya çağırdı. İstihdam seferberliğinin iş dünyası için tarihi bir görev olduğunu vurgulayan Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak elimizi taşın altına koyuyoruz” diye konuştu.

Hükümetin açıkladığı İstihdam Seferberliği programı kapsamında verdiği teşviklerin üç güçlü ayağı olduğunu hatırlatan Avdagiç, şu bilgiyi verdi: “Birincisi; 30 Nisan’a kadar ilave olarak işe alınan her çalışanın 3 ay boyunca hem maaşını hem de vergi ve SGK primini devlet ödüyor. İkinci olarak; mayıs ayını takip eden 9 ay boyunca, prim ve vergilerini yine devlet karşılamaya devam edecek. Kadın, genç ve engelli istihdamında bu süre 6 ay daha uzuyor. Üçüncü olarak; Kısa Çalışma Yönetmeliği uyarınca, ekonomik sebeple çalışma sürelerini azaltan ya da durduran iş yerlerinde üç ay boyunca, azaltılan süreye ilişkin çalışan ücreti İşsizlik Fonu’ndan karşılanıyor.

HÜKÜMETİN FEDAKARLIĞI

Bu üç ana desteğin yanı sıra farklı başka desteklerin de programda yer aldığını belirten Avdagiç, bu desteklerin Cumhuriyet tarihinin en büyük istihdam teşvikleri olduğunu kaydetti. Avdagiç, “Hükümetimiz, büyük bir fedakârlık göstererek, ekonomik kıskacı istihdamla kırıyor” yorumunu yaptı.

İş dünyası olarak bu fırsatı iyi değerlendirmek gerektiğini söyleyen Avdagiç, şu çağrıyı yaptı: “Türkiye’nin geleceği ve gelişmesi, daha çok üretim ve daha çok istihdamdan geçiyor. Ben bu vesileyle bir kez daha tüm işletmelerimizi, tüm üyelerimizi yeni bir ruh ile istihdama katkı sunmaya çağırıyorum. Ayrıca ifade etmek isterim ki, Türkiye’nin en büyük Odası olarak, Cumhurbaşkanımızın istihdam seferberliği çağrısını tarihi bir görev kabul ediyoruz. İstanbul iş dünyası olarak elimizi taşın altına koyuyoruz.”

KAMPANYAMIZ YANKI BULDU

Türkiye’de istihdamın yüzde 20’sini gerçekleştiren İstanbul’da işverenlere yönelik İTO kampanyasının büyük bir yankı uyandırdığını anlatan Avdagiç, şöyle devam etti: “Başta TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere, birçok yetkili, bizzat arayarak yaptığımız kampanya sebebiyle bize tebriklerini ilettiler. Geçen ay içinde Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay ile Külliye’de kapsamlı bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmede de Sayın Oktay, İTO’nun çalışmalarını dikkatle takip ettiğini ve takdirle karşıladıklarını söyledi.”

ETKİSİ KALICI OLMAYACAK

Büyüme verilerini de değerlendiren Başkan Avdagiç, 2018’in dördüncü çeyrek büyümesinin yüzde -3 olduğunu hatırlattı. Avdagiç, büyüme ile ilgili beklentilerini şöyle özetledi: “Bu eksi büyüme beklenen bir sonuçtu. Bize göre, 2018’in son çeyreğinde yaşadığımız negatif büyüme kalıcı bir etki bırakmayacak. Ağustos 2018’den itibaren kıskaç içine alınan ekonomimizin böyle bir refleks vereceği öngörülmüştü ve piyasalar da bunu satın almıştı.
Bizim için önemli olan 2018’in genel büyüme rakamı. Son çeyrekteki -3 rakamına rağmen yıl büyümesi, yüzde 2.6 oldu. Bu önemli bir rakam. Böylece daha kötü senaryo yazanlar yanıldı. Türkiye, ne 2001’deki gibi ne de 2008’deki gibi bir etkilenme yaşadı.”

İthalatta yaşanan kur kaynaklı düşüşün, KOBİ’lere yerli ara mamul üretiminin değerini gösterdiğini belirten Avdagiç, “Ekonomide dengelemenin meyvesini, ara mamulde ithalat yapmak yerine yurtiçinde üretime geçerek aldığımızı görmekten büyük memnuniyet duyduk.
Bu olması gereken bir yöneliş. Dolayısıyla kalıcı hale getirmeliyiz. Yüzlerce, binlerce çeşit ara mamulü ve son ürünü, ülkemizde üretip ithalatı azaltmalıyız. Böylece üretimden vazgeçmeden cari açığı düşürmeliyiz” diye konuştu.

