Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Diğer Yazıları


 


adnan.ertemel@gmail.com

 

2022 yılı sonlarında tüm dünyanın ChatGPT çözümü ile duymaya başladığı üretken yapay zeka teknolojisi, aradan geçen bir yıl içinde insanlık için giderek daha vazgeçilmez bir rol oynuyor. Hızla yükselen bu teknoloji, iş dünyasında ve genel olarak toplumda büyük değişimlere neden oluyor. AlphaSense tarafından kısa bir süre önce yapılan bir araştırma, bu konuda bize önemli içgörüler sunuyor. Bu yazımızda söz konusu araştırmanın sonuçlarını inceleyeceğiz.

 

Söz konusu araştırmaya göre, üretken yapay zeka kullanan çalışanların yüzde 60’ı, çarpıcı biçimde teknolojiyi kullanmamak yerine maaşlarında yüzde 10’luk bir ücret kesintisini tercih ediyor. Bu, üretken yapay zekanın iş yaşamında ne oranda vazgeçilmez, hayati bir unsur haline geldiğinin bir göstergesi.

 

Ancak, bu yükseliş sadece iş dünyasında değil, genel nüfusun algısında da söz konusu. Çalışmanın sonuçları, üretken yapay zeka kullanımının ülkelere göre farklılık gösterdiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanlardan Hindistan’daki kullanıcıların yüzde 73’ü, Avustralya’dakilerin yüzde 49’u, Amerikalıların yüzde 45’i ve İngilizlerin yüzde 29’u üretken yapay zekayı aktif kullanıyor. Özellikle, bu teknolojiyi kullanmaya başlayanların çoğunluğunun teknolojiyi gittikçe daha sık kullandığı ve öğrenmekte oldukları belirtiliyor. Kullanıcıların yarısından fazlası teknolojinin işlerini otomatikleştirmek ve iletişimde kullanmak gibi günlük işlerinde kullanmayı planlıyor. 

 

YÜZDE 65’İ Z KUŞAĞI

 

Araştırmaya göre, ‘süper kullanıcı’ olarak adlandırılan yaratıcı yapay zeka kullananların yüzde 65’i milenyum ve Z kuşağında yer alıyor yani genç kitle… Bu tür kullanıcıların yüzde 72’si ise çalışma hayatında yer alıyor. Özellikle, Z jenerasyonunun yüzde 52’si, bu teknolojinin kendilerine bilinçli kararlar almalarında yardımcı olabileceğine güveniyor. Ayrıca, bu kullanıcıların yüzde 50’si, başlangıç zamanından bu yana üretken yapay zekayı daha fazla kullandıklarını ifade ediyor.

 

Bu istatistikler, özellikle genç kuşakların yapay zekayı sıklıkla kullandıklarını ve bu teknolojiye olan güvenlerinin giderek arttığını gösteriyor. Bu kuşaklar, yapay zekanın ustalaşma yolunda olduklarına inanıyor ve teknolojinin onlara bilinçli kararlar almalarında yardımcı olabileceğine güveniyorlar. Ayrıca, yapay zeka kullanımının sürekli arttığına dair bir eğilim de dikkat çekiyor.

 

MESAFELİ DURAN KİTLE

 

Ancak, üretken yapay zekanın potansiyelini farkedenlerin yanı sıra, bu teknolojiyi henüz kullanmayan kişiler de var. Genellikle daha yaşlı ve teknolojiye karşı daha şüpheci olan bu kişiler, teknolojinin yaşamlarını nasıl etkileyeceğine dair belirsizlik yaşıyor.

 

Marka yöneticileri, üretken yapay zekanın pazarlama dünyasında devrim yaratacağına inanıyor. Özellikle içerik oluşturma, metin yazma, yaratıcı düşünceyi teşvik etme, pazar verilerini analiz etme ve görsel varlıklar oluşturma gibi alanlarda üretken yapay zekayı kullanıyorlar. Bu durum, pazarlamacıların, teknolojinin onlara işlerinde stratejik odaklanma fırsatı sunacağını ve haftada beş saat işten tasarruf sağlayabileceğini öngörmelerine yol açıyor.

 

Üretken yapay zekanın hızla yükselen bu kullanımı ve talebi, teknolojinin iş ve pazarlama dünyasında köklü bir değişim yaratacağının bir işareti olarak kabul edilebilir. Ancak, henüz teknolojiye mesafeli duran ve daha fazla güvenlik ve bilgiye ihtiyaç duyan bir kitle de mevcut. Bu durum, üretken yapay zekanın kullanımının ve kabulünün, toplumun farklı kesimlerinde daha fazla farkındalık ve bilgi gerektirdiğini, aynı zamanda güvenlik endişelerinin çözümlenmesinin adaptasyon için önemli olduğunu gösteriyor. 

02 Ocak 2024 Salı