Türkiye tıbbi cihazda üretim üssü olacak

Giriş: 06.03.2016 - 23:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: YAHYA GÜL

Sağlık Bakanlığı, Türkiye’nin bölgesinde tıbbi cihaz üretim üssü ve cazibe merkezi olmasını amaçlıyor. Bakanlık bu konuda eylem planını hazırlarken, üreticiler ise Türkiye’nin Organize Sanayi Bölgesi (OSB) modeli ve offset ihale yöntemiyle bir çekim merkezi olabileceğini söylüyor. Nitekim Samsun, cerrahi araç üretiminde Almanya’nın Tutlingen ve Pakistan’ın Sialkot kentlerinden sonra üçüncü sıraya yerleşti. Yüksek teknolojili tıbbi cihaz üretiminde Ar-Ge’ye ve yazılımlara yönelerek, yerel üretim oranını artırma kararı alan Sağlık Bakanlığı, Türkiye’nin bölgesinde üretim üssü ve cazibe merkezi olmasını hedefliyor.

BAKANLIK HAREKETE GEÇTİ

Bu nedenle hükümet eylem planında, tıbbi cihazda yerel üretimin teşvik edilmesi ilkesine de yer verdi. Halen Türkiye’de kullanılan tıbbi cihazların yüzde 85’i yurt dışından, yüzde 15’i ise yerel üretimden temin ediliyor. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Osman Arıkan Nacar, ilk aşamada yüzde 20 tasarruf hedeflediklerini belirterek, “Devletin tıbbi cihaz tüketiminde, 2014 yılında 3.5 milyar liralık geri ödeme bazında tüketim maliyeti oldu. Bunun içinde kişilerin kendilerinin ödeme yaptığı hizmetler hariç. Yerel üretimle birlikte yüzde 20 oranında tasarruf sağlanması amaçlanıyor” diyor.

YÜZDE 15’İ ÜRETİYORUZ

Nacar, Ar-Ge’nin çok önemli yer tuttuğu sektörde ilerleme sağlanabilmesi için devletin ciddi destek verdiğini söyleyerek, şunları anlatıyor: “Tıbbi cihaz alanında, çok kaliteli üretim yapan firmalarımız mevcut. Bu, özellikle son 5 yıl içinde gelişti ve hâlâ da gelişmeye devam ediyor. Şu anda ülkemizde kullanılan tıbbi cihazın yüzde 15’ini Türkiye’de üretiyoruz. Yerel üretim oranları, Türkiye’nin yanı sıra Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerindeki üst ve orta gelir grubundaki tüm ülkelerde benzer şekilde. Yerel bazda tıbbi cihaz üretiminde 2023 için konulan yüzde 20 hedefini, şehir hastanelerindeki yerlilik oranıyla çok daha erken bir zamanda yakalayacağımızı düşünüyoruz.”

YERLİ ÜRETİMİ TEŞVİK

Tıbbi araç ve gereçlerde, yerli üretimi teşvik etmek için yüzde 15’e kadar pahalı olsa bile Türkiye’de üretilen ürünler tercih edilecek. Sağlık Bakanlığı, tıbbi araç ve gereçlerde yerli üretimi teşvik etmek için çalışma başlattı. Bu doğrultuda ‘Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı Eylem Planı’ hazırlandı. Hazırlanan bu plan ile şu an yüzde 15 seviyesinde olan üretimin yüzde 50’ye çıkarılması hedefleniyor. Plana göre Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, SGK, Kamu İhale Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, TÜBİTAK ve üniversite hastaneleri işbirliğine gidecek. Plan ile birlikte hastaneler ve sağlık merkezleri yerli üretim kullanmaları için özendirilecek.

DÖNER SERMAYEYE İNDİRİM

Öte yandan hastanelerin döner sermayeden Hazine’ye ödedikleri payda, yerli ürün indirimi yapılacak. Geri ödemede de yerli üretim desteklenecek. Aynı ürünün yerli üretimi varsa, yüzde 15’e kadar daha pahalı olsa bile yerli olanı kullanılacak. Bu arada tıbbi cihaz üretimine Ar-Ge desteği öngörülürken, patent veri tabanına ulaşım kolaylaştırılacak.

