BMC Savunma, yenilenen ve seri üretim aşamasına gelen Altay tankını 23 Nisan'da testler için Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim etmeye hazırlanıyor.


BMC İcra Kurulu Üyesi ve Üst Yöneticisi Murat Yalçıntaş, BMC Savunma Genel Müdürü Mehmet Karaaslan ve BMC Power Genel Müdürü Mustafa Kaval, basın toplantısında, Altay Tankı Projesi başta olmak üzere yürüttükleri projelere ilişkin bilgi verdi.

Altay tankının üretimini gerçekleştirecek BMC Savunma'nın yüzde 100 Türk şirketi olduğunu belirten Yalçıntaş, fabrikada üretilen Altay tankı ve motorların fikri mülkiyet haklarının Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığına ait olduğunu söyledi.

Yalçıntaş, BMC'nin önceki yönetiminin aksine Sakarya-Karasu yerine Ankara'nın Altay tankının seri üretimi için daha uygun yer bir olduğuna karar verdiklerini ifade ederek, "Karasu 49 yıllığına BMC'ye tahsis edilmiş bir alandı. Karasu'daki arazinin devlete devri için işlemleri başlattık. Ankara'da bir organize sanayi bölgesinde arazi satın aldık, Altay tankının seri üretimini orada gerçekleştireceğiz." dedi.

Yalçıntaş, BMC'ye işletme hakkı devredilen ve kamuoyunda "tank paleti fabrikası" olarak bilinen Arifiye Tesislerinin ise mevcut çalışmalarına devam edeceğini, üretim adetleri ve çeşitliliğinin artacağını bildirdi.


YEPYENİ BİR TANK OLDU

Altay Tankı Projesi'nin geldiği duruma ilişkin de bilgi veren Yalçıntaş, şöyle konuştu:

"Altay tankının üretimi tamamlandı, 23 Nisan'da, bir bayram gününde Türk Silahlı Kuvvetlerine test için teslim etmek istiyoruz. Yurt dışından temin edilemeyen güç grubu gibi sistemlerin yerlileştirilmesi sürerken başka bir kaynakta çözüm bulunması ve tankın buna uygun olarak yeniden tasarlanması zaman aldı. Bu tamamen yeni Altay. Elimizdeki tank ilk tasarımları 2000 yılında yapılmış olan eski tank değil. Çünkü bu kadar zaman zarfında birçok parçayı yerlileştirme fırsatı bulduk. Yaklaşık 20 yılda Türk Silahlı Kuvvetlerinin gözlemlediği ve içinde bulunduğu birçok muharebe oldu. Bu muharebelerden birçok dersler çıkarıldı. Bu dersler çerçevesinde tankta birçok iyileştirme yapıldı. Yeni Altay ile ilk Altay arasında çok ama çok farklar var, yepyeni bir tank oldu. Kötü komşu bizleri mal sahibi yaptı. Şu anda üzerinde başka bir ülkenin güç grubu var. Bu güç grubunun temin edilmesi için bütün çalışmalar yapıldı, izinler alındı, bürokratik işlemler tamamlandı. Bu güç grubuyla testler yapıldı, testler başarıyla geçti, güç grubu Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından da kabul edildi. Şu anda Altay tankının seri üretimi için önümüzde hiçbir engel kalmadı. Yerli güç grubuyla ilgili tasarım çalışmaları bitti, prototipler üretildi, test ediliyor. Testlerin 1,5-2 yıl süreceği tahmin ediliyor. 2026 gibi yerli güç grubumuzla Yeni Altay tankımızı Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine teslim edebilecek durumdayız. Şu anda birçok dost ve müttefik ülkeden talepler var. Milli Savunma Bakanlığı uygun görürse Altay tankını dost ve müttefik ülkelere ihraç edebiliriz."

SERİ ÜRETİM YENİ ALTAY 2025'TE GÖREVDE

BMC Savunma Genel Müdürü Mehmet Karaaslan'ın verdiği bilgiye göre, 2014'te üretilen Altay tankı prototipleri üzerinde Alman ihracat lisansı engeli sebebiyle yapılan yerlileştirme ve kazandırılan ilave yetenekler sonrasında çok daha üstün yeteneklere sahip Yeni Altay tankı ortaya çıktı.

Yeni Altay tankına kazandırılan yeni yetenekler arasında aktif koruma sistemi, geliştirilmiş zırh sistemi, yenilenen atış kontrol sistemi, yenilenen araç kontrol sistemi, deriştirilen güç grubu (Kore), yerlileştirilen sistemler (hız azaltan, nişancı 2. derece görüş sistemi, palet, kule çember dişlisi, yakıt ve hidrolik pompalar, mobil gizleme ağı, periskop, rotor gibi) yer alıyor.

Yeni Altay tankına ilişkin Nisan-Aralık 2022 döneminde Kore güç grubu Altay tankına entegre edilerek sürüş testleri başarıyla tamamlandı.

Nisan ayında 2 Yeni Altay tankı, Kore güç grubuyla banttan indirilecek.

Altay tankının Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılacak testlerinin 2024'te tamamlanması öngörülüyor. 2025 yılında Kore güç grubuyla Yeni Altay tankının seri üretimine başlanacak ve tank Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilecek.

