Pazar, 13 Ekim, 2024
Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1.2 milyona yakın öğretmen için 2023-2024 eğitim öğretim yılı yarın başlayacak.
Okul öncesi, ilkokul 1 ve lise 9. sınıflar, 4-8 Eylül'de uyum eğitimi almıştı.
Ortaokul 5. sınıfa başlayacak öğrenciler ve ailelerin katılacağı rehberlik uygulamaları, 11-15 Eylül'de gerçekleştirilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı, 20 milyon 481 bin öğrenci ve 1 milyon 178 bin öğretmenin ders başı yapacağı 2023-2024 eğitim öğretim yılı hazırlıkları kapsamında, ücretsiz ders kitapları ve yardımcı kaynakları da öğrencilere ulaştırdı.
Yeni eğitim-öğretim yılı, 74 bin okulda ve 744 bin derslikte başlayacak.
Bu yıl eğitim ailesine katılan 45 bin yeni öğretmenden 21 bin 560'ı Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı bölgede görev yapacak.
SINIFTA KALMA GERİ GELDİ
Bakanlık, bu yıl eğitim-öğretim süreçlerinde bir dizi değişikliğe gitti.
Mevzuat düzenlemeleriyle liselerde devamsızlık koşulları yeniden düzenlendi, sınıf tekrarı yeniden uygulamaya konuldu ve açık öğretime geçişler zorlaştırıldı.
Bu kapsamda açık liselere, sadece istisnai durumda olan öğrenciler kayıt olabilecek.
Ayrıca liselerde öğrencilerin 50 ortalamayla sınıf geçebilmesine yönelik uygulamaya son verildi. Yıl sonu başarı puanı 50 olmak kaydıyla en fazla 1 dersten başarısız dersi bulunanlar doğrudan bir üst sınıfa geçebilecek.
Yeni ders ortalaması 50 olan öğrencilerden en fazla 3 dersten başarısız olanlar, sorumlu olarak bir üst sınıfa geçebilecek, 4 ders ve üzeri zayıfı olan öğrenciler sınıf tekrarı yapacak. Alt sınıflar da dahil toplam 6 dersten fazla başarısız dersi bulunanlar da sınıf tekrar edecek. Bu uygulama, 2023-2024 eğitim öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanacak.
Liselerde artık devamsızlık affı da yapılmayacak. Özürsüz olarak yapılan her bir devamsızlık günü için öğrenciler, 1 saat fazla sosyal sorumluluk çalışması yapacak.
KLASİK SINAVLAR YAPILACAK
Öte yandan, liselerdeki sınavlar, artık sadece yazılı yoklama şeklinde yapılacak.
6698 sayılı kanunda yer verilen, kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesini mümkün kılan durumlar dışında öğrencilere ait kişisel veriler veli, vasi veya ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyecek.
OKULLARDA SINAV HAFTASI UYGULAMASI BAŞLIYOR
Bakanlık tarafından dün ilk kez sınavlara ilişkin çatı bir yönetmelik yayımlandı.
MEB Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği ile okullarda birden fazla öğretmen tarafından okutulan derslerin tüm sınavlarının ortak yazılı olarak yapılması hükmü yer aldı. Okullarda öğretmenler tarafından yapılacak yazılı sınavlarda açık uçlu ve kısa cevaplı sorular kullanılacak.
Ülke il ve ilçe ve okul genelinde ortak yazılı sınavlar yapılacak. Bakanlıkça öğretim yılı başında hangi sınıf ve derslerden ortak sınav yapılacağı duyurulacak.
Ortak yazılı sınavlar okullarda öğretmenler tarafından uygulanıp değerlendirilecek.
Yeni düzenleme kapsamında bu yıldan itibaren ilkokul 4. sınıflarda da yazılı sınav saati uygulaması artık yapılmayacak ve 4. sınıflarda öğrenci notları öğrenci gelişim dosyasına göre verilecek.
Okullarda sınav haftası uygulaması yapılacak. Sınavların hangi tarihlerde yapılacağı öğretim yılı başında ilan edilecek.
