DR. ADNAN VEYSEL ERTEMEL
Geçtiğimiz iki yazıda dijital dünyada para, itibar ve dikkat ekonomisi arasında inanılmaz oranda artan akışkanlıktan bahsetmiş ve bir web sitesinin birdenbire reklam alarak uzun uğraşlar sonucu zorlukla elde ettiği itibar ve dikkati paraya çevirme pahasına kısa sürede eritebildiğine değinmiştik.
Kısa bir süre önce WhatsApp tam da bu konuda negatif örnek olarak verilebilecek bir karara imza attı. Güncellediği kullanım şartları sözleşmesiyle WhatsApp tüketicilere; sohbetlerinde paylaştığı yazı, görüntü, ses ve video gibi bilgileri şirketin uygun gördüğü üçüncü partilere reklam amaçlı pazarlayabilmesi yani ticari kullanım için onay vermelerini şart koşmaya başladı.
Bu gelişme birkaç yönden dikkate değer nitelikte…
PAYLAŞTIĞIMIZ BİLGİLERİN DEĞERİ NE OLABİLİR Kİ?
İnternetin ilk yıllarında tüketici verisi denilince sadece ad, soyad, doğum yılı ve benzeri birkaç veri kastediliyordu. Ancak dijitalleşen günümüz dünyasında gelişen yapay zeka, büyük veri teknolojilerinin yardımıyla, tüketicilerin tıklama davranışı, mesaj içeriği, ses ve görüntülü paylaşımların içeriği dahil çok çeşitli veri kaynaklarından elde edilen veri akışı söz konusu. Gelişen yapay zeka teknolojisi, bir kişinin yeterince fazla miktarda verisini işledikten sonra o kişinin siyasi görüşü, sahip olduğu değerler, kültürü, hayata bakış açısı, hatta o anda depresyonda olup olmadığını bile çoğu zaman o kişiden ileri düzeyde tahmin edebiliyor.
PEKİ, WHATSAPP BU ADIMI NE AMAÇLA ATTI?
WhatsApp’ın söz konusu adımını sesli ve görüntülü tüm mesaj içeriğimizle yapay zekaya olağanüstü değerli bir veri seti eklemek ve sonuçta reklam verenler aracılığıyla büyük oranda kârlılığı amaçlamak yolunda atılan önemli bir adım olarak görmek mümkün.
ABD menşeli bu platformun gelecekte devletlerarası olası çıkar çatışmaları ihtimali durumunda milli menfaatlere potansiyel bir tehdit olarak değerlendirilmesi söz konusu olabilir.
Ancak önceki yazılarda da belirttiğimiz gibi yıllar içerisinde tüketici dikkat ve itibarını kazanmayı başaran bu platform, edindiği dikkat ve itibarı fütursuzca ve hızlı biçimde paraya çevirmek istemesi durumunda kendisi için yıkıcı sonuçlarla karşılaşabilir.
BU ADIMIN SONUÇLARI VE ALTERNATİFLER
WhatsApp’ın bu adımı ülkemizde dünyanın birçok yerinde olduğundan daha büyük oranda tepkiye neden oldu. Tüketiciler kişisel verilerinin güvenliğiyle ilgili hassasiyetleri ve milli duygularla alışkanlıklarından ödün verip BİP ve Dedi benzeri alternatif milli mesajlaşma platformlarına hızla yöneldi. Milli platformlara alternatif olarak yabancı menşeli Telegram gibi çözümler öne çıkıyor.
Ancak, yabancı menşeli bir platform kullanılacaksa da yine kâr amacı güden ve arkasında bir şirketin olduğu Telegram gibi platformlar yerine Signal gibi kâr amacı gütmeyen, açık kaynak kodla geliştirilmiş ve uçtan uca şifreli güvenlikli platformları tercih etmek ileride benzeri sorun ve tehditlerle karşılaşmamak için daha uygundur.