HABER: MERVE ÖZCAN / İktisadi Araştırmalar Vakfı
ABD Başkanı Donald Trump, 10 Ağustos 2018’de sosyal medya hesabında Türkiye’den ithal edilen çeliğe uygulanan ek gümrük vergisini yüzde 25’ten yüzde 50’ye, alüminyuma uygulanan ek gümrük vergisini de yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarılmasına onay verdiğini açıkladı.
Bilindiği üzere mart ayında yürürlüğe giren vergilerden sonra Türkiye, muafiyet alabilmek için ABD’de çok sayıda temaslarda bulunmuş, ancak çabaları sonuç vermeyince 22 Mayıs’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın ithal çeliğe ve alüminyuma getirdiği vergilerle eş değerde olacak şekilde ABD’den ithal edilen 22 ürüne vergi koyacağını DTÖ’ye bildirmişti. 21 Haziran’da yürürlüğe giren vergilerden en yüksek olanları yüzde 40 ile alkollü içeceklere ve yüzde 35 ile otomobil ve motorlu araçlara gelmişti.
26 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan bir karar ile ABD’den ithal edilen viskiye getirilen vergi yüzde 40’tan yüzde 70’e, otomobillere getirilen vergi de yüzde 35’ten yüzde 60’a çıkarılmıştı.
DTÖ KURALLARINA AYKIRI
Son dönemde ikili ilişkilerin Türkiye’de tutuklu bulunan Rahip Andrew Brunson sebebiyle bir hayli gerilmesinin ardından gelen Trump’ın son kararının, TL’nin dolar karşısında ciddi düşüş yaşaması üzerine alındığı ifade edildi. Kararın ardından Türkiye’den ilk tepkiyi Ticaret Bakanlığı vererek, vergilerin iki katına çıkarılmasının DTÖ kurallarına aykırı olduğu ve çelik ile alüminyum ihracatçılarının menfaatlerinin korunacağı belirtildi.
TOPLAM İHRACATI ETKİLEMEDİ
13 Ağustos 2018’de yürürlüğe giren vergilerin ilk defa uygulamaya konulduğundan bu yana geçen sürede sektördeki yansımalarına bakıldığında ülkemizin çelik ve alüminyum ihracatının çok fazla etkilenmediğini görüyoruz. Demir, çelik ve alüminyum ürünlerinde Türkiye’nin 2017 yılında ABD’ye olan 1.1 milyar dolarlık ihracatı, 157 milyar dolarlık toplam ihracatımızın binde 7’si. 2018 yılı ocak-haziran döneminde çelik ihracatımız yüzde 20 artarak, 7 milyar dolardan 8.4 milyar dolara yükseldi. ABD’ye olan çelik ihracatımız ise yüzde 41.3 gerileyerek 439 milyon dolara düştü. Buna karşın ABD’nin çelik ihracatımız içindeki payının yüzde 5.2 gibi düşük bir düzeyde olması toplam ihracatımızın olumsuz etkilenmesini önledi.
UZUN VADEDE
Alüminyumda da durum çelikten farklı değil. Ocak-haziran döneminde ülkemizin alüminyum ihracatı yüzde 25 artış göstererek, 1.5 milyar dolara yükseldi. ABD’nin alüminyum ihracatımızdaki payı çelik ile aynı düzeyde, yani yüzde 5.2. 2018’in ilk altı ayında ABD’ye alüminyum ihracatımız 77.5 milyon dolar seviyesinde seyretti. Tüm bunlara rağmen, ABD’nin çelik ve alüminyum ihracatımızdaki payı çok küçük gibi gözükse de Trump yönetiminin aldığı son kararın, Türk üreticilerin küresel müşterileriyle uzun vadeli ilişkilerine zarar verebileceği dile getiriliyor.
Çelik ihracatında pazar çeşitlendirilmesi akılcı bir önlem olsa da, kısa vadede ABD ve AB gibi pazarların Türk ihracatçısı için önemi yadsınamaz. Ayrıca ABD pazarında ek tarifelerle karşılaşan Çinli firmaların da alternatif pazarlara girmek için agresif stratejiler uygulayacağı hesaba katılmalı.
AB’nin de ithalatta ortalamanın üzerinde bir artış ile karşılaşması halinde korunma önlemlerine başvurarak ek tarife uygulayacağı kararı geçtiğimiz günlerde alındı. Dolayısıyla ihracatın AB pazarına yönlendirilmesi de mümkün olmayacak. Bu koşullarda sorunun diyalog yoluyla çözüme ulaştırılması ve çelik üreticisinin rahatlatılması öncelik olmalı.
YENİ BÖLGELER
Türk çelik üreticilerinin yeni pazarlara yönelme arayışında olduğu da konuşuluyor. Bu noktada Uzakdoğu gibi başka pazarlara yönelme de gündemde. Yeni dönemde ABD yerine Güneydoğu Asya, Batı Afrika ile Orta ve Güney Amerika bölgelerine yoğunlaşma ihtimalinin altı çiziliyor.
DAVA AÇMA HAZIRLIĞI
Kararın ardından konuşan Çelik Federasyonu Başkanı Namık Ekinci, Trump hükümetine dava açmaya hazırlandıklarını belirtti. Ancak söz konusu dava sürecinin ABD’ye yapılan ihracatı 2-3 yıllık bir süre için durma noktasına getirebileceği ifade ediliyor. Bu noktada çözümün bir an önce siyasi yollardan sağlanması herkes için en iyisi.