tatil-sepeti

Yapay zeka dünya ekonomisini şekillendirmeye başladı. Öyle ki, yapay zekanın, 2030 yılında küresel büyümeyi yüzde 13-14 artıracağı tahmin ediliyor. Türkiye de bu yarıştan geri kalmamak için Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ni ilan etti. Önceliği, insan kaynağının yapay zekaya yönlendirilmesine veren stratejinin dikkat çeken başka bir yönü daha var. Bu alanda Ar-Ge yapan firmalara verilecek devlet destekleri ve fonlama imkanları genişletilecek.

HABER: ADEM ORHUN

Gelişmiş ülkeler son yıllarda bir bir ulusal yapay zeka stratejilerini açıklamaya başladı. İlk strateji metinleri Ar-Ge ağırlıklı teknik metinler olurken, yeni metinler, insan kaynağı, girişimcilik, eğitim, mevzuat ve finansman ihtiyacı sebebiyle sosyoekonomik hedefleri ve tedbirleri öne çıkarıyor. Türkiye de yapay zeka alanında insan odaklı atılım için yeni bir adım attı. Önceki hafta tanıtılan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’nin ana hedefi, dinamik bir yapay zeka ekosistemi oluşturup, küresel ölçekte katma değeri artırmak. Strateji, kamu kurumlarının, özel sektörün, üniversitelerin ve girişimcilerin de yeni iş planlarını bağlayıcı olacak.

BÜYÜMEYİ ARTIRACAK

Kurumları, yapay zeka stratejisi hazırlamaya iten sebeplerin başında ekonomik büyümeyi etkilemesi beklenen uluslararası şartlar geliyor. Yapay zekanın, 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 13-15.7 trilyon ABD doları katkı yapması ve küresel büyümeyi yüzde 13-14 artırması bekleniyor. Öngörülen bu katkı, süreçlerin otomasyonu ve iyileştirilmiş iş gücü yardımıyla sağlanacak üretkenlik artışı ile gerçekleşecek. Ayrıca, tüketici beklentileri doğrultusunda kişiselleştirme ve ürün zenginleştirmeleri sayesinde ekonomik büyüme yaşanacak.

ETKİLENECEK SEKTÖRLER

Yapay zeka teknolojileri, sadece belirli sektörleri ve iş yapma şekillerini değil, ekonomiyi derinden etkileyecek. Yapay zeka kaynaklı küresel ekonomi büyümesinde en büyük payın yüzde 15 ile tüketim ürünleri, konaklama ve gıda hizmetleri alanında olacağı öngörülüyor. İkinci sırada yer alan ‘teknoloji, medya ve iletişim’ sektörünün yüzde 12.5’lik etkisi olacağı tahmin ediliyor.

AKILLI ASİSTANLAR

Büyümeye etki edecek gelişmelerden biri de sahada akıllı asistan uygulamaları olacak. 2025 yılına kadar bilgisayarlı görme, sesli asistan, doğal dil işleme ve artırılmış gerçeklik ile yapay zekanın kullanıcı arayüzlerinin çoğunda yer bulacağı tahmin ediliyor. 2019 yılında 3 milyardan fazla akıllı cihazda sesli asistan kullanılıyordu. Önümüzdeki 4 yıl içinde bu sayının 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.

İŞ DÜNYASINA UZMAN LAZIM

İş dünyasında da bu alanda uzman insan kaynağı daha fazla yer alacak. Pandemi öncesi ‘normal’ veriler dikkate alındığında, Singapur’da 2019 yılında yapay zeka alanında işe alma oranı, 2015-2016 yıllarına göre üç kat daha yüksek olmuştu. Bu sayılar aslında bir ihtiyacı ve riski de işaret ediyor. Örneğin, Güney Kore geçtiğimiz yıllarda açıkladığı planlarda, 2022’ye kadar yapay zeka alanında 6 lisansüstü okul açılacağını ve 5 bin yapay zeka uzmanı yetiştirileceğini duyurmuştu. Türkiye’nin strateji metninde de yapay zeka alanında her seviyede görev alacak insan kaynağının yetiştirilmesi öncelikli stratejilerden ilki olarak yer aldı.

İŞ GÜCÜ DÖNÜŞÜMÜ

Bu süreçte iş gücünün dönüşümü, her sektörde farklı düzeyde ve farklı hızda olacak. Altyapı, profesyonel hizmetler ve yüksek teknoloji sektörlerinin, yapay zeka teknolojilerinin benimsenmesiyle iş gücünü genişletmeye daha yatkın olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak, otomotiv ve montaj ile telekomun, yapay zeka teknolojilerine daha hızlı uyum sağlaması, dolayısıyla üç yıl içinde en büyük iş gücü kesintilerinin ve dönüşümünün bu sektörlerde olması bekleniyor.

