Giriş: 09.04.2021 - 00:00
Güncelleme: 24.10.2022 - 15:10
ADNAN VEYSEL ERTEMEL

ADNAN VEYSEL ERTEMEL

Doç. Dr. Adnan Veysel Ertemel

Uzunca bir süredir dünyayı etkisi altına alan pandemi, dijitalleşme sürecini de olağanüstü boyutta artırdı. Küresel e-ticaret kullanım oranı, beş yılda alması öngörülen mesafeyi bir yıldan kısa bir sürede alarak yüzde 13’ten yüzde 30’a çıktı.

Üstelik bu kapsamdaki büyümenin yüzde 40’ı, e-ticareti ilk defa kullananlar tarafından kaydedildi. Dünyada her gün 600 milyondan fazla insan zoom ve benzeri video konferans programları üzerinden düzenli olarak iletişim kuruyor. ABD’de yaklaşık 3 bin işletmeyle yapılan bir araştırmada, şirketlerin yüzde 68’inin pandemi sürecinin dijital dönüşüm süreçlerini ‘büyük oranda’ hızlandırmalarına neden olduğu ve dijital dönüşüm için belirledikleri takvimin ortalama 6 yıl öne çekildiği ortaya çıktı.

DİJİTAL VERİ ÜRETİM HIZI NE ORANDA ARTTI?

2020 yılında 45 Zetabayt olan ve her yıl katlanarak büyüyen dünya çapında üretilen veri dalgasının büyüklüğünün, 2025 yılında 175 Zetabayt olacağı öngörülüyor.

Burada 1 Zetabayt verinin büyüklüğünün 1 trilyon gigabayt veriye denk geldiğini hatırlatmakta fayda var. IDC araştırma şirketinin yaptığı tahminlere göre, 2023 yılına kadar kullandıkça öde mantığındaki bulut tabanlı çözümler sayesinde tek satır kod yazmadan üretilebilen mobil uygulama sayısının dünya çapında 500 milyon adedi geçeceği öngörülüyor. Yine IDC araştırma şirketinin tahminlerine göre, 2020’de 1.426 olan bağlantılı (online) ortamda kişi başına günlük etkileşim sayısının 2025 yılında 4.900’ün üzerine çıkacağı öngörülüyor. Tüm bu bilgiler ışığında söz konusu verilerdeki üssel artıştan hareketle dijitalleşme seviyesinde baş döndürücü bir evreye girmekte olduğumuzu söylemek mümkün…

DİJİTALİN YENİ NORMAL OLDUĞU BİR DÜNYADA ESKİ İLETİŞİM STRATEJİLERİ NE KADAR ETKİLİ?

Böyle bir dünyada Harvard Business Review’in, ABD’de 2021 yılı başında 8 bin pazarlama yöneticisiyle yaptığı araştırmada, önümüzdeki süreçteki en önemli sorunlarının, verinin hiç olmadığı kadar büyük bir dalga şeklinde yayıldığı limitsiz medya çağında seslerini duyurabilmelerinin hiç olmadığı kadar zorlaşması olduğu ortaya çıktı. Büyük verinin miktarındaki patlama karşısında veri anlamında ciddi bir ‘gürültü’ oluşuyor. Böyle bir iletişim ortamında markaların mesajlarını geleneksel stratejilerle duyurmaya çalışmaları durumunda etkili olmaları mümkün görünmüyor.

GELECEĞİN DÜNYASINDA ÖNE ÇIKAN YENİ TRENDLER

Bu yeni dünya gerçekliği karşısında işletmelerin de paradigma değişimi gerçekleştirmesi ve radikal biçimde farklı stratejiler uygulaması bir zorunluluk haline gelmeye başladı. Dijital dünyada tüketicileri etkileşime sokabilecek yeni trendler incelendiğinde, yapay zekanın daha aktif kullanıldığı çözümler, gittikçe hızlanan içerik üretim döngüleri ve hiper-kişiselleştirilmiş motivasyon araçlarının öne çıktığını görüyoruz. Gelecek yazımızda bu konuyu detaylı biçimde inceleyeceğiz.