Pazar, 24 Kasım, 2024
Dünya Bankası tarafından yayımlanan Türkiye Ekonomik İzleme Raporu’nun (TEM) 5. serisi olan Nisan 2021 raporunun tanıtım toplantısı, çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Kouame, raporun, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeler, gelecekte güçlü ve kapsayıcı büyüme sağlanması için öneriler içerdiğini söyledi.
Kouame, dünyanın ve Türkiye'nin salgın nedeniyle zor zamanlar geçirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Kovid-19, büyük ihtimalle Büyük Buhran’dan bu yana karşılaştığımız en büyük ekonomik krizi ortaya çıkardı. Pek çok ülke, bu krizin etkileriyle cebelleşiyor. Küresel ekonomi geçen yıl yüzde 4,3 küçüldü, Çin’i de çıkartacak olursanız yüzde 5’lik bir küçülmeden bahsediyoruz. Salgın, dünyanın her bir yanında yoksulluğun artmasına sebep oldu. 2020 yılında dünyada yaklaşık 100 milyon kişinin aşırı yoksulluğa sürüklendiğini düşünüyoruz.”
Türkiye’de ekonominin geriye gitmesini önlemek için kullanılan araçları aktaran Kouame, “2020’de tüm dünyada küçülme gerçekleşti ama Türkiye, negatif büyümenin gerçekleşmediği nadir ülkelerden biri oldu. Türkiye, 2020 yılında yüzde 1,8 büyüdü. Bu da aslına bakarsanız büyük ekonomiler açısından çok önemli bir büyüme oranı.” dedi.
“G20 ÜLKELERİ İÇERİSİNDE TÜRKİYE, GEÇTİĞİMİZ YIL İTİBARIYLA EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKEYDİ”
Dünya Bankası Makroekonomi, Ticaret ve Yatırım Birimi Kıdemli Ekonomisti David Knight ise Türkiye Ekonomik İzleme Raporu’nun ana bulgularını paylaştı.
Knight, “Salgından ciddi olarak etkilenmiş olmasına rağmen Türkiye’nin genel anlamdaki ekonomik performansı 2020 yılı boyunca çok iyiydi. Reel anlamda yüzde 1,8’lik büyüme gerçekleştirdi. Hatta G20 ülkeleri içerisinde Türkiye, geçtiğimiz yıl itibarıyla en hızlı büyüyen ülkeydi.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de geçen yıl haziran, temmuz aylarında ekonomik faaliyetlerin artmaya başladığını, sonrasında ekonomik faaliyetlerin yılın geneline yayıldığını ifade eden Knight, “Geçtiğimiz yıl hükümetin salgına karşı sunduğu ekonomik toparlanma programı, G20 ekonomileri içerisinde ortalama büyüklükteydi. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça yüksek anlamda destek verildiğini görüyoruz. Kredi garantileri, devlet bankalarının doğrudan mali transfer yapmak yerine sermaye destekleri çok katkı sağladı.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de ekonomik teşvikler verildiğine işaret eden Knight, 2020 sonu ve 2021 yılı başında parasal ve finansal politikalarda sıkı tedbirler uygulandığını kaydetti.
“(2021’DE YÜZDE 5 BÜYÜME BEKLENTİSİ) SAĞLANABİLECEK GİBİ GÖRÜYOR”
David Knight, geçen yıl içerisinde Türkiye’nin mali durumunun nispeten iyi olduğunu belirterek, bütçe açığının yüzde 3,5 olarak gerçekleştiğini, diğer pek çok ülke ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin bütçe açığının çok daha düşük olduğunun söylenebileceğini ifade etti.
Knight, büyümenin bu yıl yüzde 5 olmasının beklendiğini söyledi.
Enflasyonun bu yıl içerisinde yüzde 15,5 olmasını beklediklerini ifade eden Knight, “2022 ve 2023’te mevcut potansiyel büyümenin her yıl için yüzde 4,5 gerçekleşmesini mevcut veriler ışığında bekliyoruz.” dedi.
“TÜRKİYE’DE AKTİFLER VE BİLANÇOLAR ÜZERİNDE ÇOK OLUMLU ROL OYNAYABİLECEK TEDBİRLER ALINIYOR”
Dünya Bankası Makroekonomi, Ticaret ve Yatırım Birimi Kıdemli Ekonomisti Knight, yeşil dönüşümün gerçekleşmesi açısından Türkiye’nin rekabet edebilecek bir avantajı bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye’de vaktinde ve etkin bir toparlanma sağlanması açısından aktifler ve bilançolar üzerinde çok olumlu rol oynayabilecek tedbirler alındığını söyledi.
Knight, Dünya Bankası’nca yayımlanan rapora, Facebook, Twitter ve diğer paylaşım kanallarından ulaşılabileceğini de sözlerine ekledi.
28 Mayıs 2021 Cuma
24 Kasım 2024 Pazar
24 Kasım 2024 Pazar
24 Kasım 2024 Pazar
24 Kasım 2024 Pazar
24 Kasım 2024 Pazar