AR-GE PROJELERİNE FON

İnsan kaynağının hazırlanması için lisansüstü program sayısı artırılırken, birçok doktoralının görev aldığı Ar-Ge projeleri için de fon sağlanıyor. TÜBİTAK, yapay zeka içerikli Ar-Ge projelerini destekliyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç’un, strateji tanıtım toplantısında paylaştığı bilgiye göre, yapay zeka alanında ortalama yatırım tutarı, girişim başına 9 milyon dolara ulaştı. Koç’un aktardığı bilgiye göre, yapay zeka alanındaki Ar-Ge projelerine TÜBİTAK aracılığıyla kamu destekleri veriliyor. TÜBİTAK, bu kapsamda son 10 yıl içinde bin 715 Ar-Ge ve yenilik projesine 1.7 milyar TL finansman sağladı. Bu projelere verilen desteklerin yüzde 41’i büyük işletmelere, yüzde 31’i KOBİ’lere, yüzde 2.3’ü ise mentorluk ve tohum yatırımı oluşturulması için teknoloji temelli bireysel girişimcilere verildi.

KOBİ’LERE EK DÜZENLEME

Sanayiye yönelik Ar-Ge desteklerinden KOBİ ve bireysel girişimcilerin daha fazla faydalanması için de düzenlemeler yapıldı. Koç, ayrıca yeni bir TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programı’na (TEYDEB) işaret etti.

KÜMELENMEYE TEŞVİK

Stratejik öncelikler kapsamında yapay zeka alanında ileri düzey Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülebileceği kümelenmeler ile yenilik ve mükemmeliyet merkezleri kurulacak. Ayrıca, belirli bölgelerde yoğunlaşmış sektörlere özgü tematik kümelerin ve mükemmeliyet merkezlerinin kurulması teşvik edilecek.

GİRİŞİM SERMAYESİ

Öncelikler kapsamında, yapay zeka odaklı girişim sermayesi fonları etkinleştirilecek ve hacmi büyütülecek. Bu fonların yapay zeka alanında Türkiye’ye yatırım yapmasını teşvik edici düzenlemeler hayata geçirilecek. İlgili olarak ulusal ve uluslararası girişim sermayesi fonlarıyla olan işbirlikleri geliştirilecek.

TURCORN PROGRAMI

Turcorn (unicorn) olma potansiyeli olan yapay zeka girişimlerini belirleyip girişim sermayesi fonlarıyla ortak şekilde desteklemeye yönelik bir program hayata geçirilecek. Aynı amaç kapsamında alınacak tedbirlerden biri de doğal dil, görüntü işleme ve karar destek sistemleri üzerine olacak.

Stratejiye göre, bu alanlarda yapay zeka yatırımı yapacak girişim sermayesi fonlarına yönelik kamu hibe ve teşviklerinin kapsamı genişletilecek.

Ayrıca sektörel uygulama alanları için ilgili kamu kurumları ile özel sektör kuruluşlarının birlikte yatırım yaptığı ‘Sektörel Birlikte Geliştirme Laboratuvarları’ kurulacak.

Strateji belgesine şu adresten ulaşılabilir: https://cbddo.gov.tr/uyzs

60 ÜLKE STRATEJİSİNİ BELİRLEDİ

Yapay zekaya ilişkin ulusal politika ve strateji belgeleri 2016 yılından itibaren yayımlanmaya başlandı. ABD, Güney Kore ve Çin 2016; Kanada, Japonya ve Singapur 2017; Almanya, Fransa, Hindistan ve Birleşik Krallık 2018; Rusya ise 2019 yılında ulusal yapay zeka stratejilerini yayımladı. İlk örnekleri Ar-Ge odaklı olan strateji belgeleri, giderek sosyoekonomik yapıyı da içeren daha kapsamlı planlar haline geldi. Halen 60’tan fazla ülkenin yapay zeka stratejisi bulunuyor.

TİCARET DİKKAT ÇEKMİŞTİ

İstanbul Ticaret Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve Bilişim Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığında ‘Teknoloji Çalıştayları Serisi’ başlatılmıştı. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl yapılan ilk çalıştayın konusu ‘Yapay Zeka: Yol Haritası’ oldu.

YENİLİKÇİLİĞİ DESTEKLEYECEK HEDEFLER

‘Araştırma, Girişimcilik ve Yenilikçiliği Desteklemek’ başlıklı stratejik önceliğe göre, yapay zeka ekosistemini geliştirmek üzere, bu alandaki araştırma faaliyetleri, girişimcilik ve yenilikçilik desteklenecek. Bu kapsamda şu hedefler açıklandı:

* Yapay zeka Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamalarına oranının en az yüzde 15 olması sağlanacak.

* Yapay zeka alanında girişim sayısı 1.000’e çıkarılacak.

* Geliştirilen yapay zeka çözümlerinin kamu alımlarında önceliklendirilerek ticarileştirilmeleri desteklenecek.

* Kamu kurum ve şirketlerinden yapay zeka teknolojileri alanında faaliyet gösteren en az 5 filiz işletme (spin-off) çıkarılacak.

* Doğal dil işleme alanında en az 1 küresel girişim çıkarılacak.

* Görüntü işleme başta olmak üzere yapay zeka teknolojisi alanında en az 10 rekabet öncesi işbirliği projesi başlatılacak.

31 Ağustos 2021 Salı

Etiketler : Gündem