Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Diğer Yazıları

DOÇ. DR. ADNAN ERTEMEL

Bu yazımızda dijitalleşmeyle gelen yüksek öğrenimdeki yakınsamayı inceleyeceğiz.

Dijitalleşme ve küreselleşme anlamında tüm dünyada bir olgunluk seviyesine yaklaşılıyor. Bu durum, birçok değişime yol açmaya şimdiden başladı bile. Konuya öncelikle gelecek 10 yılın beklenen trendlerini inceleyen güncel bir araştırma ile başlayalım.

PwC Türkiye’nin Türkiye’de 250 kanaat önderiyle yaptığı ve bu yıl yayınladığı ‘Gelecek Trendleri Araştırması’na göre, önümüzdeki 10 yılda olumlu yönde değişeceği öngörülen ilk iki konu, teknolojinin insan hayatındaki etkisi ve bilginin yaygınlaşması olacak. Buna karşın beklenen olumsuz gelişme olarak ilk sırada küresel ekonomik dengeler sıralanmış. Diğer yandan, önümüzdeki süreçte hangi konuların Türkiye’nin gelişiminde önemli bir rol oynayacağı sorusuna verilen cevaplar dijitalleşme, girişimcilik ve eğitim olarak sıralanıyor. Araştırmadan çıkan çarpıcı bir sonuç, katılımcıların yüzde 74’ünün, Türkiye’den göçün artacağını düşünmesi…

Bu trendler ışığında, Avrupa’da son zamanlarda yüksek öğrenimin yakınsaması adına önemli adımlar atılıyor. 2017 yılı Gotenburg zirvesiyle birlikte Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa yüksek öğrenim kurumlarıyla stratejik işbirliği geliştirerek zamanla bütünleşik bir Avrupa Üniversitesi’nin inşasını 2030 yılına doğru bir hedef olarak belirledi. Bu amaçla aşağıdan yukarı (bottom-up) mantıkla topluluk ağları kurulması ve 2024 yılına kadar 20 civarı Avrupa üniversitesi ile ortak diploma özelliği içeren bu yapının kurulmaya başlanması hedeflendi. Küresel olarak rekabetçi bir Avrupa eğitim ve araştırma alanı hedefi güden bu vizyon, son dönemde ete kemiğe bürünmeye başladı.

Eelisa Avrupa Üniversitesi1887-1973 arasında yaşamış Avrupa’nın ilk tanınmış kadın mühendisi Elisa Zamfirescu anısını da yaşatmak amacıyla İngilizce Avrupa mühendislik, eğitim, inovasyon ve bilim birliği ifadesinin baş harflerinin kısaltılmışı olan EELISA insiyatifi, Avrupa Üniversitesi vizyonunun ilk meyvesi oldu. Avrupa’nın en köklü ve büyük 8 mühendislik ve teknoloji üniversitesinin bir araya gelmesiyle oluşan bu projede, Türkiye’den İstanbul Teknik Üniversitesi var.

180 bin öğrenci, 11 bin idari personel ve 16 bin akademisyenin dahil olduğu bu oluşumda Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Macaristan ve Romanya’daki köklü üniversitelerden ortaklar bulunuyor.

Üye tüm üniversitelerin kendilerini Avrupa Üniversitesi olarak konumlandırmasının amaçlandığı ve tek bir Avrupa mühendisi lisans derecesinin verileceği bu oluşumla, 2030 yılına kadar gerçek bir toplumsal etkiye neden olacak şekilde yüksek öğrenimde inovasyon ve girişimciliğin çok daha öne çıkacağı, eğitimde dijital dönüşümün tamamlanacağı, Avrupa çapında öğrenci ve akademisyen hareketliliğinin çok daha yüksek olacağı bir Avrupa hedefleniyor. Dijital teknolojiler ve uzaktan eğitimin verimli kullanımı, bilgi ve teknoloji transferinin büyütülmesi bu hedefe ulaşmak için kullanılacak araçlar olacak. Nihai olarak toplumsal sorunlara akıllı ve sorumlu mühendislik çözümleri üreten yeni bir Avrupa mühendisliğinin tanımının yapılması amaçlanıyor. Bu vizyon çerçevesinde yüz milyonlarca Euro’luk hibe programlardan oluşan tek bir proje değil, proje portföyü şeklinde yapılarla teşvikler sunuluyor. 2030 yılına kadar olan süreçte kademeli olarak 300 ve sonrasında 500 Avrupa üniversitesinin de dahil olmasıyla Avrupa yüksek öğrenim sisteminin topyekûn dönüşmesi hedefleniyor.

09 Eylül 2022 Cuma