2026 yılının ikinci yarısından itibaren yerli motorla Altay tankının seri üretiminin devam etmesi planlanıyor.

23 Mart 2023 Perşembe

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,"Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz, genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır." dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin uzay teknolojilerinde önemli ilerleme kaydetmeye kararlı olduğunu belirterek, "Uluslararası Uzay İstasyonu'nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde Ar-Ge ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız." dedi.

 

Türkiye Uzay Ajansının ev sahipliğinde düzenlenen Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı (STC-2024), Ankara JW Marriott Otel'de başladı.

 

Bakan Kacır, açılışa gönderdiği video mesajda, uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde, bu etkinlikle dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarının bir araya getirilmesinin önem taşıdığını söyledi.

 

Uzayın daha erişilebilir hale gelmesi ve bu yarışa yeni katılımcıların dahil olmasıyla, küresel uzay sektörünün hızlı ilerleme kaydettiğini bildiren Kacır, bu büyümenin, evrenin kavranması açısından önemli gelişmeye yol açtığını aktardı.

 

Kacır, bu derin etkinin, yenilikçi sivil ve ticari uygulamaların geliştirilmesi, uzay ekonomisinin sürekli genişlemesi, uzayla ilgili teknolojilerin topluma ve daha geniş ekonomiye entegrasyonuyla kendini gösterdiğini belirtti.

 

Uzay sektörünün, insanların günlük yaşamını etkilediğine ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yarattığına işaret eden Kacır, "Uzay ekonomisinin, 2035'e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor." diye konuştu.

 

KÜRESEL OYUNCU OLACAĞIZ

 

Kacır, BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE'yle görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyet kazandıklarını bildirerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın fırlatılmasıyla alanda yetkin 11 ülkeden biri olunacağını söyledi.

 

İdeallerinin, uydu teknolojilerindeki başarılarının çok ötesine uzandığını belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı'mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı, keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek bu tarihi görevi başarıyla tamamladık."

 

Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi'nin önemine de işaret ederek, "Uluslararası Uzay İstasyonu'nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde Ar-Ge ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız." dedi.

 

Toplumun uzay çağında başarılı olacak bilgi ve becerilerle donatılmasına ve uzay alanında yetkin insan kaynağının geliştirilmesine verdikleri öneme dikkati çeken Kacır, bunun en görünür ve önemli adımlarından birinin son 7 yıldır düzenledikleri dünyanın en büyük havacılık ve teknoloji festivali TENKOFEST olduğunu söyledi. Kacır, bu yıl roketlerden İHA'lara, uydulardan jet motorlarına kadar 46 farklı kategorideki teknoloji yarışmasına 1,6 milyondan fazla kişinin başvurduğunu belirtti.

 

Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri'nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu bildirerek, "Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz, genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır." ifadelerini kullandı.

 

ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÖNEM TAŞIYOR

 

Milli Uzay Programı'nın başarısında uluslararası işbirliğinin önem taşıdığını aktaran Kacır, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını söyledi. Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı'na İstanbul'da ev sahipliği yapacaklarını belirtti.

 

Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını aktararak, şunları kaydetti:

 

"Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya'daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi'ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye'nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak."

25 Nisan 2024 Perşembe

Yazılım geliştirme süreçleri, operasyonel altyapı yönetimi ve bu alanlarda çalışan ekipleri bir araya getiren teknik konferans DevOpsDays, Türkiye'de 6'ncı kez düzenlendi.


DevOpsDays Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, yazılım geliştirme ve bilgi teknolojileri kültürünü ve uygulamalarını Türkiye'deki profesyoneller arasında yaygınlaştırmayı amaçlayan DevOpsDays İstanbul, yazılım dünyasını İstanbul'da bir araya getirdi.


Yazılım geliştirme ve operasyonel altyapı yönetimi alanındaki prensiplerin ve metodolojilerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak, bu konudaki en iyi uygulamaları paylaşmak ve sektörde çalışanlara ağ kurma fırsatları sunmak için faaliyetlerini yürüten DevOps Türkiye topluluğu, bu yılki etkinlikte yurt dışından da üst düzey katılımcıları ağırladı.


DevOpsDays İstanbul'un açılış konuşmasını Ergonautic Kurucusu ve RedHat'in eski yöneticilerinden Andrew Clay Shafer yaptı.


Yazılım ve DevOps dünyasının önemli isimlerinin konuşma yaptığı etkinlikte, "açık oturum" olarak adlandırılan yuvarlak masa toplantıları ve "ateşleme" olarak bilinen kısa ve ilham verici konuşmalar yer aldı.


Açık oturumlarda konular tüm katılımcılar tarafından belirlenirken, yuvarlak masalarda toplanan katılımcılar DevOps dünyasına ilişkin görüşleri tartıştı. Bu sayede, alanda çalışan uzmanlar son teknolojilerle ilgili deneyim ve bilgilerini paylaştı, ulusal ve uluslararası yenilik ve uygulamaları ele aldı.


Üst düzey yöneticilerden farklı aşamalardaki yazılımcılara tüm katılımcılar, konuşmaları ve açık oturum tartışmalarını takip etti.

24 Nisan 2024 Çarşamba