YERLİ KUVÖZÜ DÜNYAYLA TANIŞTIRDILAR

Tıbbi cihazlar alanında faaliyet gösteren Ankaralı bir teknoloji firması kendi ürettiği ve tamamen Türk mühendisliği içeren yerli kuvözü 4 ülkeye ihraç etme başarısı gösterdi. Hacettepe Teknokenti’nde çalışmalarını sürdüren firmanın ürünü, bebek açısından önemli 5 hayati veriyi kan almadan ölçebiliyor.

CERRAHİ MALZEME ÜRETİMİNDE SAMSUN DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ

İTO İlaç ve Tıbbi Cihazlar Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Kazım Eryaşar, pazardaki ihtiyacın yüzde 85’inin ithalatla karşılandığına dikkat çekerek, “Genelde konvansiyonel cihazlar üretilmekte olup ileri teknoloji ve bilgi gerektiren katma değeri yüksek ürünler ithal ediliyor” diyor. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası verilerine göre kayıtlı tıbbi cihaz üretici firma sayısının bin 548 olduğunu vurgulayan Eryaşar, sektörün durumunu şöyle anlatıyor: “Firmaların çoğu İstanbul’da. Sonra Ankara, İzmir, Adana, Kayseri ve Samsun geliyor. Son zamanlarda gerçekleşen yatırımlar ile Samsun’un özellikle cerrahi el aletleri imalatı konusunda Almanya-Tutlingen ve Pakistan-Sialkot kentlerinden sonra dünyanın üçüncü cerrahi el aletleri üretim üssü olduğu biliniyor.”

Tıbbi cihaz ihracatının katma değeri oldukça yüksek ürünleri kapsadığını anlatan Eryaşar, şu karşılaştırmayı yapıyor: “Ağustos verilerine göre Türkiye ihracat kg ortalaması 0.93 dolar civarında. Sektörümüzün kg ortalaması ise 22 dolar. Tıbbi cihaz stratejik öneme sahip. Doğal afetler, savaş gibi ortamlarda tedariki en önemli ürünler. Tüketici açısından baktığımızda ise maliyetlerin düşmesi, dövize bağımlılığın azaltılmasını sayabiliriz. Tabii nitelikli eleman istihdamı oluşturması da önemli. Ülkemizin satın aldığı tıbbi cihazlarda da büyük bir tedarikçi olması nedeniyle offset ihale uygulamalarıyla üstün teknoloji ürünlerin yurt içinde üretilmesini sağlayabiliriz.”

HASTASINDAN ETKİLENİP ÜRETTİĞİ TIBBİ ALETLERİ 60 ÜLKEYE SATIYOR

Samsun’da hekimlik yaptığı dönemde bir hastasında kullandığı ortopedik cihazın istediği sonucu vermemesi üzerine ortopedi ve tıbbi aletler üretimine başlayan girişimci, şimdi 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor.

OSB MODELİ OLABİLİR

İTO İlaç ve Tıbbi Cihaz Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Cengiz Balçık, Şanlıurfa’daki tesisle Türkiye’nin en büyük gazlı bez üreticilerinden biri. Çerkezköy OSB’de gerçekleştirdiği 6 milyon dolarlık yatırımla yerli ameliyat ipliği üretimi yapan üç büyük firma arasında. Balçık, hükümetin tıbbi cihaz üretiminde yerli firmalara destek çalışmasıyla ilgili olarak, OSB modelinin örnek alınabileceğini söylüyor. OSB gibi büyük alanlar kurulması gerektiğini belirten Balçık, şunları dile getiriyor: “Bu alanda devletin anahtar teslimi yerler yapması önemli. Yine burada üniversiteler bulunmalı ve üniversitelerin laboratuvarları üreticiye destek olmalı. Bize Ar-Ge yapmamız söyleniyor. Bunun için işinin, kafanın rahat olması lazım. Bizim böyle bir imkanımız yok. Bankalardan destek görmemiz lazım.”