SEÇİM, İSTANBUL’UN DEĞERİNE DEĞER KATSIN

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyası olarak 31 Mart akşamı sandıktan istikrarın çıkmasını arzu ettiklerini söyledi. İstanbul’un marka değerine değer katacak bir sonucun ortaya çıkmasını temenni ettiklerini dile getiren Avdagiç, “İnanıyoruz ki, hem İstanbul hem de Türkiye ekonomisi için bugüne kadar ortaya konulan vizyoner yaklaşımlar, yeni ve güçlü makro hikayelerle devam edecek” dedi.

ÇANAKKALE VE İSTİKLAL MARŞI

Başkan Avdagiç, 18 Mart’ta büyük bir zaferin, Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünün kutlanacağını hatırlattı. Avdagiç, “Orada vatanımızın geleceği olan on binlerce gencimizi şehit verdik. Zaferimizin 104. yıldönümünü kutlarken, şehitlerimizi de rahmet ve minnetle anıyorum. Yine bir mart ayında, 12 Mart 1921’de Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı şiir, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından milli marş olarak kabul edildi. İstiklal Marşı bir inancın, bir umudun marşı. Milli Mücadeleyi kazanan bu ruhun, ekonomik mücadeleye giriştiğimiz bu dönemde de en büyük yardımcımız olduğuna inanıyorum” dedi.

YENİDEN BÜYÜMENİN ÖNCÜLERİNDEN OLACAĞIZ

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, meclis toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, 31 Mart’ta yerel seçimlerin yapılacağını hatırlatarak; beklentilerini siyasette istikrar, ekonomide büyüme ve şehirlerde atılım olarak sıraladı. Türkiye’nin 2018’in son çeyreğinde, ağustos ayındaki kur krizinin etkisiyle büyüme gösteremediğini hatırlatan Oran, şunları söyledi: “Önümüzde seçimsiz bir 4 yıl var. 2019’un ikinci yarısından itibaren, küresel merkez bankalarının para politikalarını gevşetmeleri ve faizlerin düşmesi, iç talebin ve yatırımların artması ve reform takviminin hızla işlemeye başlamasıyla birlikte Türkiye yeniden büyümenin öncüleri arasındaki yerini alacak.”

Oran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan hükümetin İstihdam Seferberliği çağrısının son derece önemli olduğunu belirtti. Oran, istihdam seferberliği ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu seferberliğin öncülüğünü yapmak da elbette ekonominin dinamosu olan şehrimize, Türkiye’nin en büyük Odası olan İstanbul Ticaret Odası’na düşüyor. Bu noktada Yönetim Kurulu Başkanımızın ve yönetimimizin yoğun çalışma başlattığını gördük. İstanbul Ticaret Odası Meclisi de milletine, ekonomisine, insanına sahip çıkma noktasında imtina etmeden elinden gelen gayreti ortaya koyacak.”

MECLİS KÜRSÜSÜNDEN YANSIMALAR

KİTAP OKUMA SEFERBERLİĞİ YAPALIM

Basım-Yayın Meslek Komitesi / Münür Üstün: Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İTO organizasyonuyla ‘Londra Kitap Fuarı’na 30 firmayla katıldı. Türkiye’de 2016’da 405 milyon, 2017’de 408 milyon, 2018’de 411 milyon kitap üretildi. Bu rakamlara 48 sayfayı geçmediği için bandrol zorunluluğu olmadan basılan 150 milyon kitap dahil değil. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nın bastırdığı 240 milyon ders kitabı da var. Toplamda 800 milyonu geçiyor. Umarım daha da çok kitap okuruz. Kitap konusunda da ‘teşvik istihdam projesi’ istiyoruz. Biz eleman çıkarmadan bugünlere geldik, istihdama destek verdik. Bir de kitap okuma seferberliği yaparsak çok şık olur. Yakın ülkelere kitap fuarlarına gidiyoruz. 2016’da Bosna’da onur konuğu olduk. Yakın coğrafyalardaki fuarlara onur konuğu olarak gitmeliyiz. Oralarla tarihsel ilişkilerimiz var. Gürcistan’da Türk edebiyatına ilgi var. Türkiye yayıncılık sektöründe dünyada 11. sırada. Yeni başlıklı kitapta 6. sırada. Bunlar önemli başarılar. 2020 Haziran ayında Gürcistan’daki fuarda onur konuğu olmak istiyoruz.

