YAKUP KOCAMAN
İnternet sitenizin, Siri ve Google Asistan gibi programlarda veya Amazon Echo gibi akıllı hoparlörler aracılığıyla yapılan sesli aramalarda ilk sıralarda listelenmesini sağlamak istiyorsanız SEO stratejinizi köklü şekilde yenilemeniz gerekiyor.
Smart Insight tarafından yayınlanan istatistiklere göre, ABD’de yaşayan internet kullanıcılarının üçte biri Amazon Echo, Alexa veya Google Home gibi akıllı hoparlörden birine sahip. 2021 sonu itibariyle ABD’de sesli asistan kullanım oranı nüfusun yüzde 36’sına karşılık gelen 122 milyon kişiye yükselecek. Ses ile aramaların 2022’de 40 milyar dolarlık bir satış hacmine aracılık etmesi öngörülüyor.
Türkiye’deki kullanım istatistiklerine sahip olamasak da sesli asistan kullanımında eğilimin artış yönünde olduğunu iddia etmek abartı olmaz.
İLK SAYFA REKABETİ
İnternet sitenize içerik kurgularken, kullanıcıların sesli arama yaptıklarını gözardı etmek, ciddi miktarda trafiğin elinizden kaçması anlamına geliyor.
Ses tanıma teknolojisi baş döndürücü bir hızda ilerliyor. Programlar, hangi dilde konuşursanız konuşun sesinizi yüzde 100’e çok yakın bir oranda tanıma kapasitesine ulaştı.
ANAHTAR CÜMLELER
Sitenizi sesli aramalara uyumlu hale getirmek için öncelikle arama motoru optimizasyonu (SEO) altyapınızı güncellemeniz gerekiyor. Çünkü sesli arama sonuçlarında Google, sorulan soruya en iyi cevabı veren sitedeki içeriği doğrudan ilk sırada gösteriyor. Yani, geleneksel SEO çalışması ile birinci sayfada çıkıyor olsanız bile içerikleriniz sorulan soruya cevap veren bir mantıkta tasarlanmamış ise sesli arama sonuçlarında ilk sırada görünme şansınız asla olamıyor.
Sesli aramalar, amansız birinci sayfa rekabetini sona erdirdi diyebiliriz.
Örneğin, hava durumunu merak eden kullanıcı arama motorunu kullanırken ‘hava durumu’ diye yazar. Ancak aynı kullanıcı sesli asistanı kullanırken ‘Bugün hava nasıl olacak’ diye sorarak arama yapar. Kullanıcılar arama motorunda arama yaparken, iki-üç kelimelik temel kavramları yazar, ama sesli asistan ile aramada uzun cümleler veya uzun soru kalıpları kurar.
Google, sesli arama yapan kullanıcıların karşısına kısa cevaplardan oluşan hazır cevaplar (snippetler) çıkarır. Sitenizin sesli aramalarda öne çıkabilmesi için sitenizdeki içerikleri, örneğin ürün açıklamalarını kısa ifadelerle değil, konuşma diline en yakın cümlelerle ve soru kalıpları ile genişletmeniz gerekiyor. Yani, SEO stratejinizde her zaman kullandığınız, iki-üç kelimeye dayanan ‘anahtar kelime’ anlayışını terk ederek tek başına yargı belirten veya soru sorup cevap veren ‘anahtar cümleler’e yönelmek gerekiyor.
SEO STRATEJİNİZ İÇİN PÜF NOKTALARI
* Sesli veya yazılı içerik üretirken soru sorup ardından cevabını verin.
* Ürün ve hizmetlerinizle ilgili müşterilerinizin size telefonda veya yüz yüze en çok sorduğu soruların ve sizin verdiğiniz cevapların bir listesini yapın. Sitenizdeki yeni makale ve blog metinlerini soru-cevap mantığı ile yazın.
* Sesli aramaların yüzde 22’si yerel dükkan veya mağaza gibi ‘bana en yakın…’ cümlesi ile başlayan aramalardan oluşuyor. Müşterilerin işyerinize gelmesi gerekiyorsa, yerel SEO’yu tam yaptığınıza emin olun.
Ses ile arama yapan kullanıcılar, araba sürerken, yemek pişirirken, toplantıdayken, bir ihtiyaçtan aklına düşen her türlü soruyu sorabilir. Sitenizdeki içerikler soru-cevap formatında ise arama motorları, sesli aramalardan gelen trafiği öncelikle size yönlendirecektir.