tatil-sepeti

Sanatsal metinlerden hesaplamalara birçok işlemi gerçekleştirebilen yapay zeka robotu ChatGPT, görselleri işleyebilen GPT-4 isimli yeni sürümüyle yeteneklerini bir üst seviyeye taşıdı.



 

Silikon Vadisi'nin yapay zeka alanında öne çıkan araştırma grubu OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT'nin GPT-3.5 sürümü geçen yılın kasım ayında tanıtıldı. Farklı konulardaki sorulara verdiği etkili cevaplarla tüm dünyadan kullanıcıların ilgisini çeken yapay zeka robotu, kasımdan bu yana teknoloji dünyasının gündem maddeleri arasında yer aldı.

 

Robotun GPT-4 sürümü 14 Mart'ta devreye alındı. Önceki sürümde sadece yazı odaklı çalışan robot, görselleri de yorumlayabilecek şekilde geliştirildi. Bunun yanı sıra yeni sürümde robotun verdiği cevapların doğruluk oranı da arttı.

 

KAĞIT PARÇASINDAKİ TASLAĞI KODLAYARAK İNTERNET SİTESİNE DÖNÜŞTÜRÜYOR

 

Robotun yeni sürümü, bir kağıt parçasına yazılmış internet sitesi taslağını kodlayarak internet sitesine dönüştürebiliyor, herhangi bir görsele dair yorumda bulunabiliyor. Bunların yanı sıra, çok detaylı sorulara da cevap verme yeteneği kazanan ChatGPT, istenilen her konuda makale, haber gibi çeşitli metinleri de oluşturabiliyor.

 

Robotla ilgili dünyanın farklı yerlerinden birçok kullanıcı deneyimlerini sosyal medya sitelerinden paylaşıyor.

İngilizce'nin yanı sıra Türkçe'nin de aralarında bulunduğu birçok dili destekleyen robot, her ülkedeki kullanıcılardan yoğun ilgi görüyor.

 

TAMAMLANMASI HAFTALAR GEREKTİREN İŞLEMLERİ SAATLER İÇERİSİNDE YAPABİLİYOR

 

Sosyal medya sitelerinde yapılan paylaşımlarda, ChatGPT'nin verilen çeşitli malzemeler için yemek tarifi önerdiği, tamamlanması haftalar gerektiren kodlama işlemlerini saatler içerisinde yaptığı görülüyor.

Robotun sunduğu özelliklerle zaman ve maliyet açısından çeşitli iş kollarında avantaj sağlayacağı düşünülüyor.

Teknoloji devi Microsoft'un da yatırımcıları arasında bulunduğu yapay zeka robotu, Microsoft'un ofis servislerine ve arama motoru Bing'e de entegre edildi. Robotun son sürümü GPT-4'e aylık 20 dolar ücretle erişim sağlanabiliyor.

17 Mart 2023 Cuma

Türk bilim insanları, ‘geleceğe ışık tutan yolculuk’ olarak da nitelendirilen Türkiye'nin kutuplara düzenlediği bilim seferlerinin 8'incisinde Antarktika'da deniz ve göl ekosistemlerini araştırdı.


 

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda düzenlenen seferde bulunan araştırmacılar, Horseshoe Adası ve çevresinde deniz ve göllerde yaptıkları örneklemelerle projelerini tamamladı.

 

Bilim insanları, bölgedeki denizel ekosistemin fizikokimyasal karakterizasyonunu araştırarak, sucul ekosistemlerdeki çoklu antropojenik baskıları değerlendirdi.

 

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve sefer katılımcısı Prof. Dr. Ülgen Aytan, plastik kirliliğinin sadece gözle görülür boyutta olmadığına dikkati çekerek, "Özellikle günlük hayatta kronik olarak ürettiğimiz ve 5 milimetrenin altına inmiş olan kısım, gezegenimiz için çok hızlı büyüyen bir tehdit haline geldi." dedi.

 

Prof. Dr. Aytan, insan etkisinden binlerce kilometre uzaktaki Antarktika ekosisteminde mikroplastiklere, hem suda hem sedimentte hem buzullarda hem de canlılarda rastlamanın mümkün olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "TÜBİTAK tarafından desteklenen bu projeyle amacımız, Türk bilimsel araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası'ndaki tatlı su kaynaklarında, buzul göllerinde ve denizde, mikro, mezo ve makro boyuttaki plastiklerin varlığını araştırmak, kaynaklarını tespit etmek ve bu ekosistem için oluşturdukları çevresel riski değerlendirmek."