EN ÖNEMLİ KONUMUZ İŞ AHLAKI

Kargo, Posta ve Depolama Meslek Komitesi / Sait Kılıç: Türkiye’nin en büyük sorunu, iş ahlakında yaşanan problemler. STK’ların ‘iş ahlakı’ ve ‘dürüst insan ahlakı’ konulu çalışmaları öncelikli olmalı. Odamız da böyle bir çalışmaya başlayabilir. ‘Ayın dürüst ahlaklı çalışanı’nı seçmemiz halinde bunun iş ahlakına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Başkan Yardımcımız İsrafil Kuralay tarafından kaleme alınan, ‘değerlerin, sınırların küçük menfaatlere kurban edildiği bir çağda yaşıyoruz’ ifadesinin, iş ahlakı konusuna ne kadar uygun olduğunu görüyoruz. Hakiki değerlerimizi yaşamadığımız için kaybediyoruz. Geçmişte büyükler; ‘söz veren sözünü tutmayan, şahit olan şahitliğine sadık kalmayan, imza atan ama imzasının arkasında durmayanları’ toplum dışına çıkarmıştı. Temiz ahlaktan yoksun insanlar toplum içinde ellerini kollarını sallaya sallaya gezerse iş ahlakından bahsetmek mümkün değil. İkinci bir konu olarak, birden fazla işverene tabi olarak çalışan işçilerin her bir işverenden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin hakkına sahip olması. Yılın dörtte biri çalışanla yılın tamamında çalışan işçilerin hakkı aynı olmamalı. Bu tür maliyetleri bertaraf etmek için çalışılmalı.

KÂR ELDE ETMEK SUÇ OLMAMALI

Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi / Ramazan Ceylan: Bizler, ‘çok kazanıyor’ gibi gösteriliyoruz. Çok kazanma-dığımız göz önüne alınmıyor. Bunu üyelerimize aktarmalıyız. Fırsatçıların kıskacında bulunan üyelerimizin sıkıntılarına itiraz etmeliyiz. Bugün yerli üreticileri bitiren, bizi tüketen toplum haline getiren ulusal sermayeye itiraz etmeliyiz. Yerlinin yanında durmayanlara itiraz etmeliyiz. Esnafımız, tüccarımız kâr edebilmeli ki, yatırım yapsın ve markalaşabilsin. Daha fazla istihdam oluşturalım, iç tüketim için ihtiyaç duyduğumuz her şeyi kendimiz üretelim, ihracat yaparak katma değer oluşturarak, ülke ekonomisine katkıda bulunalım. Aksi halde dışa bağımlı bir hale geleceğiz. Ülkemizde kâr elde etmenin suç olduğu bir algı var. Bunun kırılması gerektiğini düşünüyorum. İşadamlarının önü, bir takım krizlerle kapatılmak isteniyor. Devletimizin bunun bertarafı için çalışacağına inanıyorum.

GÜNAH KEÇİSİ YAPILDIK

Meyve ve Sebze Meslek Komitesi / Mustafa Manav: Kabzımallıkla ilgili meclisteki belki de son konuşma olacak. Hal Yasası’ndan sonra kabzımallık olmayabilir. Babadan bu mesleği yapıyorum. Gıda enflasyonunun yüksek çıkmasından dolayı günah keçisi olduk. Sonra bu durum marketlere geçti. Bu yasa 2 milyon aileyi etkileyecek. Çiftçi ürününü, hale gönderiyor, kısa sürede parasını alıyor. Hallerde üreticiyi koruyan sistem var. Ben hal hakem kurulunda görev yapıyorum. 15 günde bir toplanıyoruz. Eğer hal tüccarı üreticiye parasını mal satıldıktan sonra 15 gün içinde ödemezse, 94 bin liraya kadar hale verdiği bir teminat var, o paradan kesilir ve üretici parasını alır. Bu bir garanti. Hal Yasası’na göre komisyonculuk kalkacak. Kabzımallık kalkarsa, üretici markete uzun vadeli olarak satacak. Marketlerde vade 3-4 ayı buluyor. Çocuklara bile ‘kabzımal 1 liraya alıp 8 liraya satıyor’ deniyor. Meslektaşlarımız bu algıdan dolayı 9’ar bin liralık cezalarla karşı karşıya. ‘Kışın patlıcan 14 lira olur mu’ diyorlar. Yazın 1 dönümden 1 ton mahsul alıyor çiftçi. Kışın 70-80 kiloya düşüyor. Bırakın da çiftçi kışın parasını kazansın, masrafını çıkarsın. Tarımda çalışan nüfus azaldı ve yaşlandı. Kırsalda yaşayanlar nüfusun yüzde 20’si. Yaş ortalaması 52-53 oldu. 5 sene sonra kim üretecek?

