Türkiye'de çevreye verdiği zararı en aza indirip yeşil alanları koruduğu, su ve enerji tasarrufu ile atık yönetimi gibi unsurlara dikkat ettiği için "Yeşil Anahtar" ile ödüllendirilen tesis sayısı 151'e yükseldi.
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Yeşil Anahtar Ulusal Koordinatörü Gül İrem Şahin, AA muhabirine, Yeşil Anahtar'ın çevrenin korunması yönündeki girişimleri ödüllendirerek destekleyen, sürdürülebilir turizmi amaçlayan ve iklim değişikliğinin önlenmesi adına çalışan bir uluslararası sertifikasyon programı olduğunu söyledi.
Programın yaklaşık 80 ülkede uygulandığını belirten Şahin, 6 kategoride oteller ve hosteller, turistik cazibe merkezleri, restoranlar, tatil parkları ve kamp alanları ile konferans merkezlerinin bu sertifikasyona başvurabildiğini kaydetti.
Şahin, tesislerin çevre yönetimi, personel eğitimi, misafirlerin bilinçlendirilmesi, enerji ve su tasarrufu, atık yönetimi, yeşil alanların korunması gibi 13 ana başlık altındaki kriterleri yerine getirmeleri durumunda bu sertifikaya sahip olabildiğini dile getirdi.
Sertifikasyon programının 2012'den bu yana Türkiye'de uygulandığını hatırlatan Şahin, "TÜRÇEV koordinasyonunda yürütülen bu programda, 2012'de iki Yeşil Anahtarlı tesis varken, şu anki sayımız 151. 2025 başvurularımız devam ediyor. Bu yıl sayının daha da artacağını düşünüyoruz." dedi.
Şahin, Antalya'da ağırlıklı olmak üzere Türkiye'deki birçok kentteki tesisin Yeşil Anahtar'a sahip olduğunu, bu tesislerden 2'sinin restoran, 2'sinin turistik cazibe merkezi, 147'sinin ise otel ve hostellerden oluştuğunu vurguladı.
"ULUSLARARASI ALANDA TANINIRLIK SAĞLIYOR"
Uluslararası sıralamada Türkiye'nin 13. sırada yer aldığına dikkati çeken Şahin, "Bu sayının ilerleyen yıllarda daha da yukarı gideceğini düşünüyoruz. Şu an sürdürülebilir turizm aktif olarak ilerliyor ve tesisler de gönüllülük esaslı bir program olduğu için faaliyetlerini bu sertifikasyonla taçlandırmak istiyorlar. Ayrıca, uluslararası alanda da tesislere tanınırlık kattığı için Türkiye'de de bu alanda ilerleme olacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Şahin, bu tür sertifikasyonların daha da yaygınlaşması için eğitim ve bilinçlendirmenin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Yeşil Anahtar'ın tesislere birçok alanda katkı sağladığına değinen Şahin, "Tesisler atıkların önlenmesi, su ve enerji tasarrufu gibi alanlardaki çalışmalarıyla çevreyi koruyor. Bu çalışmalarla maliyetin düşürülmesiyle ekonomik yönetimi de sağlıyor. Ayrıca, Yeşil Anahtar uluslararası bir eko-etiket olduğu için uluslararası alanda tanınırlık sağlıyor ve pazarlamada da avantaj oluşturuyor. Tesislere bu gibi birçok katkısı var." ifadelerini kullandı.
YEŞİL ANAHTAR
Uluslararası bir eko-etiket Yeşil Anahtar'a başvuru yapan tesislerin çevre yönetimi, personel eğitimi, misafirlerin bilinçlendirilmesi, su ve enerji tasarrufu, yıkama ve temizleme, atık yönetimi, yiyecek içecek, iç çevre, yeşil alan ve bahçeler, yeşil aktiviteler, idare ve yönetim, kurumsal sosyal sorumluluk gibi 13 ana başlık altında belirlenen kriterleri yerine getirmesi gerekiyor.
Başvuru üzerine jürilerce yapılan incelemenin ardından aranan şartlara sahip olunması halinde tesis Yeşil Anahtar ile ödüllendiriliyor.
Kriterlere uygun olan tesislere 12 ay boyunca geçerli olacak eko etiket, bayrak, plaket ve sertifikaları veriliyor. Yıl içinde de en az bir kez denetimleri yapılan tesislerden kriterlere uymayanların sertifikası yıl sonu beklenmeden alınıyor.