 

Horseshoe Adası'nda bulunan deniz, göl yüzey suyu ve sedimentinden plastik analizleri için numune aldıklarını ifade eden Aytan, Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mikroplastik Araştırma Laboratuvarı'nda gerçekleştirecekleri analizlerle de plastiklerin tiplerini, boyutlarını, renklerini ve polimer içeriklerini belirleyerek çevresel risk değerlendirmesini tamamlayacaklarını söyledi.

 

Prof. Dr. Aytan, "plastik" için çok genel bir terim olduğunu vurgulayarak, bu terim altında farklı polimerik yapıya, dolayısıyla kimyasal içeriğe sahip plastiklere rastlandığını aktardı.

 

Aytan, gerçekleştirecekleri analizlerle buldukları plastiklerin çevresel tehlike skorlarıyla bu ekosistem için ne derece risk yarattığını değerlendirebileceklerini anlattı.

 

Denizel ve tatlı su çevresinde çoğunlukla tek kullanımlık plastik olduğuna işaret eden Aytan, "Özellikle polietilen, polietilen terafitalat, polipropilen gibi polimerlere rastlıyoruz ancak Antarktika'da yaptığımız ön çalışmada poliakrinonitril gibi özellikle sentetik tekstilin kullanımı ve yıkanması esnasında oluşan ve atmosferle kutuplara kadar taşınabilen mikroplastiklere de rastladık." diye konuştu.

 

Prof. Dr. Aytan, bölgede yaptıkları çalışmalardan sonra özellikle sentetik tekstilde kullanılan bu polimerlerin iyileştirilmesi gerektiği konusunun önemine değinerek, şöyle devam etti: "Plastik sektöründe kullanılan ilave katkı kimyasallarının iyileştirilmesi gerekiyor. Antarktika gibi çok özel bir ekosistemden elde edeceğimiz sonuçlar ile plastiklerin denizel ve tatlı su ortamında azaltılması için alınması gereken tedbirlerle ilgili olarak karar vericilere ve sektöre yol gösterici veri sağlamayı amaçlıyoruz."

 

"DENİZEL FİTOPLANKTON ÇALIŞMALARINI BİRAZ DAHA DERİNLEŞTİRMEYİ AMAÇLIYORUZ"

 

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve sefer katılımcısı Prof. Dr. Ertuğrul Ağırbaş da iklim değişikliğinin en önemli kanıtlarının, artan atmosferik hava sıcaklıkları ve beraberinde deniz suyunda meydana getirdiği anomaliler olduğunu dile getirdi.

 

Ağırbaş, Horseshoe Adası'nda yürüttükleri çalışmalar konusunda, "Bölgede çok az çalışılmış bir konu olan denizel fitoplankton çalışmalarını biraz daha derinleştirme ve bu bağlamda bundan sonra yapılacak çalışmalara bir altlık oluşturmayı amaçlıyoruz." değerlendirmesini yaptı.

 

Prof. Dr. Ertuğrul Ağırbaş, "Fitoplanktonik organizmalar değişen iklim koşullarına bağlı olarak meydana gelen değişimlere karşı direkt tepkiyi veren ilk canlı gruplarıdır ve bunların takibi ile ileride meydana gelebilecek olası iklim değişikliği senaryolarına karşı hazırlıklı olmamıza imkan sağlayacaktır." diyerek, proje kapsamında araştırdıkları "fitoplankton fonksiyonel grup oranları", "pigment kompozisyonu", "mikroskobik hücre sayımı" ve "hidrografik ölçüm çalışmaları" ile bölgenin besin tuzu dinamiğini de inceledikleri bir proje olduğunu ifade etti.

 

Dünyanın iklimine en çok etki edecek, iklimin düzenlenmesini sağlayan önemli bir bölgede bulunduklarına işaret eden Ağırbaş, "Çalışmaların Antarktika ekosisteminin sürdürülebilir yönetimine katkı sağlayacağına ve bu bağlamda dünyanın geleceğine de katkı sağlayacağına inanmaktayız." dedi.