Bakanlık, Türkçe ve yabancı dil derslerine ilişkin de önemli kararlar aldı. Türkçe, Türk dili ve edebiyatı ile yabancı dil derslerinin sınavları, dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerini ölçmek için yazılı ve uygulamalı olarak yapılacak.
Ayrıca öğrenciye anında geri bildirim vermek için kısa süreli sınavlar yapılabilecek.
Deprem bölgesinde yürütülen güçlendirme ve onarım çalışmalarıyla toplam 48 bin derslik, eğitim öğretime hazır hale getirildi, ayrıca 11 bin 76 konteyner de bölgedeki öğretmenlerin konaklaması için tahsis edildi.
İLK ARA TATİL 13 KASIM’DA
Yeni eğitim öğretim yılı birinci dönemi, 11 Eylül 2023 Pazartesi başlayıp 19 Ocak 2024 Cuma sona erecek.
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem sebebiyle afet bölgesi illeri olarak belirlenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerindeki resmi ve özel okullarda 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci dönemine yönelik öğrenme kayıplarının giderilmesi amacıyla bakanlıkça hazırlanacak program, 11 Eylül ile 6 Ekim arasında eğitim öğretim faaliyetleri ile birlikte uygulanacak.
Birinci dönem ara tatili, 13 Kasım 2023 Pazartesi başlayacak ve 17 Kasım 2023 Cuma sona erecek.
Yarıyıl tatili, 22 Ocak 2024 Pazartesi başlayıp 2 Şubat 2024 Cuma tamamlanacak.
İkinci dönem, 5 Şubat 2024 Pazartesi başlayacak ve 14 Haziran 2024 Cuma sona erecek. İkinci dönem ara tatili ise 8 Nisan 2024 Pazartesi ile 12 Nisan 2024 Cuma arasında yapılacak.
2024-2025 eğitim öğretim yılı ise 9 Eylül 2024'te başlayacak.
10 Eylül 2023 Pazar
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, Türkiye Ulusal Ajansı işbirliğiyle düzenlediği Erasmus+ Merkezi Projeler Bilgi Günü etkinliğinde, Erasmus+ projelerinin ulusal ve merkezi yönetim yapıları ile Mesleki Mükemmeliyet Merkezlerinin yenilikçi projeleri ele alındı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Hakan Hocaoğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada, Erasmus değişim programlarının önemini vurgularken, bu alandaki projelerin daha da genişlemesi gerektiğini belirtti.
HABER:ERTAN ERYILMAZ
Türkiye Ulusal Ajansı İletişim Daire Başkanı Dr. Rana Kasapoğlu Önder ise Erasmus+ programının sadece öğrenci değişiminden ibaret olmadığını, aynı zamanda mesleki gelişim, girişimcilik ve startup projeleri gibi birçok alanda katkı sağladığını ifade etti.
Dr. Önder, Erasmus+ projelerinin iki temel yönetim şekline sahip olduğunu belirterek, ulusal ajanslar aracılığıyla yürütülen projelerin ‘ülke merkezli’ olduğunu, Avrupa Komisyonu tarafından yönetilen projelerin ise ‘merkezi projeler’ olarak adlandırıldığını açıkladı.
YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Erasmus+ programının gelecekte daha fazla dijitalleşme ve yeşil dönüşüme odaklanacağını belirten Dr. Önder, “Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar karbon ayak izini sıfırlama hedefi doğrultusunda, birçok proje çağrısı dijital ve çevre dostu uygulamalara yöneldi.
Bu dönüşümler gençlerin kariyer gelişiminde önemli bir rol oynayacak” dedi.
MESLEKİ MÜKEMMELİYET MERKEZLERİ
Türkiye Ulusal Ajansı Uzman Yardımcısı Damla Aydaşo da Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri (CoVE) konulu sunumunda, bu merkezlerin mesleki eğitim ve öğretimde dijitalleşme, inovasyon ve yeşil dönüşümü teşvik ettiğini belirtti.
