* Bu ay itibariyle 38 ülkede 92 ticari 5G şebekesi abonelerine hizmet veriyor. Yılsonunda dünya genelinde 5G abone sayısının 200 milyona, 2021 yılında ise 500 milyona ulaşması öngörülüyor. Şu an Çin, Güney Kore ve ABD, 5G’de başı çekiyor.

* Türkiye de bu küresel liderlik yarışına 200 milyon TL’lik yatırımla girdi. HAVELSAN’ın yürütücülüğünü üstlendiği proje, 16 üretici firmanın katılımıyla ilerliyor. 5G lisanslarıyla perakendeden e-ticarete, sağlıktan eğitime kadar birçok alanda değişime tanıklık edeceğiz.

HABER: MÜGE BİBER

Dünyada hızlanan teknoloji, günlük hayatımızı da çalışma biçimlerimizi de değiştirmeye başladı. Hem dünya hem Türkiye, özellikle pandemi sürecinde kitlesel teknolojiyi birçok alanda kullanmanın önemini anladı. Bu hızlı ilerleme, ülkelerin de teknolojide küresel liderlik yarışını başlatmasına neden oldu. Bu yarışın en önemlisi ise 5G teknolojisinde yaşanıyor.

Çünkü savunmadan sağlığa, eğitimden enerjiye, haberleşmeden sanayiye kadar birçok alanda kullandığımız veri akışı, 5G teknolojisi ile kesintisiz hizmet sunarak ülkelerin trilyonlarca dolarlık pazarda söz sahibi olmasını sağlayacak.

200 MİLYON KİŞİ KULLANACAK

Eylül 2020 itibariyle 38 ülkede 92 ticari 5G şebekesi, sınırlı sayıda aboneye bölgesel olarak hizmet vermeye başladı. Dünya genelinde 5G abone sayısının 2020 yılı sonunda 200 milyona, 2021 yılı sonunda ise 500 milyona ulaşması öngörülüyor. Çin, Güney Kore ve ABD, 5G çalışmalarında başı çeken ülkeler. Tüm 5G abonelerinin yüzde 70’e yakınının Çin’de olması, Çin’in önümüzdeki birkaç yıl içinde yüzlerce trilyon dolarlık hacim oluşturacak olan bu pazara ne kadar önem verdiğini gösteriyor.

TÜRKİYE YARIŞA GİRDİ

Türkiye de TÜBİTAK desteği ile Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ni 2018 yılında başlattı. Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) liderliğinde 16 üretici firma, 5G altyapısının ana bileşenlerini geliştiriyor. Projenin yürütücülük görevini üstelenen kurum ise HAVELSAN. HAVELSAN Yeni Nesil Haberleşme Teknolojileri Birimi yetkililerine göre, 5G ile birlikte tüketiciyi hayatın her alanında önemli bir değişim bekliyor. Yetkililer, bu dönüşümü şöyle özetliyor: “5G ile zengin içeriğe sahip HD video aktarımı, otonom araçlar ve droneların eş zamanlı uzaktan kontrolü gibi çok daha gelişmiş kullanıcı deneyimleri mümkün olacak.”

TÜKETİMİ ŞEKİLLENDİRECEK

5G, ekonomik hayatta da birçok değişime neden olacak. Bu alanlardan biri de perakende ticaret. Perakende sektöründe Chatbot ve sanal asistan gibi uygulamalar müşteri deneyimini iyileştirmek için kullanılıyor. 5G’nin gbit/s’ler mertebesine ulaşacak hızı ile birlikte kullanıcılar artık yapay zeka destekli yeni e-ticaret uygulamalarına çok daha kolay ve hızlı bir şekilde bağlanabilecek. Böylece yüksek miktarda veri indirebilecek. Yapay zeka ile takviye edilecek bu uygulamalar, hayatın birçok alanında müşterilere kişiye özgü tavsiyelerde bulunarak, tüketimi şekillendirecek.

3 YILDA 12 TRİLYON DOLAR

Perakende sektörünün yanı sıra 5G, e-ticaret hacminde de önemli bir artışa neden olacak. Sadece 2 yıl önce 2.3 trilyon dolar olan küresel e-ticaret hacminin, 2021 sonunda 4.8 trilyon doları aşması bekleniyor. Adobe’un yeni araştırmasına göre 5G’nin yaygınlaşmasıyla bu rakamın önümüzdeki 3 yılda tam 12 trilyon dolara çıkması mümkün.

İŞLER AKILLI CİHAZLARDA

5G’ye paralel olarak gelişecek olan bir alan da ‘akıllı cihazlar’ olacak. Akıllı saatler, gözlükler, sağlık ölçüm cihazları, buzdolapları ve daha birçok ürün, 5G şebekesinin trilyonlarca nesnenin bir arada çalışmasına olanak veren bağlantı kapasitesi, yüksek hızı ve düşük gecikmesi ile hayatımızın vazgeçilmez aksesuarları olacak.

ROBOT ASİSTANLARDAN EĞİTİM

5G ile birlikte eğitimde de birçok yenilik öğrencileri bekliyor. Örneğin; öğrenciler 5G ile biyoloji dersinde insan vücudunda ya da fen bilimleri dersinde gezegenlerde tur atabilecek. Öte yandan; ilgiye muhtaç çocukların eğitimi için de 5G altyapısı üzerinden çalışacak robot asistan uygulamaları olacak.