 

"DENİZ ÖRNEKLEMELERİMİZİ YAKLAŞIK 25 İSTASYONDA GERÇEKLEŞTİRDİK"

 

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve sefer katılımcısı Prof. Dr. Nüket Sivri de sefer süresince birçok noktada deniz suyu örneklemesi yaptı.

 

Prof. Dr. Sivri, "Kutup Bölgeleri'nde Kritik Hammadde (KHM) Konsantrasyonlarının Belirlenmesi ve Potansiyel Ekolojik Risk İndeksinin Kutup Bölgelerine Uyarlanması" konusunda yaptığı projesiyle "Endüstriyel üretim ve ekonominin sürdürülebilir işleyişi için önem taşıyan kritik hammadeler, Antarktik bölgesi sucul ekosistem sağlığını nasıl etkiler? Kritik hammaddeler kaynaklı olası toksik etkiler ve antropojenik baskılar her iki kutup bölgesinde de gözleniyor mu? Antarktika için uyarlanan potansiyel ekolojik risk indeksi (PERI), Arktik için oluşturulan indeksten ne kadar farklı olabilir?" sorularının cevaplarını arayarak projesinin Beyaz Kıta'da olan bölümünü tamamladı. 

 

TÜBİTAK MAM İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcılığı'nda Araştırmacı olan sefer katılımcısı Dr. Mehtap Dursun da projesi kapsamında Antarktika'da mikrokirleticilerin çevresel incelenmesinin altyapısını oluşturmak üzerine çalışmalar gerçekleştirdi.

 

Dr. Mehtap Dursun, mikrokirleticileri genel olarak sucul ortamda canlılara zarar veren mikro ve nano düzeydeki kirleticiler olarak tanımlayabildiklerini ifade ederek, "Biz özellikle eksik yanma sonucu oluşan poliaromatik hidrokarbonlar ile tarımsal amaçlı kullanılan pestisitlerin çevresel olarak Antarktika kıtasında mevcudiyetini araştırıyoruz." diye konuştu.

 

Çalışması kapsamında Horseshoe Adası'nda bulunan göllerden ve kar suyundan örnekleme yaptığını anlatan Dursun, şöyle devam etti: "Deniz örneklemelerimizi yaklaşık 25 istasyonda gerçekleştirdik. Mevcut ortamda mikro kirleticinin analizleri için yüksek hacim su gerektirdiğinden, bizim yaptığımız yöntemle laboratuvara hiç su taşımadan gemide ön işlemleri yapılmış numunelerimizle Türkiye'deki araştırma laboratuvarımızda analiz ederek sonuçları elde etmiş olacağız."

 

Amaçlarının Antarktika'da bir çevresel izleme altyapısını oluşturmak olduğuna dikkati çeken Dursun, "Daha sonrasında da bu araştırma sonucunda elde ettiğimiz verilerle eğer yöntemimiz başarılı olursa ileriki dönemlerde bu çevresel izlemelerin devamlılığını ve zaman içindeki değişimini gözlemlemiş olacağız." bilgisini verdi.

28 Mart 2024 Perşembe

Olay Ufku Teleskobu (Event Horizon Telescope-EHT), Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde yer alan süper kütleli kara delik Sagittarius A*'nın net fotoğrafını paylaştı.


 

Space.com internet sitesinin haberine göre, EHT, kara deliğin net fotoğraflarını yayınladı.

 

Bilim insanlarının, Mayıs 2022'de ilk kez görselini elde ettiği Sagittarius A*, Samanyolu'nun merkezinde yer alıyor.

 

Astronomlar, süper kütleli bu kara deliğin polarize ışıkta görüntülenen ilk görselini elde etti.

 

Görsel sayesinde kara deliğin etrafındaki manyetik alanlar da gözlemlenebiliyor.

 

İLK KARA DELİK GÖRSELİ 2019'DA YAYINLANMIŞTI

 

Kara deliğin ilk görseli, 2019'da EHT tarafından yayınlanmıştı. Bu kara delik, Dünya'ya 55 milyon ışık yılı uzakta olan M87 galaksisinin merkezinde bulunuyor.

 

Görseli elde edilen ve Güneş'ten 6,5 milyar kat daha ağır olan kara delik, Samanyolu Galaksisi'ne 54,8 milyon ışık yılı uzaktaki M87 Galaksisi'nde bulunuyor.

28 Mart 2024 Perşembe