CoVE projelerinin, iş dünyası, akademi ve sanayi işbirliğiyle yürütüldüğünü söyleyen Aydaşo, bu projeler sayesinde gençlere dijital beceriler kazandırılacağını ve mesleki eğitimin daha cazip hale getirileceğini vurguladı.
TOBB’DAN YENİLİKÇİ MODÜLLER
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) KOBİ Politikaları Uzmanı Aslı Parmak ise Avrupa Öğrenme Deneyimi Platformu (EULEP) ve Mesleki Eğitim Mükemmeliyet Merkezleri projeleri üzerine yaptığı konuşmada, yapay zeka, sanal gerçeklik ve sosyal inovasyon konularında geliştirdikleri yenilikçi eğitim modüllerinden bahsetti.
TOBB’un, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (Eurochambers) önderliğinde yürüttüğü projede, mesleki eğitimde dijitalleşme ve beceri açıklarının kapatılmasının amaçlandığını belirten Parmak, pilot uygulamaların başladığını ve şirketlere yönelik özel eğitimler düzenleneceğini ifade etti.
10 Ekim 2024 Perşembe
Türk Dünyası Kültürel Miras Yöneticileri Deneyim Paylaşımı Programı, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin ev sahipliğinde tamamlandı.
Kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilir işbirliği projeleri için yeni fırsatlar sunan programda, Türk devletlerinin bu konuda ortak çalışmalar yapması gerektiği belirtildi.
HABER:ERTAN ERYILMAZ
TÜRK Kültür ve Miras Vakfı tarafından düzenlenen Türk Dünyası Kültürel Miras Yöneticileri Deneyim Paylaşımı Programı, İstanbul Ticaret Üniversitesi ev sahipliğinde tamamlandı.
Programda; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Macaristan, Özbekistan ve Türkmenistan’dan gelen üst düzey yöneticiler, Türkiye’deki tarihi ve kültürel alan yönetimi uygulamalarını hem teorik hem de pratik açıdan inceledi.
Beş gün süren programda katılan ülkelerin temsilcileri, İstanbul’un tarihi dokusunu ve kültürel miras sayılan eserleri de yerinden inceleyip, bilgi edinme fırsatı yakaladı.
Program, katılan ülkeler arasındaki bilgi ve deneyim alışverişini artırmanın yanı sıra kültürel mirasın korunmasına yönelik yeni işbirliği projelerine de zemin hazırladı.
Organizasyona Milli Saraylar Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Tarihi Alan Başkanlığı, Çanakkale Alan Başkanlığı, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi ve Fatih Belediyesi de destek verdi.
Programın son gününde gerçekleştirilen Alan Yönetimi Vizyonu Çalıştayı’nda, kültürel mirasın korunmasına yönelik ulusal ve uluslararası mevzuatın etkinliği, koruma kurumları arasındaki koordinasyon ve Türk dünyasının ortak koruma mevzuatı oluşturulmasına dair bir yol haritası çizildi.
Katılımcılar, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması için yapılabilecek faaliyetleri tartıştı ve bir ‘Türk Dünyası Kültür Komisyonu’ kurulması önerisini ele aldı.
KÜRESEL TEHDİTLER
Program kapsamında düzenlenen Türk Dünyasında Kültürel Miras ve Koruma Konferansı ise etkinliğin önemli bir bölümü olarak öne çıktı.
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi (ICOMOS) Uluslararası Başkan Yardımcısı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Gül Ünal, konferanstaki konuşmasında, küresel risklerin kültürel miras üzerindeki etkilerini ele aldı.
Prof. Dr. Ünal, özellikle dördüncü nesil savaşların ve dijitalleşmenin kültürel miras alanlarına yönelik tehditleri artırdığına dikkat çekerek, iklim değişikliği, kitlesel göçler ve siber saldırılar gibi unsurların ciddi riskler oluşturduğunu vurguladı.
6 BİN ESER HASAR GÖRDÜ
Prof. Dr. Ünal, 6 Şubat depremlerinde bölgede, 8 bin 500 tarihi yapıdan 6 bininin hasar gördüğünü, hızlı müdahale ve belgeleme çalışmalarının afet anında ne denli önemli olduğunu dile getirdi.
