HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL
Türk mutfağı Çin mutfağından sonra dünyanın ikinci en zengin mutfağı olarak biliniyor. Yüzlerce çeşit yemekle damakları şenlendiren Türk mutfağının en büyük çıkmazının ise marka bilinirliği olduğu ifade ediliyor. Her biri özgün olan yemek çeşitleri, dünyada kendi isimleri ile değil çeviri isimlerle yer alıyor. Bu da Türk mutfağının marka bilinirliğine olumsuz etki ediyor. Oysa dünya literatürüne girmiş pek çok yemek özgün isimleriyle küresel mutfak kültüründe kendine yer ediniyor. İtalya deyince makarna, pizza ve tiramisu, Fransa deyince sufle, Japonya deyince akla gelen suşi bilinen örnekler. Türk gastromistler Türk mutfağının markalaşmasının yolunun yemeklerin dünya literatürüne özgün isimlerle girmesi olduğu konusunda hemfikir.
5 MİLYAR DOLAR GELİR
Türkiye turizm gelirleri içinde gastronomi turizmi her yıl ortalama yüzde 20 pay alıyor. Geçtiğimiz yıl 5 milyar dolarlık gasroturizm geliri elde edilen Türkiye’de hedef konaklama geliri ile gastronomi turizminden elde edilen geliri eşitlemek. Her bir bölgesi farklı lezzetlerle donatılmış olan Türkiye’nin gastronomi turizmindeki en büyük çıkmazı ise marka bilinirliğinin olmaması. Marka bilinilirliği için yemeklerin kendi isimleriyle turistik restoranlarda yer alması gerektiğini düşünen Türk gastronomi uzmanları, bu konuda bir çalışma yapmak için harekete geçme hazırlığında.
ÖZELLİĞİ GİDİYOR
Anadolu’nun yüzyıllardır devam eden yemek kültüründe yemeklerin isimlerine yüklenen derin anlamlar da bulunuyor. Verilen isim yalnızca isim olmaktan öte, bir yaşanmışlığı da içinde barındırıyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’ye özgü lezzetleri tatmak için yola düşen turistler kendi isimleriyle var olan yerel tatlara daha fazla ilgi gösteriyor. Ancak gastronomi uzmanları bir yemek isminin İngilizceye çevrilmesinin yemeğin kendi özelliğini bozduğunu düşünüyor.
OSCAR MENÜSÜ
Zengin Türk mutfağının markalaşması yönünde önemli bir adım 2018 yılında gerçekleşen Oscar Ödül Töreni’nde Türk menüsünün ilk kez yer almasıyla atılmıştı. Söz konusu yıl törende yemek yapmak üzere davet edilen misafir şef vesilesiyle Türk mutfağının lezzetleri Oscar yıldızlarına sunulmuştu. Türk mutfağı markası için önemli bir adım sayılacak Oscar’da ikinci kere geçtiğimiz yıl yer alan Türk lezzetleri, menülerde kendi isimleriyle yer bulmuştu. İlk yıl Adana kebap, içli köfte ve kabak tatlısı kendi ismiyle yer alırken; geçtiğimiz yıl da alinazik, vişneli zeytin yağlı yaprak sarması, asma yaprağında servis edilen levrek, yağ mantısı, kuru baklava ve damla sakızlı muhallebi de özgün adıyla yıldızlarla buluşturulmuştu.
ÖNCE İSİM SONRA AÇIKLAMA
Talip Bayram (Gastronomi Danışmanı) : “Türk lezzetlerinin İngilizceye çevrilmesine, eskiden sadece bazı esnaf lokantalarında rastlanılırdı. Ancak şimdi daha lüks restoranlarda da aynı hatalar yapılıyor. Sultanahmet bölgesinde bazı kafelerde simit’ sözcüğünün İngilizce karşılığı olarak ‘Turkish Bagel’ yazmışlar. Simit hakiki bir Türk lezzetidir ve bir Türkiye gastronomisi ürünüdür. Bagel sadece şekil itibariyle simit gibi daire halinde kalın yuvarlak mayalı bir hamurdan yapılmış olup, Amerikalılar tarafından meşhur edilmiştir. Yani Türkçe olarak ’simit’ diyorsak, İngilizce olarak da ‘simit’ diyeceğiz. Ardından nasıl yapıldığını, neyi kapsadığını ve ne olduğunu tanımlayan bir metni açıklama kısmına ekleyebiliriz. Türk mutfağının en meşhur yemeklerine, ortak kabul görecek İngilizce açıklamalar tespit edilmeli. Sonra da yayınlanmalı.”
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDAN ÇAĞRI
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz geçtiğimiz aylarda İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen bir toplantıya katılmıştı. Yavuz, gastronomi turizminin markalaşması için yerel tatların menülerde doğru şekilde yer alması gerektiğini ifade ederek, “Gelin hep birlikte bu menüleri tatlarımızı gerçekten yansıtacak şekilde yeniden düzenleyelim” demişti.