tatil-sepeti

Avrupa kıtasının tamamında bulunan bitki türlerine yakın sayıda bitki türüne ev sahipliği yapan Türkiye, endemik bitki türleri açısından da zengin. Türkiye’nin 12 bin bitki türü tek tek resimlenerek kayıt altına alınıyor.


 

Ali Nihat Gökyiğit Vakfı, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği öncülüğünde gerçekleşen bu çalışmanın dördüncü cildi yayınlandı. Külliyatın diğer ciltlerinin çalışmaları sürüyor.  

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL 

 

Türkiye, bitki çeşitliliği açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Sadece İstanbul’da 2 bin 500 bitki türü varken, bu rakam Avrupa’daki bazı ülkelerin barındırdığı bitki türlerinden bile fazla. Bu bitkilerin üçte biri yalnızca Türkiye’ye özgü iken, tamamı şu ana kadar resimli olarak kayıt altına alınmamıştı. Alanının en kapsamlı külliyatı olması planlanan çalışma, dünyada ülke floraları içinde ender örnekler arasında yer alıyor. Ali Nihat Gökyiğit Vakfı, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği işbirliğinde ve Cumhurbaşkanlığı himayesinde hayata geçirilen projenin 2030 yılında tamamlanacağı öngörülüyor. 

 

12 BİN BİTKİ ÇİZİMİ 

 

Türkiye, üç farklı bitki coğrafyasının kesiştiği bir yerde olması münasebetiyle binlerce bitki türünü barındırıyor. Florası ile ön plana çıkmayan İstanbul bile aralarında endemik türlerin bulunduğu pek çok bitkiye ev sahipliği yapıyor. İstanbul’da bitki türleri nedeniyle üç bölge koruma altında. Sadece son beş yılda üç yeni bitki türü keşfedildi. İstanbul’u da içine alan Türkiye’nin bu bitki zenginliğini resimli ve ayrıntılı olarak ilk defa kayıt altına alacak olan bu eserde yaklaşık 12 bin bitkinin ayrıntılı bilgileri yer alacak. 

 

YILLARI ALAN ÇALIŞMA 

 

Resimli Türkiye Florası projesi, Ali Nihat Gökyiğit Vakfı tarafından finanse ediliyor. Bilimsel araştırmalar ve resimlendirmeler ise vakfa bağlı Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde ve Flora Araştırmaları Derneği işbirliği ile gerçekleştiriliyor. Projede Türkiye’nin her yerinden botanik alanında çalışan 100’e yakın akademisyen ve 60’a yakın ressam çalışıyor. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki herbaryumların gezilerek örneklemelerin yapıldığı çalışma hakkında konuşan Flora Araştırmaları Derneği Genel Sekreteri Burçin Çıngay, “İlk cildimiz 2014 yılında yayınlandı. Bir türü çalışmak bazen yılları alabiliyor” ifadelerini kullandı. 

 

DÜNYADAKİ YÖNELİM 

 

Çıngay’ın verdiği bilgilere göre, Çevrimiçi Dünya Florası (World Flora Online) tarafından bu alandaki çalışmalar destekleniyor. Pek çok ülke florasını ya baştan ya da yeniden yazıyor. Çin, İtalya, Yunanistan, Pakistan, Amerika gibi ülkelerin bu alanda çalışmaları bulunurken, Türkiye kendi topraklarındaki bitkiler vesilesiyle dünya florasını da kayıt altına alma çalışmaları yapan ülkeler arasında yer alıyor. Çalışmalar bittikçe bilgiler Çevrimiçi Dünya Florası’nda da paylaşılarak araştırmacıların faydasına sunuluyor. 

 

TANIMADAN KORUYAMAZSINIZ

 

Prof. Dr. Adil Güner-Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü ve Resimli Türkiye Florası Baş Editörü: Bu kitabın en önemli özelliği, bilimsel Türkçe adlarla yayınlanmış olması. Çünkü Latince isim verilen her bir bitki, toplum nezdinde otomatik olarak dışlanıyor. Siz kabul etmediğiniz şeyi nasıl koruyabilirsiniz. Her bir türün bilimsel Türkçe ismi ile tanımlanıyor olması, toplum nezdinde bir kabulü de beraberinde getiriyor. Bu da bizim hizmet etmek istediğimiz amaç. Bu kitapla bitki okuryazarlığının daha da gelişerek, bitkileri korumanın halka yayılarak artacağını öngörüyoruz. 

02 Ocak 2024 Salı