DR. ADNAN VEYSEL ERTEMEL
Dünya Ekonomik Forumu (WEF), geçtiğimiz aylarda Büyük Reset (Büyük Sıfırlama) temasıyla pandeminin tetiklemesiyle başlayan süreçte dünyanın hızla yeni bir düzene doğru evrilmek durumunda olduğunu ortaya koyan vizyonunu duyurdu. Dünya Ekonomik Forumu kurucusu Klaus Schwab’ın imzasını taşıyan bu vizyona göre, daha çevreci bir gelecek için salt kârlılığı önceleyen kapitalizme reset atılması kaçınılmaz hal almış durumda.
Birçok alanda köklü değişimleri öngören bu vizyonda dijitalleşme ve teknolojiden yararlanan ve daha az karbon salınımını öngören, yenilenebilir, yeşil enerji kaynaklarının tercih edildiği bir dünya öngörüsü sunuluyor. Yeşil Mutabakat (Green New Deal) projesi de bu vizyonun bir parçası…
İŞ YAŞAMININ GELECEĞİNİ RESETLEME AJANDASI
Kapitalizmin, yerini sosyal kapitalizme bırakması, her vatandaşa evrensel asgari ücret verilmesi, daha sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya için eğitim ve sağlık sistemlerinin herkesçe rahatlıkla erişilebilir olması, bu vizyon kapsamında öne çıkan başlıklardan birkaçı…
Büyük Reset kavramının bir parçası olarak Dünya Ekonomik Forumu, ekim ayı sonunda İş Yaşamının Geleceğini Resetleme Ajandası adıyla pandemiyle başlayan süreçte 2030 yılına kadar gerçekleşmesi beklenen gelişmeleri öngören yeni bir rapor yayınladı.
Rapora göre, şu an yapılan tüm işlerin yüzde 84’ü tamamen dijital hale getirilecek. İşlerin yüzde 83’ü uzaktan çalışma ile yürütülecek. İşlerin yüzde 50’si robotlar ve yapay zekaya devredilecek. Buna göre işgücünün yüzde 28’inin geçici, yüzde 13’ünün kalıcı olarak ortadan kalkacağı öngörülüyor.
Yeni sistemler sayesinde ilave eklenecek işgücü tahmini sadece yüzde1’de kalıyor.
PANDEMİYLE TÜRKİYE’DE ARTAN DİJİTALLEŞME
Yapılan araştırmalara göre pandemiyle başlayan süreçte Türkiye’de internetten alışveriş yapanlara 5 milyon yeni kişi eklendi. İnternetten alışveriş yapma oranı, pandemi öncesi dönemde yüzde 8-10’lar civarındayken pandemi sonrasında yüzde 37 civarına yükseldi. Bu kullanıcıların bir kısmı geçici de olsa Türkiye’de internetten alışveriş yapanların oranında eskiye göre yaklaşık yüzde 250’lik bir artış öngörülüyor.
Bu durumu, pandeminin getirdiği zorunluluklarla açıklayabiliriz. Dijital göçmen olarak tanımlanan, geçmişten beri dijital dünyaya aşina olmayan ileri yaştaki kullanıcılar, pandemi döneminde hayatta kalabilmek için kendini dijital teknolojilere uyum sağlamak zorunda hissetti. Zoom gibi video konferans platformları, internetten market alışverişi için birçok markanın sunduğu hizmetler, yaşlı kullanıcıların da müdavimi olduğu çözümler oldu…
Evet, bu durum pandemi döneminde, sosyalleşmek, temel ihtiyaçları temin etmek vb. amaçlar için birer zorunluluk. Ancak söz konusu dijital hizmetlerin her yaşta kullanıcının günlük yaşam rutininin bir parçası olabilmesi için bazı özellikler içermesi gerekli. Uzmanlar bu özellikleri, kolay kullanılabilir olma, çekicilik, sosyal (keyif veren) ve zaman kazandıran nitelikte olma şeklinde sıralıyor. Gerçekten de günümüzde birçok hizmet platformu dijitale aşina olmayan yaşlıların bile sezgiye dayalı olarak, rahatlıkla kullanabileceği ölçüde basit ara yüzler sunuyor ve verilen siparişleri dakikalar içerisinde kapınıza getirecek ölçüde operasyonel mükemmelliği yakalamış durumda…
Dijital dönüşümün kilit unsuru tam da burada saklı: Müşteri merkezli bir tasarımla tüketici deneyimini pürüzsüz hale getirerek tüketicilere katma değer sunmak.