UZAKTAN TEŞHİS VE AMELİYAT

HAVELSAN yetkilileri, 5G ile özellikle sağlık alanında birçok yeniliğin yaşanacağını belirterek, şu bilgiyi veriyor: “5G ile birlikte çeşitli sağlık uygulamaları vasıtasıyla EKG vb. hasta verileri buluta taşınacak ve bu sayede 5G ile uzaktan teşhis gündeme gelecek. Bir ileri fazda, 5G’nin getireceği düşük gecikme ve yüksek güvenilirliğe sahip iletişim sayesinde uzaktan ameliyat da mümkün olabilecek. Böylece kısıtlı sayıdaki sağlık personeli, tüm dünyaya coğrafi konumdan bağımsız olarak servis verebilecek. Yapay zeka temelli asistanlar, 5G bağlantılı ambulanslar, uzaktan teşhis günlük hayatımıza girecek. Yeni teknolojiyle e-sağlık pazarının 2025’te 600 milyar dolarlık hacme ulaşacağı öngörülüyor.”

200 MİLYON TL’LİK PROJEDE ‘BİRLİKTE ÇALIŞMA KÜLTÜRÜ’

OSTİM Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Şebekesi Projesi’nin, gerek paydaş firma sayısı (16 üretici firma + 3 mobil işletmeci), gerekse TÜBİTAK/TEYDEB tarafından onaylanan bütçesi (200 milyon TL) açısından elektronik haberleşme tarihindeki en büyük proje olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Yülek, bu çalışmanın birlikte çalışma kültürünün gelişmesi açısından da örnek teşkil ettiğini söyledi. Türkiye’nin dünya lideri ya da birkaç liderden biri olabileceği 5G teknolojisinde yerli üretimin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Yülek, şunları söyledi: ”Araştırmalar, genelde imalat sanayi, özelde ise elektronik sanayinin ekonomik etki çarpanlarının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Yani bu tür makina ve teçhizatın diğer ülkelerde geliştirilmesi ve ithal edilmesi yerine geliştirme ve üretimin ülkemizde yapılması, bir dolarlık harcamanın ekonomimize bir dolardan fazla getirisi olması demektir. Oysa, eğer ithalat yapılırsa ülkemiz gelirlerinden yapılacak her bir dolarlık harcamanın ülkemiz ekonomisine getirisi sıfıra yakın olacaktır.”

ŞEBEKE HIZI YÜZDE 99.9 ARTACAK

HAVELSAN yetkilileri, 5G’nin sanayi ve lojistik sektörüne getireceği yenilikleri ise şöyle anlatıyor: “5G ile düşük gecikme ve şebekede yüzde 99.999’lara varan kesintisizlik öne çıkacak. Böylece uzaktan canlı komuta sistemleri, fabrikaların otomasyonu, uzaktan araç sürüşü, uzaktan ameliyat, akıllı enerji şebekelerinde anlık karar verebilme, otonom ve konvoy halinde sürüş, afet durumunda kesintisiz acil haberleşme mümkün olabilecek. Lojistikte de taşıtların servis ve bakım optimizasyonu, akıllı ev, akıllı trafik ışıkları, atık düzenleme, takip sistemleri ve akıllı giyilebilir teknoloji gündeme gelecek.”

29 Eylül 2020 Salı

Etiketler : Gündem

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 1,24 azalırken, dolar/TL yüzde 0,12, avro/TL yüzde 0,40 ve altının gram fiyatı yüzde 1,99 artış kaydetti.

BIST 100 endeksi, en düşük 9.696,01 ve en yüksek 10.108,15 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 1,24 değer kaybederek 9.777,46 puandan tamamladı.

Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,99 artışla 2 bin 923 liraya, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 4,85 yükselişle 20 bin 52 liraya çıktı.

Geçen hafta sonu 4 bin 800 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 4,77 artarak 5 bin 29 liraya yükseldi.

Bu hafta ABD doları yüzde 0,12 değer kazanarak 34,1570 liraya, avro da yüzde 0,40 artışla 38,2210 liraya çıktı.

Yatırım fonları bu hafta yüzde 0,24 ve emeklilik fonları yüzde 0,33 değer kazandı.

Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 3,72 ile "kıymetli maden" fonları oldu.

27 Eylül 2024 Cuma

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0.53 değer kaybederek 9.777,46 puandan tamamladı.

BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 51,73 puan azaldı, toplam işlem hacmi 69,8 milyar lira oldu.

Bankacılık endeksi yüzde 0,41 değer kaybederken, holding endeksi yüzde 0,91 değer kazandı.

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 1,68 ile metal ana sanayi, en çok kaybettiren yüzde 4,45 ile ticaret oldu.

Küresel piyasalarda, ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin ardından ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyonla mücadeleyi "yumuşak iniş" ile sonlandırabileceği ve ekonomiye zarar vermeyeceği öngörüsüyle pozitif bir seyir izleniyor.

Dünya genelinde enflasyonla mücadelenin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağına ilişkin soru işaretleri varlığını korusa da son dönemde açıklanan makroekonomik veriler endişelerin sınırlı kalmasına yardımcı oluyor.

Analistler, haftaya yurt içinde enflasyon, yurt dışında ise ABD'de açıklanacak istihdam verileri başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.700 ve 9.600 puanın destek, 10.050 ve 10.200 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

27 Eylül 2024 Cuma