“Afetler sadece fiziksel hasar vermekle kalmıyor, aynı zamanda toplulukların kültürel dayanıklılığını da etkiliyor” diyen Prof. Dr. Ünal, bu deneyimlerden ders çıkararak, koruma çalışmalarının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
KÜLTÜREL MİRASIN GELECEĞİ
Liverpool Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Soumyen Bandyopadhyay da yaptığı konuşmada, yönetim ve kültür arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
Kültürel mirasın korunması kadar sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamasının önemini vurgulayan Prof. Bandyopadhyay, özellikle kurak bölgelerde yürütülen projelerde kültürel ve doğal yöntemlerin birleşiminin önemini anlattı.
Prof. Bandyopadhyay, bu kapsamda Umman’da gerçekleştirdikleri projelerde yerel halk ile işbirliği yaparak tarihi mekanların korunmasını ve modern yaşama entegrasyonunu sağlayan modeller geliştirdiklerini belirtti.
YASAL BOŞLUKLAR
Georgia Üniversitesi Tarihi Koruma Yüksek Lisans Programı Profesörü James K. Reap ise Türk dünyasında kültürel mirasın korunmasının hem önemli fırsatlar sunduğunu hem de bazı zorluklar barındırdığını ifade etti.
Özellikle, tarihi ve arkeolojik mirasın korunmasında önemli adımlar atıldığını vurgulayan Prof. Reap, uzun vadeli korumanın sadece anıtların korunmasıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda ortak kültürel miras değerleri ve kimlikle olan canlı bağın devam ettirilmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Reap ayrıca, bölgedeki ülkelerin her birinin kendi kültürel miras koruma yasalarını geliştirdiğini, ancak bazı yasal boşluklar ve güncellenmemiş düzenlemelerin etkili korumayı zorlaştırdığını belirterek, “Hızla modernleşen ve şehirleşen bölgelerde mirasın korunması daha da zorlaşıyor.
Yasal düzenlemeler güncellenmeli, yerel yönetimlerin kapasiteleri güçlendirilmeli ve yerel topluluklar da kararlara aktif olarak dahil edilmeli” dedi.
ULUSLARARASI TANITIM
Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Aktoty Raimkulova, etkinliğin kapanış konuşmasında, Türk halklarının zengin kültürel mirasının korunmasının ve uluslararası düzeyde tanıtılmasının önemine dikkat çekti.
Kültürel mirasın korunması konusunda ortak çalışmaların büyük önem taşıdığını vurgulayan Raimkulova, işbirliği ve diyalogun, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından kritik olduğunu dile getirirken, bu doğrultuda yeni girişim ve projelere destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Uluslararası Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü (IICAS) Müdürü Evren Rutbil, UNESCO’nun belirlediği uluslararası standartların iyi anlaşılması ve bu alanda uzmanlaşmanın artırılması gerektiğini, Türk devletlerinin bu konuda daha fazla
işbirliği yapmasının elzem olduğunu söyledi.
Yatay mimari kültürel dokuyu koruyor İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, kapanış konuşmasında, Türk kültürünün Orta Asya’dan Latin Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada izlerinin bulunduğuna, özellikle Balkanlar’da Osmanlı Devleti’nden miras kalan kültürel yapıların önemine dikkat çekti.
Modern şehirleşmenin ve mimarinin, kültürel miras üzerinde yıkıcı etkiler oluşturduğunu belirten Dr. Kuralay, İstanbul gibi metropollerin daha yaşanabilir hale getirilmesi ve yatay mimariyle tarihi dokunun korunması gerektiğini ifade etti.
Dr. Kuralay ayrıca, Türk devletleri arasında dil ve kültür birliğinin önemine dikkat çekerek, ortak bir Türk alfabesi üzerinde çalışmalara başlanmasının kültürel bağları daha da güçlendireceğini vurguladı.
10 Ekim 2024 Perşembe
10 Ekim 2024 Perşembe
10 Ekim 2024 Perşembe
08 Ekim 2024 Salı
07 Ekim 2024 Pazartesi
07 Ekim 2024 Pazartesi