TİCARET MÜZESİ İÇİN ÖN AYAK OLMALIYIZ

Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi / Hüseyin Akarçeşme: Önceden sosyal konularda faaliyet gösteren Odamız artık durağan bir duruma geçti. Bundan kurtulmak için hepimizin katkı vermesi gerektiğini düşünüyorum. Altı aylık buluşmalar atlanmamalı. Bizim temasımız ne kadar çok olursa o kadar çok proje üretiriz. Meclis-i Muhabbet toplantılarımız neden yok oldu? Ramazan ayı, yeniden buluşmamız için bir vesile olsun. Darülaceze’ye, Anadolu’nun çeşitli Odalarına ziyaretlerimiz başlayabilir. İstanbul Ticaret Odası gibi bir kurum, ticaret müzesi oluşturulmasına ön ayak olmalı. İTO hizmet birimlerine, sorumlu meclis üyeleri atanabilir. 30 yılı aşan üyeye plaket verilmesi uygulaması devam etmeli. İTO’nun kuruluş yıldönümleri önemli. Ayrıca katı yakıtta artık mangal kömürü ayağında da temsil ediliyoruz. Eminönü’ndeki metruk binaların görünümünün değişmesi için İTO çözüm bulmalı. Meclis ve komite üyelerinin ticaretini artırmak için kooperatif benzeri ortaklıklar kurulmalı.

YERLİ FİRMA SATILINCA İÇERLİYORUM

Elektrik Ekipmanları Meslek Komitesi / Sami Yılmaz: Sektörümüzde yabancılaşma çok fazla. Kilit noktadaki birçok sektör, Fransız ve Alman şirketlerinin yönetimine geçti. Firmalarımızı bu konuda yüreklendirmek için çok çalıştım. Çekirdekten yetişen yerel bir firma, yabancı bir şirkete satıldı. Aynı süreçte başladığımız bir firma da Alman bir şirkete satıldı.
Yerli firmalarımızın yabancılara satılmasına çok içerliyorum. Yerli üretim yapan ve yabancılara satılmamak için direnen firmaları yüreklendirmek için çalışmalıyız.

CEZA BİR VERGİ OLMUŞ DURUMDA

Mali Müşavirlik Meslek Komitesi / Hacı Demir: Mali müşavirler olarak 30 yıllık bir yasamız var. Birçok işveren, mali müşavirliğin kıymetini bilmiyor. Mali müşavirler inanılmaz bir stres altında hizmet vermeye çalışıyor. Bu mesleği yapanların hakkının korunmasında sizden özen ve destek rica ediyorum. Poşet beyannameleriyle ilgili bir yoğunluk var. 13-14 bin lira, inanılmaz cezalar da var. Maalesef bürokrasi, sektörlerin görüşünü almadan düzenleme çıkarıyor. Ceza bir vergi olmuş durumda. Yasayla ilgili Maliye Bakanlığı yetkililerinin, İstanbul Vergi Dairesi’nin de olacağı bir çalıştay düzenlemek istiyoruz. PERPA’da 50’ye yakın firma, İran ile ticaret yapıyor. Gıda ve ilaç ambargo kapsamı dışında olmasına rağmen bu iki kalemde de dolar ve TL’de engeller var. İran ile ticaret yapan firmalarımızın bankacılık konusundaki sıkıntılarının konuşulacağı, banka yöneticilerinin de olacağı bir toplantı yapmak istiyoruz.

TEKNİK KONULARDA SIKINTIMIZ VAR

İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi / Akif Çolak: Yabancılar, 250 bin dolarlık gayrimenkul aldıklarında vatandaşlık hakkı veriliyor. Bu düzenleme sektöre, yabancıya gayrimenkul satışında bir rahatlama getirdi. Bu konuda İTO’da yabancı yatırımcı destek ofisi açıldı. Buradaki ilgili bakanlıklardan yetkililer, işlemlerin tek elden yürütülmesi adına bu ofiste çalışıyorlar. Ancak daireyi satıyoruz, yabancı kişinin avukata vekalet vermesi gerekiyor. Avukat vekalet ücreti yüksek. Neden bu işlemler avukat üzerinden yapılıyor? Paranın bankayla gelmesi zorunluluğuyla ilgili de sıkıntı var. Mesela bir yatırımcının Mısır’dan bankayla para getirmesi mümkün değil. Benzer ülkelerden gelecek yabancı yatırımcıların da böyle sıkıntısı var. Tapuda satış işlemleri, yeminli tercümanlarla yapılıyor, bilirkişi de yeminli tercüman olmalı deniyor. Teknik konularda sıkıntılarımız var.

MALİYET ARTIŞINA ÇÖZÜM İSTİYORUZ

Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi / Osman Arıtürk: Maliyetler arttı. Beton maliyetimiz 2018’de 122 liraydı, bugün 240 lira. İnşaat sektöründe ciddi bir sıkıntı var. Özellikle bu beton konusunda bir çözüm bekliyoruz.